Türkiye’yi sarsan Müslüme’nin ölümüyle ilgili ilk duruşma! DNA raporunu kabul etmediler

Mersin'de kayıp olarak arandığı günlerde, 10 gün sonra cesedi bulunan 3 yaşındaki Müslüme Yağal’ın cinayet şüphelisi suçlamasıyla tutuklanan dedesi Hasan Yağal, ilk kez hakim karşısına çıktı. Yağal duruşmadaki ifadesinde, "O benim torunum, raporu bilmiyorum. Belki akrabalıktandır. Gelinim Selvi ile herhangi bir cinsel ilişkim olmadı" açıklamasını yaptı.

YAŞAM 05.08.2022, 11:03 05.08.2022, 11:11
Türkiye’yi sarsan Müslüme’nin ölümüyle ilgili ilk duruşma! DNA raporunu kabul etmediler

Karaman'dan 10 Kasım 2021'de Gülnar ilçesinin Yanışlı Mahallesi'ne kış mevsimini geçirmek için gelen 7 çocuklu Yağal ailesinin altıncı çocuğu olan Müslüme, saat 17.00 civarında kayboldu.

3 yaşındaki Müslüme’nin cansız bedeni bulunmuştu

En son çadır kurdukları bölgenin yanında oynarken görülen Müslüme'yi bulamayan ebeveynlerinin yardım çağrısı sonrasında AKUT, jandarma, AFAD, itfaiye ve sağlık ekipleri bölgeye sevk edildi.

Arama çalışmalarının 10'uncu gününde küçük Müslüme'den acı haber geldi. Ailesinin çadır kurduğu bölgeye 7 km uzaklıkta bulunan Karaağaç mevkisinde, Müslüme'nin cansız bedeni bulundu.

Müslüme'nin cansız bedeni, Gülnar Devlet Hastanesi'ne götürüldü, otopsi için buradan da Mersin Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Birimi'ne sevk edildi. Otopsiden sonra Müslüme'nin cenazesi, memleketi Karaman'da son yolculuğuna uğurlandı.

70 yaşındaki dede tutuklandı

Müslüme'nin cansız bedeninin bulunduğu gün, jandarma ekipleri, babası Mehmet, annesi Selvi, dedesi Hasan Yağal, babaannesi, anneannesi, kardeşleri ve halasının da yer aldığı 9 yakınını gözaltına aldı. Anneanne Yağal, ifadesinin alınmasından sonra gece saatlerinde serbest bırakıldı.

3 gece boyunca gözaltında bulunan şüpheliler, işlemlerinden sonra 22 Kasım'da adliyeye sevk edildi. Mahkemeye çıkarılan şüphelilerden dede Hasan Yağal tutuklandı, 7 aile üyesi ise serbest bırakıldı. Silifke Cumhuriyet Başsavcılığınca olaya ilişkin yürütülen soruşturmada iddianame hazırlandı.

İlk duruşma yapıldı

Silifke 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki ilk duruşmaya Tutuklu sanık Hasan Yağal, Diyarbakır 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumu'ndan getirildi. Yağal ile ilgili 'Kendini savunamayacak akrabayı bir suçun delillerini ortadan kaldırmak ve suçu gizlemek amacıyla kasten öldürme, çocuğun nitelikli cinsel istismarı, cinsel amaçla cebir, nitelikli cinsel saldırı, tehdit ya da hile kullanarak çocuğu hürriyetinden yoksun kılma, suçluyu kayırma suçuna azmettirme' suçları sebebiyle iddianame hazırlanan Yağal'ın, Adliye’ye girişinde geniş güvenlik tedbirleri alındı.

Minik kızın görüntüleri ekrana yansıtıldı

"Suçluyu kayırma" suçu sebebiyle tutuksuz yargılanan anne Selvi, 15 yaşındaki ağabey O.Y. ile babaanne Ayşe Yağal da duruşmaya katıldı. Baba Mehmet, abla A.Y. ile ağabeyler K., H. de duruşmada hazır bir şekilde yer aldı.

Diğer taraftan mahkeme heyeti, Müslüme’nin bulunduğu esnada çekilen ceset görüntülerini ekrana yansıtıp, tanık ve sanıkların ifadelerini vicdanlarına seslenerek vermelerini istedi. Aile bireyleri, duruşmada tanık olarak dinlendi.

