Yoğurdun tarihini hiç merak ettiniz mi?

Kızartmaların üstüne dökülen, çorbası yapılan, içine su katılarak ayran olan yoğurdun da bir hikayesi var. Nasrettin Hoca’nın göle maya çaldığı, günümüzde en büyük probiyotik kaynağı olan yoğurt yapımı için maya olarak her zaman biraz yoğurt gerekiyor. Peki o zaman ilk yoğurt nasıl yapıldı? Buyurun ayrıntılar haberimizde… 

YAŞAM 12.11.2022, 10:35 16.11.2022, 10:10
Yoğurdun tarihini hiç merak ettiniz mi?

Bir efsaneye göre bir melek Hz. İbrahim’e yoğurt yapmayı öğretmiş ve yoğurt dünyaya bu şekilde yayılmıştır. Fakat bilimsel araştırmalar göstermiştir ki, çok büyük ihtimallerle yoğurdu bulan uygarlık Türkler olabilir. Çünkü yoğurt kelimesi Türkçe ’de yoğurmak fiilinden gelmektedir. Bu fiil de sütün mayalanarak yoğurt haline gelişi için kullanılmıştır.

Yerleşik yaşama geçmiş ilk Türk uygarlığı olan Uygurların 10. Yüzyılda tuttukları hesap defterlerinde yoğurttan bahsedilmektedir. Daha sonra göç eden Türklerle beraber yoğurt Asya, Avrupa ve Afrika uygarlıklarına tanıtılmıştır. Yoğurdun birçok dilde kelime olarak aynı kalmasının sebebi de budur. Dış dünyada ise ilk defa bir seyahat yazarı olan İngliz Samuel Purchas’ın notlarında Türkler’in sütü ancak ekşidiğinde tükettikleri ve ekşiyen süte de yoğurt dediklerini not etmiştir. 

İlk yoğurt nasıl yapıldı?

MS. 1. Yy.’da bir Roma filozofu olan Pliny sütü koyulaştırarak tükettiklerini not etmiştir. Bu da sağılan sütün fazlasını hayvanların iç organlarından yapılan derilerin içlerinde saklayarak olduğunu ve bu derilerin içinde bulunan bakterilerin de sütü koyulaştırdığını kaydetmiştir. Böylece yoğurda benzer koyu kıvamlı yoğurda benzeyen bir ürün çıkmıştır. Başka bir söylentiye göre ise yoğurt tamamen şans eseri olarak yapılmıştır. Şöyle ki; yoğurdun içerisinde laktik asit yapan bakteriler bulunur ve sütten yoğurt yapmak için bu bakteriler gereklidir. Yoğurt yapımı için gerekli olan bakteriler doğal olarak havada da bulunur. Bu sebeple ilk yoğurdun kendi kendine mayalanıp olabileceği de düşünülmektedir. İnsanlar sütün içerisine çiğ taneleri, karınca yumurtaları, çam kozalakları vs. bir çok ürünü karıştırarak yoğurt yapmaya çalışmış fakat sonunda doğru yöntemi bulmuşlardır. 

Yoğurt tarih sayfalarına ne zaman girmiştir?

Yoğurdun varlığı milattan önceki yıllara kadar dayanmaktadır. İlk kez M.Ö 5000- 4000 yılları arasında yapıldığı düşünülmektedir. Hint kayıtlarında süt ve fermente süt ürünlerinin kullanımının faydasından bahsedilmektedir. Bir efsaneye göre Hz. İbrahim’in yoğurt tüketerek 175 yıl boyunca yaşadığı söylenmektedir. Hatta ‘’sokaklarından süt ve bal akan ülke’’ deyimindeki ürünün yoğurt olduğu düşünülmektedir. 



Ünlü Moğol hükümdarı Cengizhan’ın da sık sık yoğurt yediği ve ordusundaki askerlerine de cesaret vermesi amacıyla yoğurt yedirdiği bilinmektedir. Türklerin Avrupa’ya yoğurdu tanıştırması 16. Yüzyıl olarak bilinmektedir. Fransız İmparatoru olan I. François ciddi bir şekilde ishalden dolayı hasta olmuştur ve bu hastalığına kimse bir çare bulamamıştır. İmparatorun annesi zamanın Osmanlı hükümdarı olan Kanuni Sultan Süleyman’dan yardım istemiştir ve padişahın emriyle bir doktor keçi sütünden yapılmış olan yoğurtla İstanbul’dan yola çıkmıştır. I. François ‘’ebedi hayatın sütü’’ olarak adlandırılan yoğurdu yemeye başladıktan sonra hastalığından kurtulmuştur. 

Avrupa ile yoğurdu tanıştıran Türkler olmasına rağmen, günümüzde Avrupa’da yoğurt ‘’Bulgar sütü’’ olarak bilinmektedir. Çünkü, sütün fermente olarak yoğurda dönüşmesini sağlayan ana bakteri olan lactobacillus bulgarius’u bir Bulgar mikrobiyolog keşfetmiştir. Yoğurt yüzyıllardır kullanılan bir besin olsa da bu bakterinin keşfedilmesi ancak 20. Yüzyılda olabilmiştir. 



