Yaklaşık 5 kilometrelik uzunluğa ve 12 metrelik yüksekliğe sahip olması ile dünyanın sayılı yapıları arasında bulunan Diyarbakır surlarının taşlarını, hırsızlar çalmaya başladı.
Binlerce yıldır sağlam duran tarihi yapının taşlarının hırsızlarca sökülerek çalındığı ve ardından satıldığı iddiası nedeniyle vatandaşlar yoğun tepki gösterdi.
Dünyanın sayılı eserleri arasında gösteriliyor
Zengin tarihi ile dünyanın ve Türkiye'nin sayılı şehirleri arasında yer alan Diyarbakır'ın sembollerinden biri olan ve 5 kilometrelik uzunluğa, yaklaşık 12 metrelik yüksekliğe sahip, 4 tarafa açılan kapıları bulunan Diyarbakır surlarının taşları hırsızlar tarafından çalınıyor. Dünyanın sayılı eserleri arasında bulunan surların taşları, son zamanlarda hırsızların hedefi hâline geldi. UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi'ne giren ve listeye alındığı zamandan itibaren herhangi bir çalışma yapılmasına izin verilmeyen surlara dadanan hırsızlar, vatandaşların yoğun tepkisine sebep oldu.
"Değerlerin sahibi ve koruması yok"
Diyarbakır Kültür, Turizm ve Musiki Derneği (DİKTUM-DER) Yönetim Kurulu Başkanı Kenan Aksu, 5 bin yıllık tarihe sahip olan ve bu zamana kadar ciddi badireler atlatmasına karşın sağlam bir şekilde ayakta kalan surların, bu hâle düşürülmesinin acı verici olduğunu söyledi.
Aksu konuyla ilgili şunları dile getirdi:
"Dünyada eşi benzeri olmayan, Çin Seddi’nden sonra uzunluk bakımından ikinci, yükseklik ve genişlik bakımından birinci durumda bulunan bir yapıdan söz ediyoruz. Bu eser dünyanın malıdır ve dünyada eşi benzeri olmayan bir eserdir. 5 bin yıla yakın zamandır ayakta dimdik duran surlarımız ne yazık ki bakımsız ve sahipsiz durumda. Yani bu, surların taşının çalınması konusu değil. Zaten yıkılıyor, bunların onarımı yapılması lazım. Koruma altına alınmış olan surların hâli buysa, vay hâlimize derim. Yani böyle bir eser dünyada yok. Avrupa'da bir taşı alıp etrafını çeviriyorlar, binlerce turist ziyaret ediyor. Bizim her tarafımız tarih, her tarafımız değer... Diyarbakır surları ise başlı başına bir marka. Ne yazık ki sahibi yok, koruması yok."
"Kurumlar arasında kopukluk var"
Surların korunması adına turizm zabıtasının kurulması gerektiğini belirten Kenan Aksu, "Bakın surların içerisinde, surların diğer tarafları çöplük, pislik içinde. İçerisinde uyuşturucu kullanılıyor. Bu surlarda, devamlı hareket hâlinde olacak turizm zabıtası ya da turizm polisi olması gerek. Devletin, kurumları arasında bir kopukluğu söz konusu. Bunlardan kim sorumlu, o da belli değil. Geçici tedbirlerle bu iş olmaz. Sur dünya malıdır. İnanın Diyarbakır bir tarih hazinesidir. Sur'un içi Diyarbakır’ı besler, Güneydoğu'yu besler. Surun içindeki camilere, hanlara, hamamlara sahip çıkılsa Diyarbakır’da işsiz insan kalmaz. Bir 'Deve Hamamı' var, bu kadar önemli bir eser var orada biz gidiyoruz bakıyoruz her yer yıkık. Buralara bir el atılması gerekiyor. Bir 'Borsa Hanı' var, orası da yıkılmaya yüz tutmuş. Kurumlar arasındaki kopukluğun giderilmesi gerek." ifadelerini kullandı.