Üç ayların habercisi Regaib Kandili bugün idrak edilecek

Müslümanlar için büyük bir önemi olan üç aylardan, recep ayınin ilk perşembesini cumaya bağlayan gece idrak edilen Regaib Kandili, "rahmet ve bereket gecesi" olarak kabul ediliyor.

Sözlük manasıyla "kendisine rağbet edilen şey, değerli ve bol bağış" manasını taşıyan Regaib, fıkıh ve hadis literatüründe ise "mükafat, bol sevap, faziletli amel" anlamlarına da geliyor.

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş'tan Kandil mesajı...

Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş ise Regaib Kandili vasıtasıyla yayımlamış olduğu mesajda bu mübarek gecenin bereket, rahmet ve mağfiret iklimi üç ayların başlangıcının habercisi olduğunun altını çizdi.

Mübarek gün ve gecelerin varoluş gayesini anlamak, kulluğu gözden geçirmek, insani ilişkilerin tümüyle hayatı muhasebe edebilmek amacıyla kıymetli zamanlar olduğunu bir kez daha vurgulayan Erbaş, "Regaip gecesi için öncelikli hedefimiz, gönüllerimizi ve ellerimizi açıp daha iyi bir kul ve daha duyarlı bir Müslüman olma azmimizi tazelemektir." dedi.

Şiddetin, savaşın ve haksızlıkların daha da yaygınlaştığı, yaşamı zorlaştıran öfke, kin ve nefretin körüklendiği çağda yaşam mücadelesi verildiğini söyleyen Erbaş, "İnsanların, muhabbet, merhamet ve kardeşlik gibi duygulara muhtaç olduğu bu zamanda bizlere düşen ise, "Ey Allah'ın kulları kardeş olun" nebevi uyarısına sımsıkıya sarılıp daha güvenli ve huzurlu bir hayat, daha müreffeh ve güzel bir gelecek için gönüllerimizi, şefkat, sevgi ve uhuvvetle buluşturmaktır." şeklinde konuştu.

"Regaip Kandili vesilesiyle birlik ve beraberlik ruhumuzu daim kılalım"

Tüm İslam aleminin Regaip Kandili'ni kutlayan Erbaş, şunları söyledi:

"İçinden geçtiğimiz şu mübarek zamanları ve Regaip Gecesini, kardeşliğimizin daha da güçlenmesine vesile kılmaya çalışalım. Tüm yönleriyle onurlu ve güzel bir duruşun miladı haline getirelim. Kitabımızla olan ilişkimizi, Rabbimizin emir ve yasaklarına, haram ve helallerine karşı duyarlılığımızı yeniden gözden geçirelim. Yakınlarımızdan ve ailemizden başlamak üzere, devletimize, milletimize, tabiata, çevreye ve yaşamı paylaştığımız bütün varlıklara karşı sorumluluklarımızı tefekkür edelim. Yitirilen insani değerlerin ihyası için çalışmanın ve gelecek nesillere daha da iyi bir dünya oluşturmak için hepimiz ahlaki, imani ve insanı bir yükümlülük olduğu bilincini kuşanalım. Mutluluğun ve huzurun geçici şeylerde değil, Allah'ın bizlerden istediği kalıcı salih amellerde olduğunu bilerek hayır ve takva yarışında ömrümüzü bereketlendirelim. Yaşamımızı, ilim, irfan, hikmet, iman nuruyla aydınlatmanın ve ebedi dünyada yüzümüzü güldürecek iyiliklerimizi artırmanın gayretini taşıyalım."