Göllerde yetişen somon, Karadeniz Somonuna ket vuruyor

Karadeniz'de yetiştirilen somon dünya pazarında popülerken, iç bölgelerdeki baraj ve göllerde yetiştirilen somonun Karadeniz somonu olarak ihraç edilmesi durumunda balığın geri gönderildiği ve bu durumun ihracatı olumsuz etkilediği bildirildi. Doğu Karadeniz İhracatçılar Birliği (DKİB) Başkan Vekili Ahmet Hamdi Gürdoğan konuya ilişkin, “Göllerde yetişen göl somonunu, Karadeniz somonu diye piyasaya sürüldüğünde geri geliyor. Dolayısıyla bizim somon ihracatımıza da darbe vuruyor” dedi.

EKONOMİ 02.04.2024, 14:40 03.04.2024, 11:35 Melina Ay
Göllerde yetişen somon, Karadeniz Somonuna ket vuruyor

Karadeniz'de yetiştirilen somonun dünya pazarında popüler olduğu ancak iç bölgelerdeki baraj ve göllerde yetiştirilen somonun Karadeniz somonu olarak ihraç edilmesi durumunda balığın geri gönderildiğini belirten Gürdoğan, bu durumun somon ihracatına zarar verdiğini ifade etti.

“Türkiye ortalamasının üzerinde rekor artış”

İnsanların çoğunlukla Karadeniz'de yetişen ve denizde 7 ay kalan somonu tercih ettiğini ifade eden Gürdoğan, “Bu yılın Ocak-Şubat döneminde 70 milyon 614 bin dolar civarında bir miktar ihracat gerçekleştirdik. Bu rakam, miktar bazında 13 bin tona tekabül ediyor. Miktar bazında yüzde 289, rakam bazında ise yüzde 164 artış sağladık. Türkiye ortalamasının üzerinde rekor bir artış elde ettik. Bu artışın yüzde 64'ü Doğu Karadeniz Bölgesi'nden sağlandı. Somon ihracatı özellikle uzak doğu ülkelerine, Japonya, Çin, Kore, Vietnam'a gönderilmekte olup, Rusya, Avrupa Birliği ülkeleri ve şimdi de ABD'ye sevkiyatlarımız başlamış durumda" şeklinde konuştu.

“Bu gidişle fındığı sollayacak”

Somon ihracatı rakamlarının fındık ihracatı rakamları ile başa baş olduğunu söyleyen Gürdoğan, “Somon, Doğu Karadeniz Bölgesinde fındığa alternatif yeni bir ürün oldu. Somon, fındıkla gelir olarak yarışmaya başladı. Bu gidişle fındığı da sollayacak gibi görünüyor. Somon ihracatında özellikle depolamada çekilen sıkıntılar var. Lisanslı depoculuk anlamında yeni depo sisteminin kurulması gerektiğini, Doğu Karadeniz Bölgesi İhracatçılar Birliği olarak bu konuda bir çalışma yaparak ilgili bakanlıklara sunduk. Dolayısıyla ürünümüzün değerini düşük değil de devamlı değerinin artması için ufak kooperatif usulü, üreticilerin dahi balığını koyabileceği lisanlı depoculuk örneğini bölgemizde uygulatmada kararlıyız. Bunun için özellikle siyasilerden bizlere destek olmalarını bekliyoruz. Somon ihracatı gelecekte fındık rakamlarını aşması için yan sanayisini geliştirmemiz lazım” diye konuştu.

“Karadeniz somonu diye piyasaya sürüyorlar”

Son 5-6 yılda denizlerde kafes sayısının arttığını belirten Gürdoğan, “Her sene rakam olarak yüzde yüzün üzerinde artışla yapılıyor. Teknik alt yapısı olmayan insanların balıkçılık yapmaması gerekir. Çünkü ürünün kalitesini düşürdüğümüzde elimizde kalabileceğini düşünmemiz lazım. Onun için belli bir kontrol aynı zamanda kümelenme modelleriyle somon ihracatını çok daha sağlam temeller üzerine oluşturup Norveç örneğinde olduğu gibi gelecekte bu rakamları 2,5-3 milyar dolarlara çıkarabiliriz. Ancak bu ihracatın önündeki en büyük engel denizde yetiştirilmeyen iç bölgelerdeki baraj göllerinde yetiştirilen ve Karadeniz Somonu diye ihraç edilen somon. Bu göllerde yetişen göl somonunu aynı zamanda Karadeniz somonu diye piyasaya sürüldüğünde geri geliyor. Dolayısıyla bizim somon ihracatımıza da darbe vuruyor, kalitemizi düşürüyor” dedi.

“Denizde kalış süresi lezzeti artırıyor”

Tarım ve Orman Bakanlığının izlenebilirlik ve denizde 7 ay kalmayan somonun ihracatına izin vermemesi gerektiğinin altını çizen Gürdoğan, “Yaş meyve ihracatında olduğu gibi ürünün yetişmesindeki izlenebilirliğin sağlanmasının önemini vurgulamak istiyorum. Çünkü Karadeniz’in suyu ve denizde kalış süreci o balığın etindeki lezzeti ve katma değeri oluşturuyor. Deniz somonundaki koku olmuyor ama göl somonu aldıkları zaman koku ve etindeki kırmızılık oranının düşük olduğundan dolayı hem rakam bazında çok daha düşük oluyor aynı zamanda iç piyasaya Türk somonu, Karadeniz somonu diye yollandığı zamanda Türkiye’nin somon ihracatına çok kötü örnek oluyor. Bunun için Tarım ve Orman Bakanlığını göreve davet ediyoruz” şeklinde konuştu.

“Türkiye’de yeni bir sektör başlatmalıyız”

Somon konusunda yeni bir sektörün başlangıcı yapılabileceğine dikkat çeken Gürdoğan konuşmasının devamında, “Somonu yarı mamul olarak yani fileto gibi diğer şekillerle de gönderiyoruz. Türkiye kendi markasını oluşturup markette direkt satılabilecek şekilde katma değerli ürün noktasında işlenmiş bir ürün olarak da yollamalıyız. Bunun için alt yapı aynı zamanda Arge çalışmalarına ağırlık vermemiz lazım. Özellikle KTÜ Deniz Bilimleri Fakültesine çok önemli görevler düşüyor. Yavruları büyütmede olsun, işlenmesinde olsun özellikle Vietnam gibi en çok ürün işlendiği yer olarak oradaki ustalarla işlemesini, kendi insanımıza özellikle bayanlara öğreterek Türkiye’de yeni bir sektöründe başlangıcı yapmamız gerektiğini söylemek isterim” açıklamalarına yer verdi.

Yorumlar (0)