Uzman psikolog uyardı: ‘Sınav kaygısı’ yaşayan bireylerin dikkatine!

Eğitim sürecinde defalarca sınava giren, özellikle de yaklaşan Liseye Geçiş Sistemi (LGS) sınavına hazırlanan çocuklarda sınav kaygısının yaygın bir sorun olduğunu belirten Uzman Psikolog Tansel Tara Çapar, aile ve öğretmenlerin çocuğa anlayışlı ve destekleyici bir tutum sergilemesinin önemini vurguladı. Çocukların endişe ve sıkıntılarını aşmalarına yardımcı olmak için nefes egzersizleri, düzenli bir uyku düzeni ve deneme sınavı pratiği yapmalarının faydalı olabileceğini önerdi.

EĞİTİM 01.06.2024, 14:18 Melina Ay
Uzman psikolog uyardı: ‘Sınav kaygısı’ yaşayan bireylerin dikkatine!

Acıbadem Adana Hastanesi'nde görevli Uzman Psikolog Tansel Tara Çapar, pek çok öğrencinin karşılaştığı sınav kaygısıyla ilgili önemli bilgiler paylaştı. Sınav kaygısının, öğrencilerin gerçek potansiyellerini ortaya koymalarını engelleyen, içinde duygusal ve davranışsal unsurları barındıran ve olumsuz duyguları tetikleyen bir durum olduğunu belirten Çapar, bu kaygının öğrencilerin sınav performansını olumsuz yönde etkilediğini ifade etti. Ayrıca, sınav kaygısının psikolojik sorunları da beraberinde getirebileceğine dikkat çekti.

“Değersiz hissetme yaşayabilirler”

Sınav kaygısı yaşayan çocuklarda, huzursuzluk, endişe, tedirginlik ve sıkıntı gibi duyguların belirginleştiğine dikkat çeken Psikolog Çapar, “Ders çalışmaya karşı isteksizlik, mide bulantıları, karın ağrıları, ağız kuruluğu, hızlı kalp atışı gibi belirtiler gözlemlenebilir. Konsantre olmada zorluk çekebilirler, özgüvenlerinde azalma ve değersiz hissetme yaşayabilirler. Uyku ve iştah problemleri de sıkça görülebilir. Ders notlarında belirgin bir düşüş, ders çalışmayı sürekli ertelemek, sınavlar hakkında konuşmaktan kaçınmak gibi davranışlar sergileyebilirler. Sınav kaygısı olan öğrenciler, yoğun bir şekilde çalışmalarına rağmen performans düşüklüğü yaşayabilirler. Sınavın içeriği yerine kendi duygularına odaklanabilirler, bu da bilgilerini ifade etmekte ve anlamakta güçlük yaşamalarına neden olabilir” dedi.

Korkular kaygı olarak ortaya çıkabilir

Çapar, pek çok öğrencinin sınavları kendi kişiliklerini ölçen bir test olarak gördüğünü belirterek, sınavların aslında kişiliği değil, bilgiyi ölçtüğünü hatırlatmanın önemli olduğunu ifade etti. Aksi takdirde, çocukların başarısızlık düşüncesini tehdit olarak algılayarak kaygılarının artabileceğini vurgulayan Çapar, sınav kaygısını etkileyen faktörlerin genetik özellikler, aile içinde verilen yanlış eğitimler, bireydeki iç çatışmalar ve öğrenilmiş tepkiler olduğunu söyledi. Ayrıca, çocuklarda kaygı oluşturan nedenlerden birinin bilinçaltındaki korkular olduğunu belirten Çapar, bireylerin genellikle korkunun kaynağı olan ilk hatıralarını unutma, bastırma ve reddetme eğiliminde olmalarına rağmen, korkuların kaygı olarak ortaya çıkabileceğini ekledi.

Odaklanma güçlüğü çeken bireylerde kendini gösteren semptomlar

Sınav kaygısı yaşayan çocukların gerçekçi olmayan düşüncelerle kendilerini eleştirebileceğini belirten Çapar, “ ‘Başaramazsam’, ‘Kazanamayacağım’, ‘Sınavda bayılırsam’, ‘Yapamayacağım’ gibi düşüncelerin sıkça karşılaşılan örnekler olduğunu ifade etti. Çocuklarda dikkat dağınıklığı, odaklanma güçlüğü, endişe ve huzursuzluk gibi ruh hallerinin hissedilebileceğini belirten Çapar, bedensel belirtiler arasında ise mide bulantısı, artmış kalp hızı, terleme, titreme gibi semptomların görülebileceğini söyledi. Bu kaygının oluşmasında olumsuz otomatik düşüncelerin ve çevre baskısının etkili olduğunu belirten Çapar, bu nedenle çocuğa karşı aile ve öğretmenlerin destekleyici tutumunun son derece önemli olduğunu vurguladı.

Ailelerin yüksek beklentileri kaygıya yol açabilir

Çapar, ailelerin çocuklarından yüksek beklentiler içinde olmalarının kaygıya yol açabileceğine dikkat çekerek, aile, arkadaş ve öğretmenlerden aldığı destekle motive olan çocukların başarılarını artırdıklarını ifade etti. Ebeveynlerin çocuklarından beklentilerinin gerçekçi olması gerektiğini vurgulayan Çapar, şu şekilde konuştu:

“Aileler, çocuklarına karşı kıyaslayıcı, otoriter, eleştirel ve baskıcı tutumlar sergilemek yerine empati ve anlayışla yaklaşmalıdır. Ailenin belirlediği hedeflerin gerçekçi ve ulaşılabilir olması durumunda, çocuklardaki sınav kaygısı kontrol edilebilir bir seviyeye gelir.”

“Kaygıyı bastırmak yerine onu kabul edin”

Nefes ve gevşeme egzersizlerinin gevşeme ve odaklanma sağlayarak sınav kaygısıyla baş etmede yardımcı olduğunu vurgulayan Çapar, kaygıyı bastırmak yerine kabul edip tanımaya çalışmanın kaygıyı azaltıcı bir yöntem olduğunu belirtti. Çapar, araştırmaların gösterdiğine göre, çocuğun sınav kaygısıyla yüzleşmesine olumlu etkisi olan deneme sınavlarının, yapılamayan soruları moral bozmadan geçip devam etme becerisini geliştirdiğini söyledi.

Uyku düzenini sağlamak bu işin temel anahtarı

Uyku düzeninin önemine dikkat çeken Çapar, “Sınav sürecini bir maratona benzetebiliriz. Bu nedenle uygun saatte uyuyarak sabah dinlenmiş bir şekilde uyanmak, çocuğun enerji depolamasına yardımcı olur” ifadelerine yer verdi. Çapar, sınav stresini azaltan bir diğer faktörün düzenli egzersiz olduğunu belirterek, öğrencilere düzenli egzersiz yapmalarını önerdi. Sınav kaygısının psikolojik problemlerle ilgili olabileceğini vurgulayan Çapar, psikoterapi ile öğrencilerin kaygılarının nedenlerini belirleyip üzerinde çalışabileceklerini ifade etti. Davranışçı Terapi'nin (DT) öğrencilere olumsuz düşüncelerini değiştirmelerinde yardımcı olduğunu ve sınav stresiyle başa çıkma becerisi kazandırdığını dile getirdi.

Yorumlar (0)