Naci Görür'den korkutan uyarı: Sabah uyandığımızda 7 üzeri deprem olabilir

Bilim Akademisi üyesi, Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür, yaptığı açıklamada Türkiye'de herhangi bir yerde sabah uyandığımızda 7 ve üzeri deprem olabileceğini ifade etti.

GÜNDEM 01.03.2024, 11:16 Şeyda Gül
Naci Görür'den korkutan uyarı: Sabah uyandığımızda 7 üzeri deprem olabilir

Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenen 'Anttalks' etkinliği kapsamında AKM'de 'Deprem Dirençli Antalya' adlı söyleşine katılan Bilim Akademisi üyesi, Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür, 13,6 milyon sene önce Türkiye'nin levha hareketlerinin, bugünün hareketlerini yapacak şekilde oluştuğunu dile getirdi. Ülkedeki büyük fayların deprem ürettiğini söyleyen Prof. Dr. Görür, Türkiye'nin depremlerden kurtulamayacağını ve depremlerin sona ermeyeceğine dikkati çekti. Deprem dirençli yerleşim alanlarının oluşturulmasının önemini vurgulayan Prof. Dr. Görür, “Her depremde 80-90 bin insanı bir gecede toprağa veremeyiz. Bu bize yakışmıyor. Türkiye'de herhangi bir yerde, sabah uyandığımızda 7 ve üzeri deprem olabilir” dedi.

Türkiye'de 5'in üzerinde depremler ölüme sebep oluyor

Bu depremlerin de büyük afetlere neden olduğunu ifade eden Prof. Dr. Görür, can mal kaybının fazla olduğunu dile getirdi. Türkiye'de 5'in üzerinde depremlerin ölüme neden olduğunu anlatan Prof. Dr. Görür, bunun çözüme kavuşması için konuştuklarını söyledi. 6 Şubat'taki Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından yakın zamanda Japonya'da 7.6 büyüklüğünde deprem olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Görür, 132 kişinin tesadüfen öldüğünü belirtti. Prof. Dr. Görür, benzer depremin Türkiye'de olması halinde on binlerce kişinin ölebileceğini vurguladı.

Gökdelenleri dikmeye başlamışlar

Antalya'nın jeolojisi hakkında bilgi vererek kentin genç çökeller üzerine kurulduğunu söyleyen Prof. Dr. Görür, büyük kısmının zemininin iyi ya da mükemmel olmadığına dikkati çekti. Falez ve traverten gibi karasal nitelikli kireç taşlar ile alüvyon dolguların üzerinde kentin büyük bölümünün yer aldığını belirten Prof. Dr. Görür, kentin doğusundaki zeminin alüvyon dolgusundan oluştuğunu aktardı. “Antalyalılar rant hastalığına yakalanmış. Gökdelenleri dikmeye başlamışlar. Antalya'da ne kadar gökdelen yaparsanız, tehlikeyi büyütürsünüz” diyen Prof. Dr. Görür, özellikle büyük bina, gökdelen yapabilecek insanlardan uzak durulması gerektiğini anlattı. O düşüncelerden de uzak durulması gerektiğini savunan Prof. Dr. Görür, “Deprem dirençli Antalya için özellikle alüvyon dolgu, zemin için son derece sakıncalı. Antalya'nın üzerinde oturduğu körfez dolgusu, problemli bir dolgu. Kireç taşları ve travertenler göreceli olarak alüvyonlardan daha iyi ama o da problemli” şeklinde konuştu.

Antalya aktif faylarla çevrili

Antalya'yı tehdit eden fay sistemleri hakkında bilgi veren Prof. Dr. Görür, Akşehir zonu, Isparta-Burdur zonu ile Göller Yöresi'nin bulunduğu yerler düşey atımlı fayların olduğu bölgeler olduğunu söyledi. Antalya Körfez doğunun, batı ve kuzeyden aktif faylarla çevrili olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Görür, Antalya’nın fay zonlarına 100 kilometreden uzakta değil, 50-60 kilometre uzakta olduğunu vurguladı. Bu fay kuşaklarında olacak depremlerin Antalya'yı önemli etkileyeceğini kaydeden Prof. Dr. Görür, doğrultu atımlı faylarda 100 kilometrelik çap içerisindeki yöreler depremden etkileneceğini aktardı. Antalya'nın güneyinde Akdeniz içerisinde Kıbrıs, Girit bölgesinde Helen yayı dediğimiz dalma batma zonu olduğunun bilgisini veren Prof. Dr. Görür, 3 büyük tektonik hat Antalya'yı tehdit etmekte olduğunu belirtti. Güneyden dalma batma zonu büyük deprem üretebileceğini anlatan Prof. Dr. Görür, “Girit yakınlarında 8 büyüklüğünün üzerinde deprem üretmiş, her an 7'nin üzerinde deprem üretebilir. Bu tehlike denizden gelir. Antalya'yı tehdit eden fay söz konusu. Akşehir ve Fethiye Burdur zonu deprem ürettiği zaman Antalya ciddi şekilde etkilenebilir” ifadelerini kullandı.

Antalya'nın doğusu daha çok hasar alır

Yerel yönetimlere çağrıda bulunan Prof. Dr. Görür, Antalya'yı tehdit eden fayların incelenmesi, risk analizi ile risk azaltma çalışması yapılması gerektiğini ifade etti. Prof. Dr. Görür, Antalya'ya yapılacak altyapı çalışmaları ve yatırımların deprem dalgalarının kentin yapısına etkisinin belirlendikten sonra gerçekleştirilmesi gerektiğine değindi. “Ciddi deprem olsa Antalya'nın doğusu daha çok hasar görür. Alüvyonun üzerinde olduğu için sıvılaşma da olur. O bölgeye gökdelenler dikiliyor” diyen Prof. Dr. Görür, batısında traverten veya kireç taşlarının üzerinde olan binalar yüksek olmamak kaydıyla biraz daha dirençli olabileceğini söyledi. Alüvyonun bulunduğu yerlerde şansın olmadığını aktaran Prof. Dr. Görür, deprem anında alüvyonlar içlerinde su tuttuğu için çökellerdeki su basıncını yukarı ilettiğini anlattı. Yukarı iletince evlerin direnci azaldığını belirten Prof. Dr. Görür, “Bina suyun içerisinde gibi hareket etmeye başlıyor ya dönüyor ya da batıyor” dedi.  

Yorumlar (0)