habernediyor.com

"Yeni normal" hayatın şifresi: Bulaş oranı 1'in altına düştü!

SAĞLIK

Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ateş Kara, Türkiye'de yeni tip koronavirüs (Covid-19) ile mücadelede gelinen son duruma ilişkin, "Ülkemizde evde kalmamız, mesafe kuralına uymamız, maske takmamız ve diğer önlemler bulaş oranını düşürdü. Bu rakamın artık Türkiye’de 1'in altına düştüğünü söyleyebilirim. Çünkü vaka sayısı sürekli azalıyor. 1’in üstünde olsaydı yeni tanı konulan vaka sayısında artış olur, yayılım devam ederdi." açıklamasında bulundu. 

Türkiye'de yeni tip koronavirüs (Covid-19) sebebiyle 21 Mart günü kapatılan berberler, kuaförler ve alışveriş merkezlerinin (AVM) 11 Mayıs günü kontrollü sosyal hayata geçiş başladı. Eylül ayına kadar hayatın pek çok alanında kontrollü sosyal hayata geçilmesi, yeni tip koronavirüsün (Covid-19) etkisinin sıfırlanacağının öngörüldüğü 2021 yılının Ocak ayının başında ise tamamen normalleşmeye geçilmesi amaçlanıyor. 

Uzmanlar, "yeni normal" hayatın başlamasında en büyük faktörün, dünya genelinde 5’e kadar çıktığı görülen yeni tip koronavirüsün (Covid-19) bulaş oranının 1’in altına düşmesi olduğunu ifade ediyor. 

İşte uzmanların açıklamaları...

"Bulaş oranının artık Türkiye’de 1’in altına düştüğünü söyleyebilirim"

Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ateş Kara, bulaş oranını tam olarak hesaplamanın mümkün olmadığını belirterek, "Nedeni ise bu oranın yeni bir mikroorganizmanın (virüs veya bakteri) daha önce hiç o mikrop ile karşılaşmamış olan bir topluma girdiğinde kaç kişinin, hangi koşullarda hastalandığının izlenmesiyle hesaplanabilmesi. Ülkemizde evde kalmamız, mesafe kuralına uymamız, maske takmamız ve diğer önlemler bulaş oranını düşürdü. Bu rakamın artık Türkiye’de 1’in altına düştüğünü söyleyebilirim. Çünkü vaka sayısı sürekli azalıyor. 1’in üstünde olsaydı yeni tanı konulan vaka sayısında artış olur, yayılım devam ederdi." ifadelerini kullandı. 

"Hastanelerde yatak kapasitesinin yüksek olması izolasyona yardımcı oldu"

Bulaş oranın dünya genelinde ilk zamanlarda 5'e kadar çıktığını aktaran Prof. Dr. Kara, "Hastalık ilk çıktığında, bir kişi kaç kişiye bulaştırıyor diye bakıldığında, dünya genelinde bu oran 5’e kadar çıkıyordu. Örneğin okulların kapatılmasıyla 3’e indiğini, büyüklerin ve çocuk ile gençlerin evde kalmasıyla 2’ye indirilebildiğini söyleyebiliriz. Hastanelerde yatak kapasitesinin yüksek olması birçok ilimizde, tespit edilen vakaların hemen hastanede izole edilmesini sağladı. Bu da virüsün yayılımının kesilmesinde çok etkili oldu." ifadelerini kullandı. 

"7 haftadan itibaren düşüş başladı"

Prof. Dr. Kara, "Diğer ülkeler hastalığı 8-16 haftada kontrol altına alırken, bizde 5’inci haftada plato çizdi, 7 haftadan itibaren de düşüş başladı. Bu da kontrollü normalleşme sürecine geçişi sağladı. Ama dinamik bir süreçteyiz, baktık bulaş oranlarında oynama oluyor, o zaman geri adım atılır. Ya da her şey yolunda gidiyorsa ileri adımlar atılır." dedi. 

"Oran 1’in altına düşmeye başlayınca normalleşme adımları atılmaya başladı"

Enfeksiyon Hastalıkları Derneği Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, bulaş oranının 1.1 olmasının, vaka sayısının az da olsa artmaya başlaması anlamına geldiğine dikkat çekerek, "Almanya’da şu anda bu yaşanıyor. Küçük bir artışla normal yaşamdan geri adım atmaya başladılar. Bizdeyse oran 1’in altına düşmeye başlayınca kontrollü normalleşme adımları atılmaya başladı. Bu durum 3 günlük değerlendirilir. 3 günün ortalaması alınır. Diğer 3 günlük blokların ortalaması ile karşılaştırılır. Bizde de az da olsa artış olursa, duruma bakmamız, araştırmamız ve çıkan sonuca göre yeni önlemler almamız gerekir. Şu anda alışveriş merkezleri açılmaya başladı, 65 yaş üstünü yavaş yavaş sokağa çıkarıyoruz. Gençler de çıkacak." diye konuştu. 

"Maskeli, mesafeli, yeni normal dediğimiz yaşamı yaşamaya başlayacağız"

Maskeli ve mesafeli hayata devam edilmesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Ceyhan, "Bir artış söz konusu olursa bakacağız. Bu nereden kaynaklandı bulacağız. Sorun alışveriş merkezleriyse ona göre tedbirler alınacak. Örneğin Güney Kore’de bulaş oranı neredeyse sıfıra yaklaşmıştı. Normalleşme adımları attılar, barları açtılar. Sonra bir baktılar ki barda bir kişi 17 kişiye bulaştırmış. Hemen önlemler alındı. İşte tam bu nedenle tüm tedbirler bir anda kaldırılmıyor. Sorunun nereden kaynaklandığını bulmak için kontrollü normalleşme şart. Yani şu an yapılanlar doğru. Her şey yolunda giderse birkaç ay içine yayılarak maskeli, mesafeli, yeni normal dediğimiz yaşamı yaşamaya başlayacağız. Ne zaman ki virüs tehlikesi tüm dünyada kalkarsa o zaman tamamen normal hayatımıza geçeceğiz." açıklamasını yaptı. 

"Toplumda bulaşın eskiye göre azalmış olması çok önemli"

Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü, bulaş oranının 1'in altına düşmesini salgının azalması olarak değerlendirdi. 

Prof. Dr. Özlü, "Aslında rakam çok da önemli değil. Toplumda bulaşın eskiye göre azalmış olması çok önemli. Gevşeme yaparken bu bulaş riskini arttırmayacak tedbirler almak lazım. Olabildiğince sosyal hayata döneceğiz ama tedbirleri de sıkı uygulayacağız. Nedir bu tedbirler? Maske kullanımı, hijyen, havalandırma, sosyal izolasyon gibi önlemler. Kontrollü sosyal hayatta bulaş oranı yükselirse, filyasyon ile bunun nereden kaynaklandığı (AVM’ler mi kuaförler mi gibi) anlaşılır ve gerekli tedbirler alınır." şeklinde konuştu. 

"Önlemlere uyarak yaşantımızı sürdürmeliyiz"

Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. İlhami Çelik, önlemlere uyulmaya devam edilmesi gerektiğini kaydederek, şunları söyledi:

"Oranın 1’in altına düşmesi, yine de bulaş var demektir ancak bulaşın eskiye göre çok azaldığı anlamına gelir. Bu da normalleşmeye geçiş için iyi bir adım olarak algılanır. Bizde de öyle oldu. O nedenle tedbiri elden bırakmamak kaydıyla, önlemlere uyarak yaşantımızı sürdürmeliyiz."

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.