Şili'de zam öfkesi sürüyor! Ölü sayısı arttı

Güney Metropolitan Bölgesi Savcılığı tarafından yapılan açıklamaya göre, salı günü yağmalanan işletmesini korumak amacıyla ateş açan işletme sahibi tarafından yaralanan kişi yaşamını yitirdi. 

Savcılık tarafından yapılan açıklamada, "Salı günü Puente Alto'da yağmalanan işletmesinde meşru müdafaa hakkını kullanan işletme sahibinin kayıtlı silahıyla açtığı ateş sonucu yaralanan Peru vatandaşı Agustin Juan Coro Conde hayatını kaybetti." ifadeleri kullanıldı. 

Ülkede geçen hafta şiddet olaylarına dönüşen protestolar sebebiyle hayatını kaybedenlerin sayısı 19 oldu. 

Şili Ulusal İnsan Hakları Enstitüsü (INDH), ülkede protestoların şiddetlenmesinden beri 538 kişinin yaralandığını ve 2 bin 840 kişinin de gözaltına alındığını duyurdu.

Öte yandan, ülkenin 16 yerinde sokağa çıkma yasağı sürüyor.

Şili'de protestolar neden başladı?

Başkent Santiago’da metro bileti fiyatları, 6 Ekim günü iş saatlerinde 800 peso’dan (1,13 dolar) 830 peso’ya (1,17 dolar) çıkarılmıştı. Otobüs bileti fiyatlarına da benzer şekilde zam yapılmıştı. Hükümetin zamma gerekçe olarak "enerji fiyatlarının artmasını ve peso’nun değer kaybetmesini" gösterdiği aktarılmıştı.

Eylemler, lise ve üniversite öğrencilerinin turnikelerden atlamasıyla başlamış ve tüm kente yayılan protesto gösterilerine dönüşmüştü. 136 metro istasyonun tamamına yakınında kapılar ve turnikeler kırılmıştı. Bazı binalar ve arabalar ateşe verilirken, eylemciler ile güvenlik güçleri arasında çatışma yaşanmıştı. Polis tarafından göstericilere biber gazıyla müdahale edilmişti. 

Kentin farklı noktalarında protestocular, ellerinde tencerelerle sokağa çıkarak yolları trafiğe kapamıştı. Yaklaşık 6 milyon nüfusa sahip olan Santiago’da günde 3 milyon yolcu taşıyan 140 kilometrelik metro hattında bütün seferler iptal edilmişti.

Şili hükümeti, "vandallık" olarak değerlendirdiği eylemlerin ardından zammı geri almayacağını bildirmişti. 

Protestoların şiddet olaylarına dönüşmesi nedeniyle ülkede olağanüstü hal (OHAL) ilan edilmişti.

Şili Devlet Başkanı Sebastian Pinera, yalnızca başkenti kapsayan ve 15 gün boyunca devam etmesi amaçlanan olağanüstü hal (OHAL) ile kamu düzenini sağlamayı ve kamu mallarıyla özel mülkiyeti korumayı hedeflediğini bildirmişti. Pinera, OHAL dâhilinde hareket ve toplanma özgürlüğüne kısıtlama getirileceğini kaydetmişti.