Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Mahmud Abbas'tan önemli açıklamalar

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’ı ağırladı. Basına kapalı gerçekleşen görüşmenin arından ikili düzenlenen ortak basın toplantısında konuştu. “Sizleri en kalbi duygularla selamlıyorum. Devlet Başkanı Sayın Abbas'ı ağırlamaktan büyük memnuniyet duyuyorum” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin Filistin davasına her zaman destek verdiğini ifade etti. Filistin'in gönlünde müstesna bir yeri olduğunu kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugünkü istişarelerde Filistin'deki son durumu ele aldık. Tarihlerindeki en zor dönemlerinden birini yaşıyor” şeklinde konuştu.

Büyük bir barbarlığa şahit oluyoruz

Masum insanlara karşı İsrail'in düzenlediği saldırılarda 32 bine yakın Filistinlinin şehit olduğunu hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2 milyona yakın Filistinlinin evini terk etmek zorunda kaldığını söyledi. 2,3 milyon Filistinlinin yemeğe ulaşamadığının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, İsrail masum insanların tepelerine bomba yağdırarak katlettiğini dile getirdi. “151 gündür son asrın en büyük barbarlıklarından birine şahit oluyoruz. Batılı güçlerin de sınırsız desteğiyle Netanyahu ve yönetimi Filistin halkına apaçık soykırım uygulamaktadır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Filistin halkına Türkiye ve Türk milleti adına taziyelerini ifade ettiği aktardı. Bine yakın yaralının ülkemizin hastanelerinde tedavi gördüğünü anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Netanyahu ve cinayet ortaklarının döktükleri her kanın hesabını hukuk önünde mutlaka vereceklerini vurguladı. Türkiye olarak tüm kapıları zorlamaya devam ettiklerini ve edeceklerini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Uluslararası Adalet Divanındaki sunumla ihlalleri aktardık. İsrail yönetimi kardeşlerimizi gıda sırası beklerken katletmeyi sürdürmektedir” dedi.

İsrail'in bu şımarıklığının en büyük sebebi Batılı güçler

İsrail’in şımarıklığının en büyük sebebinin Batılı güçlerin holokosttaki günahlarından dolayı verdikleri destek olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, İslam dünyasının vahdet olamamasının da büyük payı olduğunu dile getirdi. Türkiye 7 Ekim'den beri olağanüstü çaba harcadığına dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, her fırsatta İsrail saldırılarının gündemimiz ilk sıralarında yer aldığını hatırlattı. 37 bin tonu aşkın malzemeyi bölgeye sevk ettiklerini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 900'den fazla hasta ve refakatçıyı Türkiye'ye getirdiklerini aktardı. Gazze'de sahra hastanesi kurmak için çalışmalarında devam ettiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gazze'de barış olmadığı takdirde Orta Doğu'da barış olamayacağının iyice anlaşıldığını söyledi. Tek çözümün bağımsız Filistin Devleti'nin temsili olduğunun altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu itibarla sorunun taraflarına da yardımcı olacak şekilde tüm devletlerin elini taşın altına koyması gerekiyor. Sözde yerleşimci adı verilen aslında Filistinli devletlerin topraklarına çöken gaspçılar, çözümün önündeki en büyük engellerdir” şeklinde konuştu.

Artık teminatlara sahip adil bir barışa ihtiyaç duyuluyor

Artık sadece lafta kalan barış çabaları yerine teminatlara sahip adil bir barışa ihtiyaç duyulduğu apaçık ortada olduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye olarak garantörlük çerçevesinde sorumluluk üstlenmeye hazır olduğumuzu açıkladıklarını kaydetti. Bununla ilgili çalışmaları sürdüreceklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İsrail’in zulmüne verilecek en güzel cevap Filistinlilerin birliğini sağlamasıdır. Üstümüze düşeni yapmaya her zaman hazırız. Filistin halkının refahını artırmaya yönelik her türlü gayreti sürdüreceğimizi vurgulamak istiyorum” dedi.

Abbas'tan önemli açıklamalar

“Tekrar çok zor şartlarda halkımıza ve davamız açısından çok zor şartların olduğu dönemde tekrar bir aradayız” diyen Abbas, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a detaylı bilgileri ilettiğini ifade etti. İsrail'in halkına yönelik sürdürmüş olduğu soykırım ve katliama karşı ne yapılabilir konusunu ele aldıklarını anlatan Abbas, “İsrail baktığımız zaman insani yardımların Gazze'ye girmesine engel oluyor. Filistinliler zorla yerlerinden ediliyor. İsrail devleti her türlü vahşeti yürütmektedir. Tekrar altını çizmek isterim ki barış ve güvenlik sadece İsrail işgalinin son bulmasıyla mümkündür. Filistin'in başkenti Doğu Kudüs olan devlet olma hakkı vardır” değerlendirmesinde bulundu.