Erdem: “Sosyal medya iletişim dilini tüketiyor”

Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği (TDED) Genel Başkanı Ekrem Erdem, 6’ncı Doğu Anadolu Erzurum Kitap Fuarı’nda “Dilimiz Kimliğimizdir” konferansı verdi. Dilin yanlış kullanımına ve yabancı kelime işgaline dikkat çeken Erdem, “Dili korumakla vatanı korumak arasında hiç fark yoktur. Yabancı dil hayranlığı ve sosyal medya dili iletişim dilini tüketiyor” dedi.

KÜLTÜR-SANAT 18.05.2024, 14:13 20.05.2024, 17:51 Melina Ay
Erdem: “Sosyal medya iletişim dilini tüketiyor”

Erzurum Recep Tayyip Erdoğan Fuar Merkezi Fuaye Alanı'nda 6’ncı Doğu Anadolu Erzurum Kitap Fuarı başladı. TDED Genel Başkanı Ekrem Erdem ‘Dilimiz Kimliğimizdir’ başlıklı bir konferans verdi. Konferansta konuşma yapan Erdem, Türkçenin dünyanın en güçlü dilleri arasında bulunduğunun altını çizerek, “Türkçemizin kıymetini bilmek, dilimizi korumak ve güzelliklerini keşfetmek bu milletin ferdi olarak başlıca görevlerimizdendir” şeklinde konuştu.

Yabancı dil hayranlığı kendi dilimiz için tehdit

Yabancı kelime işgalinin internetle birlikte her geçen gün artış gösterdiğini aktaran Erdem, basın ve yayın kuruluşlarının özensiz dil kullanmasının, ticari hayatın getirdiği yabancı kelime kullanım alışkanlığının ve yabancı dil öğrenme aşamasındaki hayran olunan kelimelerin günlük yaşama yansımasının Türkçeyi tükettiğini söyledi. Yabancı dile hayranlığın, dil için tehdit oluşturduğunu belirten Erdem, vahim bir tablonun öne çıktığını sürdü. Erdem, anlamsız kısaltmaların ve kuş diline benzer sosyal medya dilinin gençlerin iletişim dilini tükettiğini vurguladı.

Milli kimlik zayıflar

Başkan Erdem, dil sorunlarını sadece dil meselesi olarak değil, aslında milli kimliğin kaybı olarak görmek gerektiğini vurguladı. Erdem, dilin kaybolmasıyla birlikte asıl tehlike milli kimliğin zayıfladığını belirtti. Kendi dilini ve kültürünü yitirerek başka bir milletin etki alanına giren toplumlar, tarihin tozlu sayfalarında unutulduğunu dile getiren Erdem, “Dil devletlerin temelidir ve toplumlar, milli bir kimlik edinmek için ortak bir dile sahip olmalıdır; bu sayede de milli varlıklarını koruyabilirler” ifadelerine yer verdi.

“Vatanı korumanın ilk adımı dili korumaktır”

Erdem, tarihin çöplüğünde kaybolup giden milletlerin hikayelerini hatırlatarak şunları söyledi:

“'Vatanı korumanın ilk adımı dilini korumaktır. Dil, bir milletin kimliğidir ve onun gücünü yansıtır. Eğer dünya sahnesinde söz sahibi olmak istiyorsak, dilimize sahip çıkmalıyız. Güçlü bir medeniyet ancak güçlü bir dille inşa edilebilir. Yüksek bir kültür seviyesine ulaşmak, güçlü bir dilin varlığını sürdürmekle mümkündür. Bu nedenle, Türkçenin yabancı etkilerden arındırılarak bağımsız ve güçlü bir dil olarak varlığını sürdürebilmesi için, Cumhuriyetimizin 100. yılında Milli Bir Kültür ve Dil Politikası benimsememiz gerekiyor.'"

“Sokaklar yabancı kelime istilasında”

Erdem, dildeki yabancılaşma ve yozlaşmanın en bariz örneğinin tabela kirliliği olduğunu vurgulayarak “Bugün sokaklarımız yabancı kelimelerin istilası altında, Türkçe tabelalar neredeyse şehirlerimizde nadir bulunur hale geldi. Derneğimizin temel amacı olan tabela kirliliği, her zaman öncelikli gündemimiz olmuştur” ifadelerini kullandı.

“TSE standartlarına uygunluk şartı aranması yeterli”

Konuşmasında Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği’nin bu alandaki çalışmalarına değinen Erdem, tabela konusunda gerçekleştirilen olumlu adımları şu şekilde özetledi:

“Kararlı takibimiz ile 19 Mart 2018’de ‘Yön Levhaları’ ile ‘Kurum ve Kuruluşlarda Kullanılan Tabelalar için Kurallar’ standardı Türkiye Standartları Enstitüsü (TSE) Teknik Kurul’unda kabul edildi. Bu standartla gelişigüzel ve düzensiz yön levhaları ile kurum ve kuruluşların tabelalarına kurallar getirilmekte; binaların dış yüzeylerine, işyeri önlerine, cadde ve sokaklara asılmasından kaynaklanan görüntü kirliliğinin önüne geçilmesi hedeflenmiştir. Bu düzenlemeyle yön levhalarının Türkçe olması İngilizcesinin de Türkçesinin yüzde 25’i büyüklüğünde olması kuralı getirilmiştir. Bu standartla yön levhalarında yaşanan karmaşanın son bulacağına inanıyorum. Bunun için belediyelerin işyeri ruhsatlarında TSE standartlarına uygunluk şartı aramaları yeterli olacaktır. Herkesi bu konuda duyarlı olmaya davet ediyorum.”

Yorumlar (0)