İYİ Parti Genel Merkezinde, Gelecek Partisi lideri Ahmet Davutoğlu, Saadet Partisi lideri Temel Karamollaoğlu, Demokrat Parti lideri Gültekin Uysal, DEVA Partisi lideri Ali Babacan ve CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun iştirak ettiği 'liderler buluşması' basın mensuplarına kapalı olarak gerçekleştirildi.
Yaklaşık olarak 9,5 saat süren toplantının akabinde altı liderin imzasıyla yazılı açıklamada bulunuldu.
"Provokasyonlar seçim dönemine denk geldi"
Bahse konu açıklamada, altı parti olarak Türkiye'yi aydınlığa kavuşturmak için kararlılıkla süren iş birliği sürecinin 11'inci toplantısının, mübarek Regaip Kandili'nde İYİ Parti'nin ev sahipliğinde gerçekleştirildiği kaydedilerek, bütün İslam aleminin kandili kutlandı.
Hollanda ve İsveç'te mukaddes kitap Kur'an-ı Kerim'i hedef alan çirkin saldırıları birer nefret suçu olarak nitelendirdikleri ve bunları görmezden gelen hükümetlerin de şiddetli bir şekilde kınandığı vurgulanan açıklamada, halkın özgür iradesiyle seçim sandığına gidip Türkiye'nin kaderini tayin edeceği bu dönemde, dış dünyada seçim dönemlerine denk gelen provokasyonların da dikkatli bir şekilde takip edildiği belirtildi.
"Sayın Erdoğan aday olamaz"
Ülkemizin, 'başıbozukluk, kanunsuzluk ve hukuksuzlukla hareket eden bir hükümetçe yönetildiği' ifade edilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"Bu kapsamda, kanun ve Anayasa'da hiçbir tereddüde yer verilemeyecek kadar açık bir biçimde düzenlenmiş olan hükümler doğrultusunda, Meclis yenileme kararı almadığı sürece, Sayın Erdoğan'ın 14 Mayıs 2023'te yapılması planlanan seçimlerde bir defa daha aday olması asla mümkün değildir. Sayın Erdoğan'ın, Anayasa'ya aykırı olarak üçüncü defa adaylığını duyurması, demokrasi tarihimize ilave ettiği bir diğer kara sayfadır. Anayasa'yı görmezden gelen bu başıboşluğu reddettiğimizi kamuoyuna sunarız.
Bununla birlikte, Türkiye Cumhuriyeti'nin 100'üncü senesinde vatandaşlarımızın bu hukuksuz düzene 'yeter' yanıtı vereceğinden emin olan bizler, Cumhurbaşkanı'nın 14 Mayıs 2023'te yapmayı programladığı seçime milletimizden aldığımız destekle, kendimize olan inancımızla ve Türkiye sevdamızla hazır durumda olduğumuzu ifade etmek isteriz. Seçim ne vakit yapılırsa yapılsın üstünlerin hukukunu anlayış olarak benimseyerek hareket eden Cumhur İttifakı değil, hukukun üstünlüğüne inancı tam olan Millet İttifakı galip gelecektir. İktidar, yitirdiği halk desteğini her çeşit hukuksuzlukla örtmeye çalışsa da biz bu oyunu, vatandaşlarımızdan aldığımız destekle bozacağız ve ülkemizi hürriyetçi demokratik bir hukuk devleti yapıyor olacağız. Mevcut tek adam düzenini sandıkta halkımızın iradesi ile değiştirmek amacıyla 'Hodri meydan.' diyoruz."
Başörtüsü düzenlemesi
Söz konusu açıklamada, Cumhur İttifakı'nın Meclis'e sunduğu başörtüsüne ilişkin anayasa değişikliğinin, 'başörtülü kadınların dini inancını sorgulayan bir şekilde hazırlandığı, başörtülü kadını koruyormuş gibi yapılan bu maddenin aslında tam aksi neticeler doğuracak özellikte olduğu' belirtildi.
