Türkiye'de yalnız yaşamak: Toplumsal dinamikler değişiyor

Yıllar içinde bireyselleşmenin ve kentleşmenin artması, yaşam tarzında keskin değişimlere sebep oldu. Pek çok kişi yalnız yaşamaya başladı. Ailelerin gittikçe küçülmesine sebep olan bu durum, yalnızlık hissinin daha çok hissedilmesine yol açtı. Geleneksel aile yapısının zamanın hızına direnemediğini kaydeden Prof. Dr. Dilek Şirvanlı Özen, bireylerin tercih ettiği yaşam tarzları ile birlikte geleneksel aile yapısının da dönüştüğüne işaret etti.

Türkiye'de 5 milyondan fazla kişi yalnız yaşıyor

Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) 2023 verilerine göre Türkiye'de tek başına yaşayanların sayısı 5 milyonu geçti. 2013'ten bu yana yalnız yaşayan kişi sayısında görülen artış oranı yüzde 72'yi buldu. Benzer oranların dünya genelinde de kayıtlara geçtiği belirtildi. Veriler, dünya çapında yalnızlığın arttığını ortaya koydu.

Gençler ile genç yetişkinler arasında yalnız yaşamak popülerleşti

Altınbaş Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Dilek Şirvanlı Özen, tek kişilik yaşam tarzının son 10 yılda ciddi bir yaygınlık kazandığına vurgu yaptı. Dünyayı etkisi altına alan bireyselleşme rüzgarının gençler ile genç yetişkinler arasında etkili olduğunu söyleyen Özen, yalnız başına yaşamanın verdiği özgürlük hissinin de bu yeni yaşam tarzının yaygınlaşmasına yol açtığını ifade etti.

Özgürce karar verme hissi ve kariyer odaklılık

Yalnız başına yaşayanların sayısının her geçen yıl arttığına vurgu yapan Prof. Dr. Dilek Şirvanlı Özen, bunun bazı toplumsal ve bireysel çıktılarının olduğunu dile getirdi. Kişisel özgürlüğün yanı sıra kariyer odaklı hayata bakış açısının da buna sebep olduğunu aktaran Prof. Dr. Şirvanlı Özen, "Kendi kararlarını özgürce almak ve aile baskısından kurtulmak isteyenler arasında bu yaşam tarzı iyice popülerleşmiş durumda." ifadelerini kullandı.

Aile daha da küçülecek, ekonomik dinamikler değişecek

Tek kişilik yaşam tarzının gelecek 10 yılda daha popüler hale gelmesinin beklendiğini söyleyen Prof. Dr. Dilek Şirvanlı Özen, "İnsanlar, bazı dezavantajları olsa da bu hayat tarzının getirdiği özgürlüğün tadını almış durumda. Ekonomik olarak kendi ayakları üstünde durabilen insanlar, bu hayat tarzını yaşamakta sıkıntı görmüyor. Bununla beraber söz konusu yeni yaşam tarzı, hem ekonomik hem de toplumsal pek çok sonuca gebe. Bekarlığın artması, çekirdek ailenin daha da küçülmesine ve ekonomik dinamiklerin değişmesine yol açacak." dedi.

Daha küçük konutlar, daha fazla kiracı!

Tüketim alışkanlıklarının da yeni yaşam tarzı ile beraber değişikliğe uğrayacağını ifade eden Özen, "Hem pazar talebinde hem de mülkiyet anlayışında değişiklikler görülecek. Mesela belki de artık daha küçük ve hesaplı evler inşa edilecek. Zira buna talep artacak. Ekonomik buhranın yanı sıra genç bekarların bu hayat tarzı, kiracı sayısında da artış görülmesine yol açabilir. Tüm bunlar, toplumsal dinamiklerin farklılaşmasına sebep olacaktır." vurgusunu yaptı.