habernediyor.com

Akar: İrini ile bize yanlış yapıldı!

GÜNDEM

İrini Harekâtı'nın sakat doğmuş bir harekât olduğunu vurgulayan Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar, operasyonun hukuka ve teammüllere aykırı yapıldığını belirterek, "Yanlış yapıldı" dedi.

İrini Harekâtı'nı "sakat doğmuş harekât" olarak nitelendiren Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar, İrini harekâtı'nın uluslararası hukuka ve sağlam temellere dayanmadığını ifade etti.

Türk bandıralı ticari gemide Yunan komutanın talimatıyla Alman fırkateyninin yaptığı hukuk dışı aramanın uluslararası hukuka ve teamüllere tamamen aykırı biçimde icra edildiğini ve yanlış yapıldığını vurgulayan Millî Savunma Bakanı Akar, müttefik devletlerin yaptığı açıklamaların ise gerçeği yansıtmadığını, bazı gerçeklerin açıkça çarpıtıldığını kaydetti.

İrini Operasyonu Komuta Merkezi'nin açıklaması

İtalya'da bulunan ve başında Yunan komutanın olduğu İrini Operasyonu Komuta Merkezi, Akdeniz'de Türk bandıralı ticari gemiye yapılan hukuk dışı baskını ve aramayı savunmuş, "Bayrak devleti Türkiye'den cevap almadan gemiye çıktık" itirafında bulunmuştu.

İrini Operasyonu Komuta Merkezi, İrini Operasyonu'nun BMGK'nın (Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi) 2292 ve 2526 no.lu kararlarının uygulanması kapsamında, "Roseline A" adlı Türk bayraklı kargo gemisine çıkıldığını ve Libya'ya yönelik silah kısıtlamasına uyulup uyulmadığının  denetlendiğini belirtmişti.

Klasik barbar Batı yüzsüzlüğü!

Esasen İrini Harekâtı'nın elle tutulacak hiçbir tarafı bulunmuyor ancak Batı devletleri, güçten doğan yüzsüzlükle bir taraftan uluslararası hukuku hiçe sayıyor, diğer taraftan da laf kalabalığı yaparak kabahatlerine "uluslararası hukuka uygun hareket edildiği" kılıfını giydiriyor. 

İrini Operasyonu Komuta Merkezi'nin açıklamaları ise Millî Savunma Bakanı Hulusi Akar'ın ifade ettiği gibi yalan bilgi ve çarpıtmalarla dolu.

Madde madde özetlemek gerekirse:

1. İrini operasyonu, ne NATO ile, ne Türkiye ile, ne de meşru Libya Hükümeti ile istişare edilerek başlatıldı.

2. Libya'ya silah ambargosunu içeren BMGK'nın 2292 ve 2526 no.lu kararları, "Tüm uluslararası hukuku çiğne, ne yap et Türkiye ve Libya'nın meşru hükümetine engel ol" demiyor. Bir kararın yerine getirilişi, yine hukuk çerçevesinde olması gerekiyor.

3. Gerekçe gösterilen BMGK'nın 2292 No.lu kararında Libya'nın meşru hükümetinin Millî Mutabakat Hükümeti olduğu belirtiliyor ve uluslararası bağlamda Millî Mutabakat Hükümeti ile "istişare ve izin" zorunlu kılınıyor. Ancak değil Libya hükümeti ile istişare etmek ve izin istemek, zorbaca denetime tabii tutuluyor.

4. Adeta meşru Libya hükümetini cezalandırmak için hayata geçirilen İrini operasyonu, tam anlamıyla tek taraflı bir operasyon. Yani Libya'ya her türlü mani olunurken, Hafter cephesine silah yığmaya devam eden BAE'ye yönelik hiçbir denetimi içermiyor.

5. Uluslararası hukukta bulunan "açık denizlerin serbestisi" ilkesine göre bayrak devletinin rıza ve izni alınmadan gemiye çıkılması suç.

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.