Yoğurdun probiyotik özelliği taşıdığı ve probiyotiklerin insan sağlığı için faydalı olduğu ise ilk defa 1908 yılında Nobel ödüllü Rus bir araştırmacı olan Elie Metchnikoff tarafından bulunmuştur. Hatta probiyotiklere  probiyotik adını veren de Metchnikoff’dur. Mechnikoff Bulgarlar üzerinde yaptığı araştırmalar sonucunda Bulgar köylülerinin uzun yaşadığını ve bunun yoğurt sayesinde olduğunu söylemiştir. Bu sayede yoğurt Avrupa’da da çok tüketilen ürünlerin başında gelmiş ve hatta bir dönem eczanelerde ilaç olarak satışı yapılmıştır. 

Danone’nin kuruluşu …

1919 yılına gelindiğinde ise Isaac Carasso yoğurdun içerisine reçel eklemiş ve daha sonra bunu bir ticarete dönüştürmüştür. Böylelikle reçelli yoğurtlar satmaya başlamıştır. Carasso’nun oğlu Daniel ise 1932’de Türkiye’de de çokça tüketilen bir marka olan Danone’yi kurmuştur. Böylelikle 1932 yılında Fransa’da ilk yoğurt laboratuvarı oluşturulmuş ve ilk yoğurt fabrikası açılmıştır. 



Aynı yıl içerisinde yoğurt Avrupa’dan Amerika’ya taşınmıştır. 1932 yılında Amerikalı bir doktor kendi kliniğinde yoğurt üretmeye başlamıştır. Bugün genellikle Hollywood ünlülerinin diyetisyenliğini yapan Benjamin Gayelord Hauser geç ve güzel kalmak için bol bol yoğurt tüketilmesi gerektiğini tavsiye etmektedir.

Yoğurdun faydaları

Sütün içerisinde bulunan protein, tüketen kişinin laktoz intoleransı olmadığı sürece karın rahatsızlığına sebep olmadan vücuda güç vermektedir. Sütün içerisindeki yağ, beynin içerisinde bulunan sinirler için çok önemli bir madde olan lesitin içermektedir. Ayrıca göz sağlığı için önemli olan A vitamini, büyüme ve gelişme için faydalı olan E vitamini ve nöronların, sinir sisteminin ve kalp sağlığı için önemli olan B 12 vitamini ve güçlü kemikler ve dişler için önemli olan D vitamini ve kalsiyum içermektedir.

Günümüzdeki yoğurtlar...

Günümüzde, marketlerden satın alınan yoğurtların içerisinde bitkisel yağlar, kanola yağı, palm yağı, margarin ya da kıvam arttırıcı ya da düzenleyici ürünler karıştırılmaktadır. Bu sebeple de marketten alınan yoğurtlar genellikle kolay kolay ekşimemekte ya da sulanmamaktadır. 



Evde yapılan yoğurtlarda ise hala Lactobacillus Bulgarius bakterisi kullanılmaktadır. Bu bakteriyle yapılan doğal yoğurtta yoğurdun tadı biraz ekşi olmaktadır. Annelerimizin, babalarımızın ya da kendi yaptığımız yoğurtlardaki gibi…

Uzmanlar sütü canlı bir gıda olduğunu ve sütün kaynatılarak içerisindeki tüm yararlı mikropların yani probiyotiklerin öldürüldüğünü söylemektedirler. Kaynatılan süt, içerisindeki faydalı bakterilerini kaybeder. Fakat eğer kaynatılan sütten yoğurt yapılırsa, yapılan yoğurt  fermente olduğu için tekrardan faydalı mikropları içerisinde bulunacaktır. 

Evde maya yoksa yoğurt yapılamaz mı?

Evde yoğurt yapmak için illa maya bulundurmaya gerek yoktur. Bir avuç yoğurt ve bir bardak süt ile yoğurt mayası yapılabilir. Kaynamış olan bir bardak sütün içerisine bir avuç nohut atılıp aynı yoğurt mayalar gibi bir gün boyunca bir beze sararak yapılan karışım bekletilirse, yoğurt mayası hazır olacaktır. 

Türkler için yoğurt...

Yoğurt Türk yemeklerinin vazgeçilmezidir. Biber, patlıcan kızartmalarının, yeşil fasulye yemeğinin, ıspanak kavurmasının yanında servis edilmektedir. Karadeniz Bölgesi’nde içerisine bir parça mısır ekmeği doğranarak bir öğün bile geçirilebilir. Hafif bir tatlı yemek isteyenler içerisine pekmez, reçel, şeker ya da bal dökerek tüketirler. Tarhana Türk mutfağının en önemli besinidir ve o da yoğurt ve aşurelik buğdayın karıştırılması sonucunda elde edilir. 



Türk mutfağında yoğurt temel ilaç olarak kullanılır. Biri zehirlense, başı ağrısa hemen yoğurt yedirilmektedir. Güneş yanıklarına yoğurt sürülerek tedavi edilmesi de muhtemelen bir tek Türklere özgüdür. Yoğurda biraz su ilave edilerek geleneksel içeceğimiz olan ‘’ayran'’ elde edilmektedir. 

Yoğurt Atasözlerimizde bile kendisine yer bulmuştur. Herkesin belli durumlarda kendine has tepkiler ya da çözümler bulmasını anlatırken ‘’Her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır.’’ Denilmektedir. Yine, bir olaydan ya da durumdan canı yanan kimsenin küçük şeylere bile temkinli yaklaşmasını ‘’Sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer’’ diyerek anlatılmaktadır. 

Bundan belki de 50- 100 yıl önce mahalle aralarında satış yapan yoğurt satıcıları bulunmaktaydı. Uzun bir sırığın ucuna takılan iki büyük kova yoğurdu omuzlarında taşıyan yoğurtçular, zamanında bir meslek grubunu teşkil etmekteydi. 

Yorumlar (0)