Bi "hamile kadın bize saldırdı" demedikleri kaldı!

İstanbul Pendik'te, içinde hamile kadının bulunduğu araca saldıran ve kamuoyunun tepkisini çeken 2 şüpheli tutuklandı. Kamuoyunun tepkisi, iki harf fark bulunan başka şirketleri bile korkuttu.

GÜNDEM 08.07.2019, 19:56
Bi "hamile kadın bize saldırdı" demedikleri kaldı!

İstanbul Pendik D-100 Karayolu'nda içinde hamile kadının bulunduğu araca saldırı olayına ilişkin şüpheliler Hasan Sel ve Hüseyin Sel hakkında Anadolu 7. Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklama kararı verildi.

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, 6 Temmuz Cumartesi günü şikayetçiler Yunus Emre Bahçıvan ve hamile eşi Ayfer Bahçıvan'ın içinde bulunduğu araca, yol verme meselesi yüzünden Pendik D-100 Karayolu'nda seyir halindeyken önlerini kesen iki kişinin zarar vermesine ilişkin çıkan haberler, kamuoyunun tepkisi ve şikayet üzerine harekete geçti. Başsavcılık, Seydioğlu Baklava AŞ sahipleri olan ve sergiledikleri tutum ile kamuoyunun tüm tepkisini üzerine çeken şüpheliler Hasan Sel ve Hüseyin Sel hakkında "mala zarar vermek" ve "trafik güvenliğini tehlikeye sokmak" suçlarından soruşturma açtı.

Soruşturma kapsamında trafikte terör estiren şüpheliler Hasan Sel ve Hüseyin Sel, ifadeleri alınmak üzere Pendik İlçe Emniyet Müdürlüğü Şehit Adil Gözalıcı Polis Merkezine geldi. Polis merkezindeki işlemleri tamamlanan iki şüpheli, Anadolu Adalet Sarayı'na götürüldüler. Burada nöbetçi savcıya çıkarılan şüphelilerin sırayla ifadelerini alındı.

Savcılık ifadelerinin ardından şüpheli Hasan Sel "kara ulaşım araçlarını kaçırma veya alıkoyma", "mala zarar verme" ve "cebir, tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma", Hüseyin Sel de "kara ulaşım araçlarını kaçırma veya alıkoyma" ve "cebir, tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma" suçlarından tutuklanması talebiyle nöbetçi hakimliğe sevk edildiler.

Anadolu 7. Sulh Ceza Hakimliği, şüpheliler Hasan Sel ve Hüseyin Sel'in üzerine atılı suçlardan tutuklanmaları yönünde karar aldı.

Emniyetteki ifadelerinde bi "hamile kadın bize saldırdı" demedikleri kaldı!

Şüpheli Hasan Sel'in emniyetteki ifadesinde, Kastamonu'da yaşayan annesinin rahatsızlığı nedeniyle 6 Temmuz Cumartesi günü şirket aracıyla yola çıktıklarını ifade ederek, kardeşi Hüseyin Sel'in idaresindeki otomobille D-100 Karayolu'nda seyrettiklerini, emniyet şeridini kullanmadıklarını ileri sürdü.

Olaya konu aracı sollamaya çalıştıklarını öne süren Hasan Sel, iddialarını şu şekilde sürdürdü:

"Sollarken ani bir şekilde bizim aracımızın önüne doğru geldi. Biz ani fren yapıp durduk. Bir hasar oluşmadı. Bizim aracın sol şoför tarafı yan aynası katlandı. Bir şey olmadığını gördük. Elimizde önemli değil tarzı işaret yaparak yolumuza devam ettik. Bu araç sağ tarafımızdan emniyet şeridini de kullanarak bizim yanımıza geldi. Kendi aracının sol tarafı ile bizim aracımızın sağ tarafına yaklaşarak kasıtlı olarak sağ yan aynamıza çarptı. Sonrasında, aracın şoför mahallinde bulunan kişi camını açarak bize küfürlü sözler söyledi ve dur işareti yaptı. Biz yine acelemiz olduğu için durmadık. Ben elimle 'Ne var? Hayırdır' işareti yaptım. Hiçbir şekilde bana küfürlerine karşı, küfürle ya da kötü sözle karşılık vermedim. Biz yolumuza devam ederken bizi durdurma çabaları devam etti. Sonra bizim arkamıza geçerek trafiğin yavaşladığı bir noktada bize arkadan çarptı. Bu aracımıza üçüncü çarpmasıydı."

