CHP lideri Özel: “Esaret son bulmalı”

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, TBMM'de, Meclis grup toplantısında milletvekillerine seslendi. Grup toplantısında çağrıda bulunan Özel, “Tayfun Kahraman, Can Atalay, Çiğdem Mater ve Osman Kavala tutuklu durumdadır. Hak ihlali vardır. Ailelerine yaşatılan büyük bir travmadır. Bu esaret son bulmalıdır” dedi. Özel açıklamalarının devamında çay üreticilerine seslenerek, “Çay üreticisi için Rize'ye gideceğiz. Çaykur işçisinin haklarını konuşacağız, kadro isteyeceğiz” çağrıda bulundu.

SİYASET 28.05.2024, 13:48 28.05.2024, 15:24 Melina Ay
CHP lideri Özel: “Esaret son bulmalı”

TBMM'de, grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, bilim ve tıp insanı Prof. Dr. Taner Demirer'e, parti rozeti taktıktan sonra önemli başlıklara değindi. Grup toplantısı hala sürüyor. TBMM'de, grup toplantısında konuşan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, bilim ve tıp insanı Prof. Dr. Taner Demirer'e, parti rozeti taktıktan sonra şu açıklamalarda bulundu:

“Sevinçleri de hüznü de bizim”

“28 Mayıs 1918'de bağımsızlığını kazanan kardeş Azerbaycan'ın kuruluşunu kutluyorum. Azerbaycan'ın sevinci bizim sevincimiz, hüznü ise bizim hüznümüzdür. Cumhuriyet bayramlarını bir kez daha kutluyoruz. Türkiye'nin ana muhalefet partisi olarak yurt dışında da Türkiye'nin partisiyiz. Gelecekte de Türkiye'yi yönetecek olan partiyiz. Dost ve Azerbaycan'ın Avrupa Konseyi'nde yeniden yer alması için CHP olarak elimizden geleni yapacağımızı belirtmek isterim.”

“36 binin üzerinde insan yaşamını yitirdi”

“Filistin'de, 7 Ekim'den bu yana 36 binin üzerinde insan yaşamını yitirdi. İsrail'in katliamını kınıyorum, tüm dünya ülkelerini Filistin'i tanımaya davet ediyorum. Siyasi akrabalığımız olan partiler tarafından yönetilen Norveç ve İspanya'nın ayrıca İspanya'nın Filistin'i tanıyacak olmalarından büyük memnuniyet duyuyorum.”

“Tüm siyasi partilere davette bulunuyorum”

“11 Temmuz, Bosna'da yaşanan katliamın anma günü olarak kabul edildi. Genel başkan seçildikten sonra ilk olarak Kıbrıs'a ve sonra Bosna'ya gitmiştim. 11 Temmuz'un Türkiye'de de Srebrenitsa katliamının anma günü olarak kabul edilmesi için tüm siyasi partilere de davette bulunuyorum.”

“Gezi parkı dönemlerinin 11’inci yıl dönümü”

“Bugün önemli bir tarihin yıldönümü. Gezi Parkı'nda ağaç katliamına karşı insanların toplumsal duyarlılıkla bir araya gelmesiyle başlayan Gezi Parkı eylemlerinin 11’inci yıldönümündeyiz. Buradan Gezi'yi selamlıyorum. Türkiye'nin tüm illerinde yaşanan gösteriler, siyasi iradenin orantısız güç kullanmasıyla maalesef acıya dönüşmüştür. Yaşamını yitirenlerin önünde saygıyla eğiliyoruz. Hepsinin ailesi ailemizdir. 90 kişi kafa travması geçirmiş, 10 kişi gözlerini kaybetmiştir Gezi eylemlerinde. Gezi, Türkiye'nin birbirini en çok seven ailesidir.”