Sanık dede Hasan Yağal ile anne Selvi Yağal, ağabey O.Y. ile babaanne Ayşe, haklarındaki bütün suçlamaları reddetti. Duruşmada anne Selvi Yağal, Müslüme'nin ölümüyle ilgili kimseden şikayetçi olmadığını aktardı.

Eşi destek verdi

Duruşma salonunda baba Mehmet Yağal da hazır bulundu. Duruşmada öncelikle babaanne Ayşe Yağal'ın ifadesi alındı. Ayşe Yağal, eşine Müslüme'nin kaybolduğunu söylediğini, eşinin de bu şekilde haberinin olduğunu ve traktörle aramaya başladığını öne sürdü. Babaanne Ayşe Yağal, dede Hasan Yağal'ın, gelinine tecavüz iddiasına ilişkin "Selvi öz yeğenimiz. Ben eşime güveniyorum. Öyle şeyler yapmaz. Eşim suçsuz." açıklamasını yaptı.

"Bana tecavüz etmedi"

Ayşe Yağal'dan sonra ağabey O.Y.'nin ifadesi alındı. O.Y., Müslüme'nin kaybolmasına ilişkin herhangi bir bilgisinin olmadığını belirtti. Ardından anne Selvi Yağal'ın ifadesine geçildi. Selvi Yağal, kayınpederi Hasan Yağal'dan şikayetçi olmadığını söyledi. Yağal, "Kayınpederimin hiçbir suçu yok. Bana tecavüz etmedi. Cenab-ı Allah hesap sorar, bir şey yapmadı" sözlerini kullandı.

DNA raporunu yalanladı

Mahkeme heyeti ise bunun üzerine çocuğun babasının, söz konusu DNA raporlarında dedesi olduğunun ortaya çıktığına dikkat çekince Selvi Yağal, "Bunları kabul etmiyorum, öyle bir şey yok, olmadı. Müslüme olayı sebebiyle kimseden şikayetçi değilim." ifadelerini kullandı.

"Her yerde aradık"

Duruşmada daha sonra tutuklu sanık Hasan Yağal'ın ifadesine geçildi. Dede Hasan Yağal, olayın yaşandığı gün küçükbaşlarla beraber eşi Ayşe ve torunu Müslüme ile çadıra geldiklerini söyleyerek, "Yemek yedik ardından torunum Kerim ile hayvan otlatmaya gittim. Alt yoldan gittim, Kerim ise üst yoldan bakmaya başladı. Müslüme'yi son olarak 14.30 gibi çadırdan çıktığı esnada görmüştüm. Hayvan otlatmaktan geliyordum. Çocuklar o sırada ağlıyordu. O.Y., Müslüme'nin kaybolduğunu bana aktarınca traktöre binip, asfalta doğru gittim. Gittiğim alanda Selvi ve Ayşe'yi görünce onlar da bulamadıklarını belirtince hemen jandarmaya haber verdik. Her yerde aradık ancak Müslüme’yi bulamadık." sözlerini kullandı.

"O benim torunum"

Müslüme'nin olduğu yere kendi kendine gitmiş olabileceğini iddia eden Hasan Yağal, "Çocuk bu, kendi kendine gider. Her gördüğümde Müslüme'yi öperim. 9 gün sonra DNA’nın boynundan çıkması normal. Cinsel bir eylem olduğu bu durumdan çıkmaz. O benim torunum, söz konusu bile olamaz" şeklinde kendisini savundu.

"Gelinimle cinsel ilişki yaşamadım”

Mahkeme heyeti, Müslüme'nin ablası olan diğer torunu A.Y.'nin kendi çocuğu olup olmadığına ilişkin Hasan Yağal'a soru sordu. Yağal, "O benim torunum, raporu bilmiyorum. Akrabalıktandır. Gelinim Selvi ile bir ilişkim olmadı" sözlerini kullandı.

Mahkeme heyeti, sanık dede Hasan Yağal'ın tutukluluğunun devamı yönünde karar verip, eksiklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.

Yorumlar (0)