Hasan Sel, çarpmanın ardından kendisinin ve kardeşi Hüseyin Sel'in araçlarından inerek diğer aracın başına gittiklerini söyleyerek, "Biz aracımızdan indiğimizde görüntüye yansımayan tahrik edici el hareketleri yapmaktaydı. Yanına geldiğimde camı açmasını istedim. Camı açmadı. Bana aynamı kırdın diye yan aynasını gösterdi. Ben de o anın stresi ve psikolojik durumu ile istem dışı aynasını kırdım. Sonra aracını bizim araca çarptığı için geçiş mesafesi olmadığı için aracın üzerinden geçmek zorunda kaldım. Bu geçiş esnasında kaput üzerine bastım. Sonra aracımıza binerek yolumuza devam ettik." iddiasında bulundu.

Bir de şikayetçi oldu!

Daha sonra Kastamonu'ya rahatsız annesini ziyarete gittiklerini ve haklarında şikayet olduğunu öğrendikten sonra da en kısa sürede ifade vermek için geri geldiklerini anlatan Hasan Sel, iddialarına şöyle devam etti: "Böyle bir olayın yaşanmasını istemezdik. Ben kesinlikle bayanın hamile olduğunu bilmiyordum. Hamileyim diye bağırmasını araç camları kapalı olduğu için duymadım. Ağır tahrik altında böyle bir olay yaşandı. Bize küfür etmesinden ve aracımıza kasten verilen zarardan dolayı araç sürücüsünden davacı ve şikayetçiyim."

Tabanca da taşıyorlardı

Şüpheli Hasan Sel ifadesinde olay sırasında üzerinde bulunan ruhsatlı tabancasını da kendi rızası ile polis merkezine teslim ettiğini bildirdi.

Diğer şüpheli mobese korkusuyla "emniyet şeridini kullandıklarını" kabul etti!

Diğer şüpheli Hüseyin Sel de ifadesinde, annesinin rahatsızlığı nedeniyle kendi idaresindeki araçla yola çıktıklarını, D-100 Karayolu üzerinde dörtlüleri yanar halde seyir halinde olduklarını ifade ederek, mobese görüntülerinin ortaya çıkabileceği korkusuyla "Acelem olduğu için bazı noktalarda emniyet şeridini kullanmış olabilirim." ifadelerini kullandı.

"Bize küfür ettiler" konusunda ağız birliği!

Hüseyin Sel, diğer araç sürücüsünün trafikte yaşanan sürtüşme sırasında kedilerine küfür ettiğini ileri sürerek iddialarını şu sözlerle bir adım öteye taşıdı:
"Yapılan küfür içinde bulunduğumuz ruh haliyle bizde ağır tahrik oluşturdu. Ben bu şahsı 'Yanında ailen var, bayan var, terbiyesizlik yapma.' diye uyardım. Acelemiz olduğu için durmadık. Küfürlerine küfürle karşılık vermedim. Yolumuza devam ederken bizi durdurma çalışmaları devam etti. Arkamıza geçerek trafiğin yavaşladığı bir noktada bize arkadan çarptı."

O da şikayetçi oldu

Aracın çarpmasıyla durduğunu anlatan Hüseyin Sel, şunları aktardı:

"Bel fıtığından ameliyatlıyım, platin takılı. Çarpma anında belim incindi. Ağrılarım devam etmektedir. Araçtan indiğimde maksadım olayı yatıştırıp onlarla konuşmaktı. Hiçbir şekilde sözlü ve fiili, tahrik edici hareketim olmadı. Olayı yatıştırmak niyetindeydim. Zaten görüntülerde duruşum ortadadır. Araç içindeki bayanın hamile olduğunu bilmiyordum. Sosyal medyaya yansıyan görüntülerden öğrendim. Olay anında araç camları kapalı olduğu için bayanın söylediklerini duymadım. Böyle bir olay yaşandığı için üzgünüm. Şikayete konu eyleme iştirakim olmadı. Şahsıma yapılan linç kampanyası tehlikeli bir boyuta ulaşmıştır. Bize küfretmesinden ve aracımıza kasten verilen zarardan dolayı araç sürücüsünden davacı ve şikayetçiyim."

Camı açtırmak istemesinin sebebi muhabbet etmekmiş!