“Yaşatılan büyük bir travmadır”

“Tayfun Kahraman, Can Atalay, Çiğdem Mater ve Osman Kavala tutuklu durumdadır. Sayın Bahçeli ile yaptığım görüşmede de söyledim. Hak ihlali vardır ve arkadaşlarımızın içerde tutulması Anayasa'nın ihlalidir. Ailelerine yaşatılan büyük bir travmadır. Sayın Erdoğan'a da ilettiğim belgeyi buradan da paylaşmak isterim. Tayfun Kahraman, çatışma olmadan bu eylemin bitmesi için çaba gösteren isimdir. Bu esaret son bulmalıdır.”

Başta konuştuklarından farklı konuşuyorlar

“Taksim Dayanışması; ‘Erdoğan ülkeye gelmesin, ülkeyi Gezi yönetsin’ demedi. ‘AKM yıkılmasın, yerine AVM yapılmasın’ dedi. Ağaçlar kesilmesin, gaz bombası silah gibi kullanılmasın. İfade özgürlüğünün önündeki engeller kaldırılsın gibi 7 talep iletildi. Bunu basına açıkladılar. Sayın Bahçeli, toplumun hassasiyetlerini Erdoğan'ın gözetmediğini söylüyordu. Bugün ikisi de çıkmış kalkışma diyorlar.”

Bakanın onayı mevcut ama aksini iddia ediyorlar

"Erzincan'da, 13 Şubat'ta, İliç'teki altın madeninde meydana gelen toprak kayması sonucunda 9 vatandaşımız hayatını kaybetti. Şu ana kadar 4 kişi bulunurken, 5 kişinin arama çalışmaları ise devam ediyor. Murat Kurum, belgelerdeki imzasının olmadığını iddia etmişti. Ancak yapılan incelemeler sonucunda, Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) olumlu kararını veren yetkililerin asli kusurlu olduğuna karar verildi. 6 Ekim 2021'deki ÇED olumlu raporu, bakanın onayıyla ve Murat Kurum'un imzasıyla verilmiştir. Uyarı sistemlerinin yetersizliği ve heyelan riskine karşı acil eylem planının olmaması, sahadaki personelin uzaklaştırılmaması da asli kusurlar olarak belirlenmiştir."

“Kul hakkını yiyenler de onlar”

“Biz bir arada oldukça, tüm toplum yüzünü Cumhuriyet Halk Partisi'ne dönüyor. Esnafın sesini duymaya davet ediyorum. Vergi kaçıranı görmek için WhatsApp'tan yapılacak ihbara mı ihtiyaç vardır. Sayın Erdoğan dünkü konuşmasında dünyadaki servet eşitsizliğini ifade etmiş. Geçtiğimiz yıl 1.2 Trilyon lira kur korumalı mevduatla, param var diyene 'dolar alma, faize koy' dediler. 'Faizden de kur çıkarsa da farkını ödeyeceğiz oradan da kazanırsın' dediler. Nereden ödeyeceksiniz? 'Fakirden, emekçiden alıp farkı ödeyeceğim' dediler. Dünya tarihinde böyle bir şey görülmedi. Kur korumalı mevduatı kim çıkardıysa, kul hakkını yiyenler de onlardır.”

“Buğdayın fiyatı açıklanmıyor”

“Mayısın sonu geldi buğdayın fiyatı açıklanmıyor. Üretici zararına satıyor. Buğday için en az kilo başı 15 TL olarak açıklanmalıdır.”

“Hiçbir canın feda edilmesi kabul edilemez”

“Ülkemizde, sokak köpeklerinin yaşamını hedef alan bir yasa tasarısı üzerinde çalışılıyor. Özellikle sabah işe gitmek zorunda olanlar için, sahipsiz sokak hayvanları ciddi bir güvenlik endişesi oluşturuyor. Bu hayvanları zarar vermek isteyenlere sesleniyoruz. Benzer bir sorun zaten 2020'de de vardı. Tüm siyasi partiler bir araya gelip, hayvan haklarını korumak amacıyla bir komisyon oluşturdu.

