Uyuz vakaları yeniden artışa geçti: Nelere dikkat edilmesi gerekiyor?

Uyuz vakalarının hızla artış gösterdiğini belirten Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Anabilim Dalı'ndan Prof. Dr. Burhan Engin, her gün yeni vakalarla karşılaştıklarını açıkladı. En büyük sorunun, tedavi yöntemlerinin doğru şekilde uygulanmaması olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Engin, uyuz teşhisi konulan kişilerin çevresindeki bireylerin de mutlaka bir uzmana başvurması gerektiğini belirtti.

SAĞLIK 05.06.2024, 14:55 Melina Ay
Uyuz vakaları yeniden artışa geçti: Nelere dikkat edilmesi gerekiyor?

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Burhan Engin, uyuz vakalarının son haftalarda yeniden artış gösterdiğini belirtti. İlk artışın pandemi döneminde yaşandığını hatırlatan Prof. Dr. Engin, son 2-3 aydır vakaların tekrar sıkça görülmeye başladığını ve günlük polikliniklerde bu durumla daha sık karşılaştıklarını ifade etti.

Prof. Dr. Engin, uyuz vakalarında dirençli durumlar ile tam tedavi uygulanmamış ya da uyuzu tamamen geçmemiş kişilerin çoğunlukta olduğunu belirtti. Engin, bazı hastaların 3 ay önce, bazılarının ise 1 yıl önce uyuz belirtileri göstermeye başladığını söyleyerek, çeşitli tedaviler uyguladıklarını anlattı. Devlet tarafından onaylanan ve ödenen uyuz ilaçlarının oral olarak kullanıldığını ifade eden Engin, geçmişte bir atağı geçiren hastaların veya aile bireylerinin tedavi gördüğünü, kaşıntının azalır gibi olduğunu ancak sonrasında vakaların tekrar alevlendiğini söyledi. Bu şekilde çok sayıda hastanın tekrar polikliniklere başvurduğunu belirtti.

Tedavinin doğru uygulanmamasının en büyük sorun olduğuna dikkat çeken Engin, uyuz hastalarının sadece kendilerini değil, giydikleri kıyafetler, sosyal çevreleri ve ev ortamlarının da dezenfekte edilmesi gerektiğini belirtti. Uyuzun genellikle genital bölge, karın gibi vücudun kapalı ve gizli bölgelerinde ortaya çıktığını ifade eden Engin, hastaların bu durumu doğrudan ifade etmekte zorlandıklarını ve çekinerek paylaşmadıklarını söyledi. Bu nedenle, hastaların durumu ertelemek yerine hekimle temasa geçmelerinin önemini vurguladı.

Uyuz tanısı alan kişinin temas içerisinde olduğu, yakın çevresinin de bir uzmana danışması gerektiğini aktaran Engin, şu açıklamaları kaydetti:

“ Aile bireylerinin benzer şekilde şikayeti olsun olmasın bazen şikayeti olmuyor, aile bireyleri ‘Ben de bir şikayet yok, o zaman benim kullanmama gerek yok’ diyor. Ama şunu biliyoruz; aile bireylerinde de temas olan kişilerde de bulaşıyor. Sonrasında lezyonlar çıkabiliyor, bazen de çıkmayabiliyor. Çıkmaması taşımadığı anlamına gelmiyor. ‘Ben çok temizim, uyuz bana bulaşmaz’ böyle değil uyuz akarı, buradaki temas önemli. Bu sosyal hayat, işyeri, ev içi olabilir, uzun süreli temaslı kişilerde bir şekilde bulaşıyor.”

Hijyene çok dikkat eden kişilerde de bir şekilde bulaşma olabileceğinin altını çizen Engin, “İnsanların iç içe bulunması, yakın temas önemli diye söyleyebiliriz ama şu dönemde bir artış var, bakalım yazın da bu devam edecek mi, beraber göreceğiz. Yakın temasın olduğu her ortamda bir risk var diyebiliriz. Önceden karışım kremler kullanıyorduk, hasta tüm vücuduna uyguluyordu yine bazı hastalara uyguluyoruz. İlaçlarla eradike etmemiz uyuzu biraz daha kolay gibi duruyor” açıklamalarında bulundu.

Her geçen gün uyuz vakalarının arttığını kaydeden Engin şu ifadelere yer verdi:

“Tedaviye uyum göstermek çok önemlidir. Şunları da görmeye başladık; önceden uyuz tanısı almış hasta, sonrasında ilacı defalarca kullanıyor bazen kendisi de alıp kullanıyor. O ilaç da deride irritasyon, egzamaya neden olabiliyor, bu uyuzla çok karıştırılabiliyor.Böyle gördüğümüz vakalar da çok. Hekimlerini iyi dinleyip tedaviyi o şekilde yapmaları, kendi başlarına da çok ilaç almamalarını öneriyorum çünkü uyuzla beraber egzema da tetiklenebiliyor. Sonra tekrar tekrar ilaç verilince de bu bir kısır döngüye giriyor.”

Yorumlar (0)