Yargıtay son noktayı koydu! Cezaevine giren koca, nafaka öder mi?
Bir boşanma davasını ele alan Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, erkeğin cezaevinde olmasının ve düzenli bir geliri elde etmemesinin, yoksulluk nafakası sorumluluğundan kurtarmadığına karar verdi.
Boşanma davasında kusurlu olduğuna karar verilen erkeğin, yoksulluk nafakası ödemesi kararlaştırıldı.
Yargıtay: “Cezaevinde olmak, nafakadan kurtarmaz”
İddiaya göre, nafakayı yetersiz bulan bir kadın ile kusursuz olduğunu savunan bir koca, kararı istinaf etti.
Bölge Adliye Mahkemesi, davalı erkeğin hapiste hükümlü bulunduğu, gerçekleştirilen araştırmada mal varlığı ve gelirinin bulunmaması sebebiyle davacı kadının yoksulluk nafakası isteminin reddine karar verdi. Söz konusu kararın, davacı kadın tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 2. Hukuk Dairesi devreye girdi.
Yargıtay kararında, hapiste tutuklu ya da hükümlü olan davalı erkeğin, yoksulluk nafakası ile yükümlü tutulmasını engellemeyeceği aktarıldı.
Kararda şu sözlere yer verildi:
"Yoksulluk nafakası yükümlüsünün, bir işte çalışmasına ruhsal ya da bedensel bir engeli olmadığı sürece, düzenli bir gelirinin olmaması yoksulluk nafakası yükümlülüğünden onu kurtarmaz. Aksi fikir, ileri dönük olarak yoksulluk nafakası alacaklısı olan kişinin haklarının kaybedilmesine neden olur. Yoksulluk nafakası yükümlüsünün maddi durumu, yalnızca nafaka miktarının belirlenmesi aşamasında göz önüne alınır. Boşanmaya yol açan olayda davacı kadının kusursuz olduğu tespit edilmiştir. Yaptırılan ekonomik ve sosyal durum araştırmasından davacı kadının herhangi bir yerde çalışmadığı, yeterli ve düzenli gelirinin olmadığı görülmektedir. Bu sebeple, Türk Medeni Kanunu'nun 175. maddesi davacı kadın açısından oluşmuştur. Davacı kadın için yoksulluk nafakasına karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde talebin reddi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir."