Belirgin olan şu ki, kitapta hayvan popülasyonunu azaltmak için uygulamaların net bir şekilde belirtilmediğini görebiliyoruz. Ayrıca, AK Parti ve MHP'nin de imzalarını taşıdığı belirtiliyor. Örneğin, 101’inci sayfada, hayvan hakları fonunun kurulması öneriliyor. Bu fonun kullanımıyla, kapsamlı ve etkili bir kısırlaştırma programı uygulanması ve bakım evlerinin açılması teşvik ediliyor. Ancak, 2002'den beri hiçbir adım atılmamış ve bazıları belediyelerin harcama yapmamasını isteyerek, sokak hayvanlarını toptan öldürmeyi öneriyorlar.

Önerilen bakım evlerinde, hayvanların 30 gün içinde sahiplenilmemesi durumunda öldürülecekleri belirtiliyor. Bu noktada, bir eczacı olarak ötenazi ilaçlarının maliyetlerini biliyorum. Kısırlaştırma maliyetlerinin de yüksek olduğunu söylemek yanlış olmaz. Bu yüzden, burada ciddi bir anlayış eksikliği ve bilgisizlik değil, vicdansızlık olduğunu belirtmek önemlidir.

Hiçbir canın feda edilmesi kabul edilemez, ancak barınak sayısını artırıp, geniş çaplı bir kısırlaştırma kampanyası başlatarak bu sorunu çözebiliriz. Bu sorunu görmezden gelmek mümkün değil. Bu sorun sadece güvenli sitelerde değil, tüm toplumda var. Ancak, bu sorunu çözerken insanlık dışı yöntemlere başvurmadan önce adımlar atmalıyız. Ben de sorunu çözmek için elimi uzatıyorum, çünkü çözüm için birlikte hareket etmek önemlidir.”

“Emeklilerin taleplerine odaklanıyoruz”

“Geçen hafta sonu gerçekleştirdiğimiz 81 il ziyaretinin ardından yapılan 105 toplantı sonucunda, Pazar günü Ankara'ya yaklaşık 100 bin kişi geldi. Biz emeklilere hak ettikleri değeri veriyoruz. Hatırlarsınız, 22 yıl önce Ecevit'in emeklilere verdiği emekli maaşı 8 çeyrek altın alıyordu. Bugün ise bu rakam 2 buçuk çeyrek altına düştü. Emekliler, artık daha fazla seslerini duyurmak için bir araya geliyorlar ve mitinglerimize büyük katılım sağlıyorlar. Bu nedenle, son mitinglerimizi özellikle emeklilerin taleplerine odaklanarak düzenliyoruz.”

“Birinci parti olmanın getirdiği sorumlulukla hareket ediyoruz”

“Bu ülkeyi bugünkü duruma getirenleri unutmayıp, onlara vefa göstermeyenleri 31 Mart'ta sandığa gömdük. Ancak, maalesef kimse bu sesi duymak istemediği için Ankara'ya gelmeleri çağrısında bulunduk. 81 ilin temsilcisi Ankara'ya akın etti ve Tandoğan Meydanı'nı doldurdu. Birkaç dakika içinde bazıları bayıldı çünkü orada taşeron belediye işçileri yoktu ve CHP partilileri de yoktu. Bu ülkeyi bugünlere getirenlerin önünde saygıyla eğiliyoruz. Yanınızdayız ve destekçiniziz. Birinci parti olmanın getirdiği sorumlulukla hareket ediyoruz. Eğer onlar sesimizi duymazlarsa, emeklilerle birlikte bu sorunu gündemde tutup haklarını alana kadar mücadelemizi sürdüreceğiz.”

“O anahtar siyaset kalesidir”

Değerli belediye başkanlarım gittiğiniz yerlere selam söyleyin. Unutmayın ki anahtar cebinizdedir. Cumhuriyet'in ikinci yüzyılının ilk seçiminde ilinizin anahtarını aldınız. O anahtar siyaset kalesidir. O anahtar Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün partisini iktidar yapacak, muassır medeniyetler seviyesinin üzerine çıkaracak, refahı getirecek, anahtardır."

Yorumlar (0)