Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: “Cari dengelerimizi iyileştirdik”

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, TOBB'un 80’inci Genel Kurulu’na katıldı. Programda açıklamalarda bulunan Yılmaz, “Geçen yılın ortalarında 60 milyar dolar civarında olan cari açığımız, bugün 32 milyar doların altına geriledi. Biz kalkınmakta olan bir ülkeyiz ve bu dengenin kurulması için tasarruflarımızı artırarak yol almalıyız” dedi.

EKONOMİ 15.05.2024, 22:45 16.05.2024, 16:10 Melina Ay
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: “Cari dengelerimizi iyileştirdik”

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, Ankara'da gerçekleşen TOBB'un 80’inci Genel Kurulu'na iştirak etti. Yılmaz, işçi kesimi, sendikalar ve sivil toplum kuruluşları ile yaptıkları görüşmelerin ve aldıkları fikirlerin orta vadeli programlarını şekillendirmede önemli bir rol oynadığını vurguladı. Programın 3 yıllık bir perspektife sahip olduğunu belirten Yılmaz, “Cumhurbaşkanımızın sağlam siyasi desteği ve iradesiyle orta vadeli programı adım adım uyguluyoruz. Ancak, orta vadeli bir program olduğunu unutmamalıyız. Zaman zaman konjonktürel gelişmelerin etkisiyle değişiklikler olabilir, ancak esas olan programın doğruluğudur. Biz de programımızı kararlılıkla uygulamaya devam ediyoruz ve inanıyoruz ki bu programın sonunda istikrarlı bir şekilde büyüyen, geliri adil şekilde paylaşan ve kalıcı sosyal refah sağlayan bir ülke olma hedefimize ulaşacağız” şeklinde konuştu.

“Cari açık 32 milyar dolara geriledi”

Cari dengenin geçen yıla kıyasla neredeyse yarı yarıya iyileştiğini belirten Yılmaz, “Geçen yılın ortalarında 60 milyar dolar civarında olan cari açığımız, bugün 32 milyar doların altına geriledi. Cari açık, basitçe ifade etmek gerekirse, yatırımlar ile tasarruflar arasındaki farktır. Eğer tasarruflarınız yatırımları karşılamıyorsa, dış tasarrufları kullanmak zorunda kalırsınız. Biz kalkınmakta olan bir ülkeyiz ve bu dengenin kurulması için tasarruflarımızı artırarak yol almalıyız. Bu çabayı sadece kamu değil, toplumun tamamıyla birlikte başarmalıyız. Sağlıklı ve sürdürülebilir bir büyüme için makro tasarruflarımızı artırmalıyız. Bu noktada kamu, liderlik rolü üstlenerek geniş kapsamlı bir tasarruf programını hayata geçirmiştir. Kamunun bu hedeflere daha fazla katkı sağlayacağına inanıyoruz. Ancak, özel sektörün desteği ve katkısı olmadan bu hedeflere ulaşmak mümkün değildir” açıklamalarında bulundu.

“Rekabet gücü ve verimlilikle yükseleceğiz”

Türkiye'nin kalkınma sürecinde olduğunu ve gelişmekte olan bir ülke olduğunu anımsatan Yılmaz, “Gerçekten kolay bir süreç değil, önemli bir eşikteyiz. Üst lige çıkmamız gerekiyor. Özgür Bey'in de bahsettiği gibi, orta gelir tuzağı dünyanın her yerinde yaşanan bir durum. Orta gelir tuzağının özü şudur: ‘Düşük emekle, belirli ülkelerle rekabet etme yeteneğinizi kaybedersiniz. Aynı zamanda yüksek teknolojide gelişmiş ülkelerle rekabet etmekte zorlanırsınız.’ Bu nedenle, daha yüksek katma değerler ve daha yüksek teknolojik içerikle ülkemizin refahını daha kalıcı bir şekilde arttıracak bir üretim gücüne sahip olmalıyız. Rekabet gücü ve verimlilikle yükseleceğiz. Bunun temelinde daha fazla ihracat yapmak ve cari açığı azaltarak rekabetçi bir Türkiye oluşturmak yatar. İş dünyamızın da bu noktada hayati bir rol oynayacağına inanıyoruz” diye konuştu.

“Daha fazla tasarruf etmeliyiz”

Özel sektöre seslenen Yılmaz, “Sizlerden, fikirlerinizle ve çalışmalarınızla her anlamda desteğinizi bekliyoruz. Kamu ve özel sektör olarak daha fazla tasarruf etmeliyiz. Tasarruflarımızı daha verimli alanlara yönlendirerek, ülkemizin orta gelir tuzağından çıkmasını ve üst gelir seviyelerine yükselmesini sağlamalıyız. Kamu ve özel sektör olarak, bunu birlikte başaracağımıza içtenlikle inanıyorum. Siyasetin milli meselelerde tüm vatandaşlarımızın ortak menfaatleri doğrultusunda birleşmesi ve kutuplaşmadan uzaklaşması gerekmektedir. Bu bağlamda, Cumhurbaşkanımız ve genel başkanımız ile ana muhalefet lideri Özgür Özer Bey'in bir araya gelmesi, siyasetimiz için son derece olumlu ve umut verici bir gelişmedir. Demokratik bir ülke olarak, farklılıklarımızın ve fikirlerimizin olması doğaldır ve bu bir zenginliktir. Ancak, ülkemizin ortak menfaatleri ve geleceği için gerektiğinde bir araya gelip, birlikte hareket etmeliyiz. Ben buna 'şirket işbirlikçi rekabet' diyorum. Siyasi partilerin iş birliği yapabileceği gibi, rekabet edebileceğini de düşünüyorum. İnşallah, önümüzdeki dönemde daha güzel örneklerini göreceğiz” ifadelerine yer verdi.

Cumhurbaşkanı’ndan yeşil pasaport müjdesi

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bugünkü genel kurulda yeşil pasaport müjdesini hatırlatan Yılmaz açıklamasını, “Bu müjdenin ülkemize ve özel sektöre hayırlı olmasını diliyorum. Gerçekten, özel sektörün desteklenmesi, kişisel lüksler için değil, ülkemizin ekonomisine katkı sağlamak, daha fazla istihdam ve gelir yaratmak amacıyla önemlidir. Bu nedenle, özel sektörün her zaman yanında olmamız gerekiyor. Gelecekte de politikalarımızı şekillendirirken ve uygularken sizlerle istişare içinde olacağız. Genel kurulunuzun başarılı ve hayırlı olmasını diliyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum” şeklinde sonlandırdı.

Yorumlar (0)