Araç camını kırmak istercesine yumruklayan şüpheli Hasan Sel savcılıktaki ifadesinde, emniyette verdiği ifadesini tekrar ettiğini vurgulayarak, "Sadece camı açınca derdinin ve sıkıntının ne olduğunu sormak niyetindeydim. Kardeşim bir taraftan bana 'Gerek yok gel gidelim, boş ver kötü saz sahibinindir.' şeklinde söylüyordu. Olayın bu aşamaya gelmiş olması nedeniyle bir anlık heyecanla, şahsın aynasına zarar verdim. İki araç birbirine bitişik olduğu için geçmek için diğer aracın kaputuna bastım. O anki psikolojimle kaputta zıpladım. Kesinlikle hamilelikle ilgili bir şey duymadım. Olay sırasında üzerimde bulunan silah taşıma ruhsatlıdır. Kesinlikle çıkarmam, teşhir etmem ve elimi belime dahi getirmem söz konusu değildir. Bu olay nedeniyle çok üzgünüm. Tahrik sonucu meydana gelmiştir. Kasten çarpma ve öncesinde hakaretler mevcuttur. Yine de şahısların uğradıkları maddi ve manevi zararları gidermek isterim. Bizim de çoluk çocuğumuz vardır. Ayrıca özür dilemek de isterim." iddiasında bulundu.

Geride duran şüphelinin savcılık ifadesi

İçinde mamile kadının bulunduğu araca saldıran Hasan Sel'e göre daha geride duran şüpheli Hüseyin Sel de savcılıktaki ifadesinde şunları anlattı:

"Eğer camı açmış olsalardı özür dileyip ağabeyimi de alıp götürecektim. İçeriden kesinlikle bir ses duymadık. Ben bayanın olduğu hiçbir araçla diyaloğa kesinlikle girmem. Hamilelik olayını sosyal medyadan öğrendik. Bu olaydan dolayı çok üzgünüm. Maddi manevi zararlarını giderip, özür dilemeye hazırım. Firmamız ve ailemiz bu durumdan zarar görmüştür. Biz de hakaret ve mala zarar verme nedeniyle şikayette bulunduk. Ancak duruma göre şikayetimizi geri çekeriz."

İkilinin çirkin görüntüleri başka şirketleri bile tedirgin etti

Bu arada, olaya ilişkin çirkin görüntülerin sosyal medyada yer alması ve kamuoyunun yüksek perdeden tepkide bulunması üzerine marka isimlerinin yakınlığı bazı şirketler bile olayın çirkinliği nedeniyle marka zararı yaşamamak için panikledi. Seyidoğlu Baklavaları'ndan yapılan açıklamada, olayda adı geçen "Seydioğlu" firması ile alakaları bulunmadığı açıklandı. 

Şüphelileri kapıda karşılayan polis amiri görevden alındı

Pendik'te araca saldırı olayı şüphelilerini kapıda karşılayan Şehit Adil Gözalıcı Polis Merkezi Amiri ise görevinden alındı.

İstanbul Emniyet Müdürlüğünden yapılan yazılı açıklamada, Pendik Fevzi Çakmak Mahallesi D-100 Karayolu'nda meydana gelen çirkin olayın şüphelilerinin polis merkezi amirliğine girişi anında basına yansıyan görüntülerle ilgili olarak Pendik Şehit Adil Gözalıcı Polis Merkezi Amiri'nin görevinden alındığı açıklandı.

Yazılı açıklamada, polis merkezi amiri hakkında idari soruşturma başlatıldığı da ifade edildi.

Pendik Şehit Adil Gözalıcı Polis Merkezi Amiri'nin, olayın ardından ifade vermek amacıyla polis merkezine gelen şüpheliler Hasan Sel ve Hüseyin Sel'i kapıda karşılaması kamuoyunun büyük tepkisini çekmişti.

Pendik'teki olayda neler olmuştu?

Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, 6 Temmuz Cumartesi günü Yunus Emre Bahçıvan ve hamile eşi Ayfer Bahçıvan'ın içinde bulunduğu otomobile, Pendik D-100 Karayolu'nda seyir halindeyken yol verme meselesi yüzünden önlerini kesen ve terör estiren iki kişinin zarar vermesine ilişkin çıkan haberler, oluşan kamuoyu tepkisi ve şikayet üzerine harekete geçmişti. Başsavcılık, Seydioğlu Baklava AŞ sahipleri şüpheliler Hasan Sel ve Hüseyin Sel hakkında "mala zarar vermek" ve "trafik güvenliğini tehlikeye sokmak" suçlarından soruşturma başlatmıştı. Hasan Sel ve Hüseyin Sel, bunun üzerine ifade vermek amacıyla Pendik Şehit Adil Gözalıcı Polis Merkezi'ne gelmiş ancak burada kamuoyunun tepkisini çeken ikinci hadise (karşılama olayı) yaşanmıştı.

Yorumlar (0)