28 Şubat mağduru öğrenciler anlattı: İdamla yargılandım

Türkiye’de tarihe "postmodern darbe" olarak geçen 28 Şubat’ın 27’nci yıl dönümünde yaşadıkları mağduriyeti anlatan öğrencilerden biri “Devlet Güvenlik Mahkemesinde idamla yargılandım” dedi.

GÜNDEM 28.02.2024, 17:07 29.02.2024, 09:04 Şeyda Gül
28 Şubat mağduru öğrenciler anlattı: İdamla yargılandım

Memur-Sen Genel Merkezi’nde düzenlenen basın toplantısında, Memur-Sen ve birçok sivil toplum kuruluşunun işbirliğinde gerçekleştirilen 27. Yılında 28 Şubat Mağdurlarının Sorunları ve Çözüm Önerileri Çalıştayı’nın sonuç raporu açıklandı. Toplantının sonrasında İhlas Haber Ajansı muhabirlerine konuşan 28 Şubat’ta yaşadıkları mağduriyeti anlattı.

Devlet Güvenlik Mahkemesinde idamla yargılandım

27 yıl önce Malatya’daki İnönü Üniversitesinde öğrenim gören Mine İpek Yeter, Malatya’nın 28 Şubat’ta pilot il seçildiğini belirtti. Türkiye’deki tüm üniversitelerde yasaklar uygulandığını ifade eden Yeter, İnönü Üniversitesi’nde biraz daha farklı olduğunu ve rektörün bir paşa olduğunu söyledi. Dolayısıyla oradaki güvenliği de jandarmanın sağladığını anlatan Yeter, orada fiziki, psikolojik birçok şiddete rastladıklarını vurguladı. “Ben Devlet Güvenlik Mahkemesinde (DGM) yargılandım, idamla yargılandım. Birçok kez gözaltına alındım. Gözaltına alıp bizi askeriyeye götürüyorlardı” diyen Yeter, gözaltına alınma sebebinin başörtülü bir şekilde derslere alınmadıkları için arkadaşlarıyla beraber kampüs bahçesinde oturma eylemleri yapmak olduğunu söyledi. Oturma eylemlerinden rahatsızlık duydukları için herhangi bir tepki göstermek gerektiği için orada gözaltına alınıp kışlaya götürüldüklerini anlatan Yeter, ciddi fişlemeler yapıldığını vurguladı. Buralara numara koyarak fotoğrafları tek tek çektiklerini anlatan Yeter, “Gözaltında olduğumuz süre zarfında kamera görüntümüzü aldılar. Aynı zamanda birçok evraka parmak izimizi aldılar. Orada bir polis dedi ki, ’Bundan sonra sizin çocuklarınız asla ne polis olabilecek ne subay.’ Nasıl bir fişlemede bulundularsa bunu bize ifade etti” ifadelerini kullandı.

Birçok arkadaşımız, Cumhurbaşkanımızın yasakları kaldırması sonucu eğitimlerine başörtülü bir şekilde devam ettiler

Yaşanan olayların ardından üniversite ile iletişimlerinin kesildiğini belirten Yeter, hiçbir şekilde giremediklerini kaydetti. Yıllar sonra hükümetin çıkarmış olduğu aflarla üniversitelere dönüp eğitimlerini tamamladıklarını vurgulayan Yeter, Cumhurbaşkanı’nın yasakları kaldırması sonucu eğitimlere başörtülü bir şekilde devam ettiklerini söyledi. Bir insana zorla başını örttürmek ile açtırmak aynı ideolojinin ürünleri olduğunu dile getiren Yeter, “Birbirinden çok da farklı değil. Bugün ülkemizde isteyen istediği kıyafetle eğitimini alabiliyor. Aldığı eğitim doğrultusunda çalışabiliyor. Bu noktada ülkemizde yasakların kaldırılmasında tüm arkadaşlarımız ve bizler iyi ki o mücadeleyi yaptık, ülke tarihinde bir şeyler değişti” şeklinde konuştu.

Mezun olduktan sonra tabii ki birçok şart değişmişti

Üniversiteden 12-13 yıl aradan sonra mezun olabildiklerini aktaran Yeter, mezun olduktan sonra tabii ki birçok şartın değiştiğini anlattı. “Memurluğa girme yaşı, sınavlar, sınavların isimleri, kapatılan bölümler gibi. En önemlisi arkadaşlarımızın yaşları ilerlemişti. Hükümetimiz ile gerçekleştirdiğimiz birçok çalışma oldu. Onların desteğiyle öğretmenlikteki 40 yaş sorunu kaldırıldı. Aslında arkadaşlarımız için bu da yeterli olmuyor” diyen Yeter, o dönem mezun olsalardı daha basit sınavlarla öğretmen olabileceklerini vurguladı. Hala üniversiteden atılan, sonra af ile bitiren arkadaşlarının mağduriyetlerinin devam etmekte olduğunu dile getiren Yeter, bu anlamda mağduriyetlerin çözüleceğinden umutlu olduklarını belirtti. Onlar da çözülürse çok daha güzel olacağını ifade eden Yeter, “Bu mücadele tarihe sorunsuz bir şekilde geçmiş olacak” değerlendirmesinde bulundu.

Bütün Türk halkı mağdur edilmiştir

O dönemde Süleyman Demirel Üniversitesi Burdur Eğitim Fakültesi’nde eğitim gören Emine İlyas ise, öğrenciyken çeşitli cezalar alarak mahkeme kararlarıyla eğitim haklarının engellendiğini söyledi. Başörtüsü yasağının kalkmasının 10-13 yıllarını aldığını ifade eden İlyas, 2010 yılından sonra üniversitelere geri döndüklerini anlattı. 2014-2015 yıllarında diplomalarını almaya başladıklarını belirten İlyas, aradan bu kadar yıl geçtikten sonra mezun olsalar bile birçok mağduriyetin devam ettiğini söyledi. “28 Şubat darbesi görünürde muhafazakar, dindar kesime yaşatılmış darbe gibi görünse de aslında bütün Türk halkı mağdur edilmiştir. Burada sadece dindar kesime uygulandığı algısı oluşturuluyor kaygısı da var bende” diyen İlyas, şu anda Türk halkının, bütün darbelere karşı daha hassas olması gerektiğini vurguladı. İlyas, “Bu darbeler, ekonomik olarak, eğitim hayatında ve sosyal hayatta geride bırakan bir olay olarak karşıma çıkıyor” ifadelerini kullandı.

Yorumlar (0)