Kadının kıyafet hürriyeti ile başörtüsü kullanmasının maksadını sorgulayan ifadelerin metinden çıkarıldığı bir değişiklik önergesinin sunulduğu kaydedilen açıklamada, son derece açık ve net bir şekilde başını örten veyahut örtmeyen kadınlara tam anlamıyla bir anayasal güvence verecek olan bu önergenin Cumhur İttifakınca kabul edilmediği bildirildi. Mevzubahis açıklamada, "Bu, Cumhur İttifakı'nın her daim yaptığı gibi samimiyetsiz bir biçimde kadınların başörtüsü hakkını rant ve siyasi istismara dönüştürme maksadını ortaya koymaktadır." görüşüne yer verildi.
"Mevcut sistem bir beka problemidir"
Altı genel başkanın müşterek açıklamasında, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin, Türkiye Cumhuriyeti için bir beka problemi durumuna geldiği ifade edildi.
Gerçekleştirilen toplantıda, seçimi kazanmaya ve Türkiye'yi 'Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem' ile yönetmeye ilişkin çok somut adımlar atıldığı vurgulanan açıklamada, "Tamamlama aşamasına ulaştığımız 'Geçiş Sürecinin Yol Haritası'nı, cumhurbaşkanı adayımızı belirleme süreciyle birlikte son değerlendirmenin ardından kamuoyuyla paylaşıyor olacağız." denildi.
"'Ortak Politikalar Mutabakat Metni' hususunda da anlaşmaya vardık"
Bahse konu açıklamada, toplantıda, 30 Ocak 2023'te kamuoyuyla paylaşılacak olan 'Ortak Politikalar Mutabakat Metni' hususunda da anlaşmaya vardıkları belirtilerek, şöyle devam edildi:
"Kadın haklarından yoksullukla mücadeleye, siyasi etik yasasından siber güvenliğe, tersine beyin göçünden kamuda israfla mücadeleye, afet yönetiminden savunma sanayisine, barınma ve konut krizinden mesleki eğitime, esnafın problemlerinden uyuşturucuyla mücadeleye, tarımdan hudut politikamıza kadar Türkiye'nin öncelikli hususları için hazırladığımız somut proje, politika ve amaçları dokuz ana başlık ve 75 alt başlıkta bir araya getirdik. Bu mutabakat metni, ülkemizin her alanda artan problemlerini Millet İttifakı'nın çözeceğinin de en önemli ispatıdır."
Cumhurbaşkanı adayının belirlenme süreci
Söz konusu açıklamada, "Toplantımızda en son olarak ittifakımızın seçeceği cumhurbaşkanı adayını ne şekilde belirleyeceğimizi de görüştük. Adayımızı belirleme hususunda altı siyasi partinin uzlaşı, istişare ve milletin tercihlerini yansıtacak bir şekilde çalıştığını buradan ifade etmek isteriz." denildi.
Milletin, Türkiye'nin hak ettiği refaha ulaşma ve tekrar demokratikleşme ümidini altı siyasi partinin birliğinde gördüğü kaydedilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
"Bu da bizlere tarihi bir görev yüklemektedir. Biliyoruz ki bu ülkenin kader seçimidir. Milletimiz geleceğini, malını, canını, medeni, özgür ve refah içinde bir ülkede nefes alma ümidini bizlere emanet etmiştir. Vatandaşlarımız müsterih olsun, altı siyasi parti bu görevi layıkıyla yapacaktır. Bir defa daha ilan ediyoruz ki ülkemizin 13'üncü cumhurbaşkanı temel hak ve hürriyetlerin yanında, parlamenter sisteme inanan, demokrasi aşıklarının cumhurbaşkanı adayı olacaktır. Ülkemizin 13'üncü cumhurbaşkanı, 'Yeter, söz halkındır.' diyen Millet İttifakı'nın cumhurbaşkanı adayı olacaktır."
Açıklamada, sıradaki toplantının, Saadet Partisi lideri Karamollaoğlu'nun ev sahipliğinde, 13 Şubat'ta gerçekleştirileceği de bildirildi.