Z kuşağı, iş dünyasını “dijitalleştiriyor” 

Atalarından oldukça farklı olan Z kuşağı, iş dünyasında tüm dengeleri alt üst etmeye başladı. “Dijitalleşme” dünyasının kapılarını hızlı şekilde aralayan kuşak, iş hayatındaki hakimiyetin yönünü değiştiriyor. 

YAŞAM 15.06.2021, 11:15 16.06.2021, 09:44
Z kuşağı, iş dünyasını “dijitalleştiriyor” 

Öğrenme biçimleri, beklentileri, çalışma prensipleri ve hatta düşünce şekilleri dahi atalarından farklı olan Z kuşağı, iş dünyasında hızlı dönüşümler sağlıyor. 1997-2012 seneleri arasında doğan kişiler için kullanılan “Z kuşağı” kavramı, pek çok kişiye yabancı olsa da bu gençler, girdikleri her ortamda ayak sesleri ile tanınıyorlar. 

Ege Genç İş İnsanları Derneği (EGİAD) tarafından gerçekleştirilen çevrim içi bir görüşme sırasında genç kuşağın iş hayatına hangi olumlu katkılarda bulunduğu konuşuldu. 

Z kuşağı, iş dünyasının önemli kısmını oluşturuyor 

EGİAD’ın verilerine göre şu anda ülkemizde herhangi bir işte çalışan Z kuşağının oranı, toplam çalışanların yüzde 20’si kadar. Gelecek yüzyılın yöneticileri, üretenleri ve çalışanlarının şu anda yaşları her ne kadar düşük olsa da bu kişiler, profesyonellik yolunda emin adımlarla ilerliyor. 

Tüm kuşaklar bir arada çalışmalı 

EGİAD Yönetim Kurulu Başkanı Alp Avni Yelkenbiçer, şunları dile getiriyor: “X, Y ve Z kuşakları birbirlerinden keskin çizgilerle ayrılıyor. Buna karşın günümüzde hem devlet kurumları hem de pek çok özel şirket, bu üç kuşağı aynı anda aynı ortamda çalıştırmayı tercih edebiliyor. Her kuşağın beklentisi, düşüncesi, karakteri, hayata bakış açısı ve iş yapma şekli oldukça farklı. Bu kuşakların birlikte çalışması, birbirlerinden çok şey öğrenmelerini sağlıyor.  

Z kuşağı, üretici konumunda 

Yelkenbiçer: “Z kuşağı, önceki kuşaklardan farklı olarak, bir işte çalışmaya başlarken kendisine sunulanla yetineceği değil sürekli üretim yapabileceği bir iş seçiyor. İş hayatında ise önceki kuşaklardan farklı olarak sabit durmuyor ya da tüketici konumunda bulunmuyor. Sürekli olarak aktif ya da pasif üretim yapan bu kuşak, özellikle dijital platform, yazılım, sosyal medya ve teknolojide oldukça iyi. Bu da onları sürekli dijital ortamda üretim yapmaya itiyor. Bireysellikten, özgürlükten ve sosyallikten hoşlanan bu kuşağın yüzde 60’ı ise dünyayı bir şekilde değiştirmeyi hedefliyor.” 



Hızlı ve analitik düşünüyorlar 

Yelkenbiçer: “Üretim konusunda sürekli farklı boyutlara çıkabilen Z kuşağının en büyük destekçileri ise hızlı ve analitik düşünce yapıları. ‘Hiçbir şey imkansız değildir.’ diye düşünerek yola çıkan gençler, her şeyi klavyelerindeki tek tuş ile sağlayabiliyor. Bu da onları zaman ve mekan algısından bağımsız kılıyor.” 

Asosyallik değil e-sosyallik seviyorlar 

Toplantıya katılan Prof. Dr. Pınar Sürel Özer ise tüm kuşakları değerlendirerek şu şekilde konuştu: “Günümüzde bildiğimiz kadarıyla sessiz kuşak, bebek patlaması kuşağı, X, Y ve Z kuşakları var. Z kuşağından sonra ise alfa denilen 2012 sonrası doğumlular geliyor. Görüyoruz ki özellikle 2000 sonrasında doğan kişiler dünyanın herhangi bir yerinde 2000 ve sonrasında doğmuş kişilerle benzerlik gösteriyorlar. Karşımıza çıkan en büyük benzerlik ise asosyallik değil e-sosyallik. Önceki kuşaklar gibi fiziksel olarak bir ortamda bir araya gelmeyi tercih etmeyen gençler, sanal ve dijital ortamlarda bir araya geliyorlar. Bu, onları gerçek hayatta yalnızlaştırıyor. Fakat buna karşın dijital olan her şey onlar için çok önemli.” 

Z kuşağı, hayvana ve doğaya daha yakın 

Prof. Dr. Sürel: “Z kuşağı, kalıplaşmış geleneksel kariyer başarıları ile yetinmiyorlar. Onların arzusu dünyayı etkilemek. Bu kuşağın oldukça farklı değer yargıları var. Farklılıklara, özgürlüğe, hakka ve hukuka daha fazla destek veriyorlar. Doğaya, çevreye ve hayvanlara daha fazla yakınlık gösteriyorlar.” 

Yorumlar (0)