Unutulmaya yüz tuttu, yeni nesil bu mesleği yapmak istemiyor

Kıyı balıkçılığı yapanların sayısında son yıllarda azalma olduğu belirtilerek, yeni neslin bu mesleği pek tercih etmediği ifade edildi. Trabzon Merkez Su Ürünleri Faroz Balıkçı Barınağı Kooperatif Başkanı Mehmet Candeğer, kıyı balıkçılığının Trabzon’da neredeyse unutulmaya yüz tutmuş üç meslekten biri haline geldiğine dikkat çekerek, “Artık çocuklar dedelerinden gördüğü balıkçılık mesleğini yapma düşüncesinden çok uzak” dedi.

EKONOMİ 21.04.2024, 12:00 Melina Ay
Unutulmaya yüz tuttu, yeni nesil bu mesleği yapmak istemiyor

Denizlerdeki av yasağı, büyük tekneler için 15 Nisan'da başladı ve bu durum denizleri kıyı balıkçılarına bıraktı. Kooperatif Başkanı Mehmet Candeğer, büyük teknelerin 15 Nisan'dan sonra avlanma yapamayacak olmalarının, kıyı balıkçıların avladığı balıkların değerini artıracağını ifade ederek, “15 Nisan itibarıyla büyük tekneler için yasak başladı. Dolayısıyla kıyı balıkçıları olarak avladığımız balıklar biraz daha değerinde satılacak. Avlanma sezonu bizim için yeni başlıyor diyebiliriz. Bundan sonra barbun, istavrit, ilerleyen zamanlarda çinekop ve palamuda doğru yöneleceğiz” açıklamalarına yer verdi.

“Avcılık azaldı”

Karadeniz’de mersin balığından orkinosa kadar birçok çeşidin avlandığını dedelerinden duyduklarını belirten Candeğer, “Avcılık, birçok nedenden dolayı azaldı. Teknolojinin ilerlemesiyle birlikte avcılıkta kullanılan yöntemler değişti ve balık neslinin tükenmeye başlamasıyla birlikte avcılık azaldı. Bu duruma bağlı olarak, amatör ve profesyonel balıkçılar arasında tekne sayısında bir artış yaşandı. Ancak, sürekli avlanmanın bir sonucu olarak stoklarda azalma yaşanıyor ve dedelerimizin anlattığı gibi bazı balık türlerinin popülasyonunda dramatik bir düşüş gözleniyor. Kofanalar, orkinoslar ve mersin balıkları gibi balık türleri artık nadir görülüyor. Gelecekte bu durumun düzeleceğini umuyoruz” diye konuştu.

“Balıkların üremesini engelliyor”

Kıyı dolgularının bilinçsiz yapılmasından şikayetçi olan Candeğer, “En büyük sorun olarak kirliliği gösterebiliriz. Kıyı dolgularının plansız yapılması büyük sorunlara neden oluyor. İstinat duvarları olmadan yapılan dolgular, denize toprak ve çöp dökülmesine sebep oluyor. Bu durum kıyı balıkçılarını olumsuz etkiliyor çünkü avlanma alanları çamur ve kir ile kaplanıyor. Bu da balıkların üremesini engelliyor ve avcılığı azaltıyor. Balıkçılar artık günde sadece iki veya üç kilogram mezgit ile geri dönüyorlar ve maliyetler arttığından balıkçılığı bırakma noktasına geldiler” ifadelerini kullandı.

“Geleneğin ötesine geçmiyor”

Kıyı balıkçılığının artık dededen toruna geçen bir meslek haline gelmekten çıktığını ifade eden Candeğer, "Her geçen gün denizde avlananların sayısı azalıyor ve bu meslek artık nesiller arasında aktarılan bir geleneğin ötesine geçmiyor. Trabzon'da unutulmaya yüz tutmuş üç meslekten biri haline geldi. Bakırcılık gibi balıkçılık da yavaş yavaş kayboluyor. Artık çocuklar, dedelerinden gördükleri balıkçılık mesleğini yapma düşüncesinden oldukça uzaklaşıyorlar" şeklinde konuştu.

“Balık miktarı azaldıkça…”

Kıyı balıkçılarından Hasan Şal ise yeni neslin bu mesleğe pek sıcak bakmadığını belirterek, “Ben yaklaşık 30 yıldır bu mesleği icra ediyorum. Büyük tekneler için avlanma yasağının başlaması, kıyı balıkçılarının yakalayacakları balıkların değerini biraz daha artırabilir. Büyük teknelerin avlanma yapamayacak olmaları, bizim tuttuğumuz balıkların değerini biraz daha yükseltebilir. Genellikle mezgit ve ara sıra istavrit avlıyoruz. Dolayısıyla balık miktarı azaldıkça, yeni nesil de bu işe ilgisiz kalıyor. Benim gibi bu mesleği sürdürecek birileri yok diyebilirim. Yeni nesil, bu mesleğe pek ilgi göstermiyor. Diğer balıkçı arkadaşlarımın da durumu benimkiyle benzer. Dolayısıyla gelecek nesil, balıkçılığa sıcak bakmıyor gibi görünüyor. Şu anda sayımız oldukça azaldı. Eskiden 50-60 kişiydik, ancak şu anda Faroz Mahallesi'nde 20-30 kişi bu mesleği icra eden yok gibi. Şu anda ağlarımızı onarıyoruz. Denizin tabanında çok fazla pislik olduğu için ağlarımız çöp doluyor” dedi.

Yorumlar (0)