Uzmanlardan uyarı: 'Nisan ayındaki rakamlara ulaşma riski var'

Prof. Dr. Dilek Arman, Kovid-19’un Delta varyantının etkisini Türkiye'de de göstermeye başladığına vurgu yaparak, "Aşı olmaz ve önlemlere uymazsak kısa süre içinde vaka artışları ve nisan ayında gördüğümüz rakamlara ulaşmamız kaçınılmaz olur." açıklamasını yaptı.

YAŞAM 22.07.2021, 15:26 24.07.2021, 20:12
Uzmanlardan uyarı: 'Nisan ayındaki rakamlara ulaşma riski var'

Bahçeşehir Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Dilek Arman, pek çok ülke ile beraber Türkiye'de de 36 şehirde görülen Delta varyantı ve yeniden artışa geçen Kovid-19 vakalarının, pandemide yeni bir dalgaya yol açması konusundaki risklere ilişkin açıklamalarda bulundu.

“Nisan ayı rakamlarına ulaşmamız kaçınılmaz olur”

İsrail ve İngiltere gibi aşılama oranları yüksek ülkelerde Delta varyantı nedeniyle ortaya çıkan vaka artışlarına değinen Arman, "Dünya genelinde 95'i aşkın ülkede görülen ve yayılımı engellenemeyen, tekrar kapanmalara ve sınır kapamalara sebep olan Delta varyantı Türkiye’de de etkisini göstermeye başladı. Tedbirlere uymazsak ve aşı olmazsak kısa süre içinde vaka artışları ve nisan ayında gördüğümüz rakamlarına ulaşmamız kaçınılmaz olur." açıklamasını yaptı.

Toplumsal bağışıklığın sağlanması için lazım olan yüzde 70-80 aşılama oranlarına Türkiye’de henüz erişemediğine ve toplumdaki normalleşme ve yaz mevsimi etkisiyle mesafe, maske gibi tedbirlere yeterince uyulmadığına dikkat çeken Arman, bütün bu etmenlerin vaka artışlarına sebep olduğunu ifade etti.

“Delta varyantı, bulaşıcılığıyla yeni varyantlara zemin hazırlıyor”

Prof. Dr. Arman, Delta'nın, İngiltere’deki Alfa varyantına göre yüzde 60 oranında daha bulaşıcı olduğunun belirlendiğine vurgu yaparak "Bu yaygınlığın hastalık etkisinin yanında önemli bir neticesi de yeni varyantlara zemin hazırlamasıdır. Enfeksiyon yayıldığı sürece çok kısa sürede yeni varyantlardan bahseder duruma geliyoruz." sözlerini kullandı. Arman, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Delta varyantının ölümleri arttırdığına yönelik gözlemler var ancak bunu bilimsel sonuçlarla belirtmek mümkün değil henüz. Buna karşın haziran ayında İskoçya'da yayımlanan çalışma sonuçlarında, Delta, altta yatan hastalığı bulunanlarda daha net olmak üzere, hastaneye yatış oranlarını da ayrıca 2 kat arttırıyor. Gama ve Beta varyantlarındaki mutasyonları taşıyan Delta Plus, Delta kadar henüz yaygın saptanmış değilse de bu sürecin sonu, aşıların bütünüyle etkisiz kalabileceği, ölüm oranlarının ciddi anlamda artacağı yeni varyantların gelişimi olabilir." 

"Hastaneye yatışlar aşılanmamış kişilerde yoğunlaşıyor”

DSÖ'nün Delta, Gama, Beta ve Alfa  varyantlarının haricinde "ilgilenilen" varyantlar grubunda Lambda, Kappa, Lota ve Eta’yı takip ettiğini ve aynı zamanda 12 varyantın da izlenimini devam ettirdiğini aktaran Arman, hem Sinovac hem de BioNTech aşılarının iki dozunun genel anlamda varyantlar üzerinde etkinliğini devam ettirdiğini, ölüm ve ağır hastalık riskini önlediğinin tespit edildiğini aktardı.

2020’nin Ağustos ayında Peru'da saptanan ve ülke genelindeki vakaların yüzde 70'inin etkeni olan Lambda varyantına karşı BioNTech'in etkinliğinin tespit edildiğini ifade eden Arman, "Yeni varyantların aşı oranlarının düşük olarak görüldüğü ülkelerde özellikle ortaya çıkışı, aşının önemini çok daha açık bir şekilde ortaya koyuyor. Öte yandan özellikle hastaneye yatışlar da aşılanmamış kişilerde yoğunlaşıyor” şeklinde konuştu. 

"Gençler bir an önce 2 doz aşılarını yapmalı" 

Özellikle gençlerdeki aşı ilgisizliğine dikkat çeken Prof. Dr. Arman, şunları aktardı:

"Gençlerde ölüm ve ağır seyir oranlarının düşük olduğunun farkında olunması, güven hissi ile beraber aşıya ilgisizliğe neden olabiliyor. Fakat Türkiye'de günlük 5 bin yeni vakanın büyük çoğunluğunun aşılanmamış, genç nüfustan oluştuğunu ve virüs kaynaklı ölüm oranının 40 yaş altında 0,02 olarak kaydedildiği dikkate alındığında, 5 bin genç hastanın 10'unun hayatını kaybedeceğini öngörmek acı fakat gerçek bir sonuç. Her geçen gün daha çok sayıda, risk faktörü taşımayan gençlerin hayatını kaybettiği haberini alıyoruz. Gençler hem sevdiklerine hem de kendilerine hastalık bulaştırma riskini düşünerek bir an önce iki doz aşılarını olmalı. Aynı zamanda bu toplumsal bir sorumluluk, salgından kurtuluşun tek yolu." 

"Bayramlaşmayı sosyal mesafeli bir şekilde açık havada”

Prof. Dr. Arman, düğün gibi kutlamalarda, kalabalık alanlarda maske takılmamasının ciddi tehlike oluşturduğunu aktararak, yeni varyantların ortaya çıktığı bu dönemde bireysel tedbirlerden kesinlikle taviz verilmemesi gerektiğini ifade etti.

Arman, ayrıca Kurban Bayramı'nda bir araya gelecek olanlara virüsten korunmak için şu uyarıları yaptı:

"Sevdiklerimizle bayramlaşırken kapalı alanlardan lütfen kaçınalım, en kısa sürede, açık havada ve sosyal mesafe kurallarına riayet ederek bunu yapalım. Virüsün eller yoluyla taşınması daima mümkün olabilir, bu nedenle el hijyeni kurallarını, el antiseptiği ya da en az yüzde 70 alkollü kolonya bulundurmayı kesinlikle unutmayalım. Virüs taşıma riskine karşı maskeleri devamlı olarak aşağı-yukarı oynatmak oldukça riskli, ıslandığında maskelerin değiştirilmesi önemli. Yıkanabilir maskeler ise her kullanımın ardından sabun ve su ile yıkanmalı. Sevdiklerimizle sonraki bayramlara birlikte ulaşmak için kendimizi ve çevremizdekileri korumak hepimizin sorumluğu."

Yorumlar (0)