Naci Görür tarih vererek bölgeyi gösterdi: Deprem tam burada olacak!

Deprem uzmanı Prof. Dr. Naci Görür, yaklaşan Marmara depremi hakkında önemli açıklamalarda bulundu. Görür'e göre, İstanbul'da 1766 yılında meydana gelen ve üç aylık aralıklarla gerçekleşen iki büyük deprem, son derece tehlikeli bir durumu işaret ediyor.

İki fay hattının aynı anda kırılması durumunda 7.5 ila 7.6 büyüklüğünde depremlerin yaşanabileceğini vurgulayan Görür, 1999'dan bu yana yapılan araştırmalarda İstanbul'un depreme nasıl tepki vereceğinin ve hangi bölgelerin en fazla etkileneceğinin belirlendiğini ifade etti. Kenti depreme hazırlamanın sadece yapı stoğunu güçlendirmekle sınırlı olmadığını vurgulayan Görür, bu sürecin kentin tüm bileşenlerini kapsaması gerektiğini belirtti.

‘Başkan adayları ciddiye alıyor’

Prof. Dr. Naci Görür, İstanbul'da gerçekleşebilecek muhtemel Marmara depremiyle ilgili olarak belediye başkan adaylarının ciddi bir yaklaşım sergilediğini belirtti. Kendisinin bir adayın ekibinde bulunmadığını ifade eden Görür, muhalefet dahil olmak üzere birçok adayın danışmanlık veya işbirliği teklif ettiğini dile getirdi. Siyaset üstü bir yaklaşımla bilgisini paylaşmaya hazır olduğunu vurgulayan Görür, Türkiye'nin farklı şehirlerinden de kendisine danışıldığını aktardı.

‘Siyaset kenara bırakılmalı, güç birliği olmalı’

Deprem direnci konusunda çözümün, sağlam kentlerin kurulması olduğunu belirten Görür, siyasetin deprem çalışmalarının önüne geçmemesi gerektiğini vurguladı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve merkezi hükümet arasında uyumlu bir işbirliği eksikliği olduğunu ifade eden Görür, kentin deprem riskine karşı hazırlanmasında siyasetin bir kenara bırakılması gerektiğini ve güç birliği yapılması gerektiğini belirtti.

Görür, İstanbul'un deprem açısından ciddi bir sorun olduğunu ve bu konuda atılan adımların önemli olduğunu ancak henüz etkili bir işbirliği göremediklerini dile getirdi.

İstanbul’da 7 üzeri deprem riski yüzde 47

Deprem uzmanı Prof. Dr. Naci Görür, muhtemel Marmara depremi konusunda önemli açıklamalarda bulundu. Görür, Marmara Bölgesi'nde yaşanabilecek depremin ciddi bir tehdit oluşturduğunu ve bu konuda ciddi önlemler alınması gerektiğini vurguladı. Özellikle İstanbul'un, geçmişte yaşanan depremler ve jeolojik veriler doğrultusunda büyük bir risk altında olduğunu belirtti.

Görür'ün değerlendirmelerine göre, Marmara Bölgesi'nde son 200 yılda yaşanan depremler incelendiğinde, bölgede 7 ve üzeri büyüklükte bir depremin olma olasılığının yüzde 47 olduğu ortaya çıkıyor. Bu durum, bölgedeki deprem potansiyelinin önemli bir göstergesi olarak değerlendiriliyor.

‘Özellikle kıyı alanlar risk bölgesinde’

Özellikle İstanbul'un, bu olası depremden en fazla etkilenecek şehirlerden biri olduğunu vurgulayan Görür, yapı stokunun güçlendirilmesinin yanı sıra kentin alt yapı ve diğer bileşenlerinin de depreme hazırlıklı olması gerektiğini dile getirdi. Görür'e göre, depreme dayanıklı kentlerin oluşturulması için siyasi irade ve toplumsal katılımın önemi büyük.

Ayrıca, İstanbul'un en fazla etkilenecek ilçelerini de sıralayan Görür, özellikle kentin kıyı bölgelerinin ve dolgu alanlarının büyük risk altında olduğunu belirtti. Bu bölgelerde yapılacak olan yapılaşmanın dikkatle planlanması ve kontrol altında tutulması gerektiğini vurguladı.

‘İstanbul nüfusu azaltılmalıdır’

Görür, devletin depremle ilgili projeleri hakkında da önemli açıklamalarda bulundu. Ona göre, devletin öncelikli hedefi, İstanbul gibi büyük metropollerdeki nüfus yoğunluğunu azaltmak ve sanayiyi Anadolu'ya yaymak olmalıdır. Bu, olası bir depremin etkilerini minimize etmek adına önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.

Son olarak, halkın deprem konusunda bilinçlendirilmesi ve eğitilmesi gerektiğini vurgulayan Görür, vatandaşların alması gereken önlemler konusunda da bilgilendirilmesi gerektiğini ifade etti. Bu şekilde, depremin olası etkilerine karşı toplumun daha dirençli hale gelebileceği belirtildi.