Türkiye hava kirliliği raporu yayımlandı: Pandemi olumlu etkiledi

İTÜ Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Hüseyin Toros’un koordinatörlüğün, öğrencileri tarafından Türkiye'de Kovid-19 salgınının ilk yılında, hava kirliliği yüzdesi kapsamında araştırma yapıldı.

Türkiye genelinde 36 ilde araştırma

Çalışma kapsamında, 36 ilin belediyesi ve Çevre ve Şehircilik Bakanlığnın hava kalitesi ölçüm istasyonlarındaki hava kirliliği oranı üzerine araştırma yapıldı. 

Araştırmanın sonuçlarında, 36 ildeki hava kirliliği oranının pandeminin ilk yılında, önceki yıla göre yüzde 8 azaldığı tespit edildi.

Hava kirliliği yüzdesindeki artışın en yüksek olduğu il Adana

Açıklanan verilere göre, hava kirliliği artışının yüzdelik açısından en çok olduğu il, yüzde 21 ile Adana oldu. Adana’yı, Artvin yüzde 20, Düzce yüzde 16, Kırklareli yüzde 13 ve Eskişehir yüzde 12 ile takip etti.

En az hava kirliliği yüzdesi Kırıkkale’de

Çalışmada elde edilen verilerde, Türkiye’de hava kirliliğinin en çok azaldığı illeri başında %38 oranıyla Kırıkkale yer aldı. Kırıkkale’yi, Kars yüzde 27, Sinop yüzde 25, Balıkesir ve Edirne ise yüzde 22 ile takip etti. 

Verilere göre, hava kirliliği oranı 10 şehirde artarken 25 şehirde ise düşüşe geçti. 1 şehirde ise oran aynı kaldı.

İstanbul’da yüzde 11 azalma var

Ülkenin en kalabalık şehri olan İstanbul’da ise hava kirliliğinin, pandeminin ilk yılında önceki döneme göre yüzde 11 azaldığı açıklandı. İzmir’de hava kirliliği yüzde 5 arterken, Bursa ve Ankara’da ise yüzde 8 azaldı.

Türkiye'nin en kalabalık kenti İstanbul'da hava kirliliği salgının birinci yılında, önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 11 azaldı. Ankara ve Bursa'da kirlilik oranı yüzde 8 azalırken, İzmir'de yüzde 5 arttı.

"Kalabalık şehirlerde hava kirliliği düşüşte"

İTÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Toros, araştırma kapsamında yaptığı değerlendirmesinde, canlı veya cansızları olumsuz bir şekilde etkileyen hava kirliliğinin, ekonomik kayıplar ve fiziksel zararlara sebep olan bir çevre problemi olduğunu aktardı. Toros, Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine atıfta bulunarak iç ve dış ortam hava kirliliğinin, yılda 7 milyon kişinin ölümüne neden olduğunu hatırlattı. 

Yayımlanan raporlarda hava kirliliğinin, kalp-damar hastalıkları, akciğer kanseri riski taşıdığını belirten Toros, bunun ortaya çıkmasında plansız yapılaşma, motorlu araçlar, sanayileşme, atmosfere salınan kirleticilerin büyük etkisi olduğunu aktardı. Toros sözlerini şöyle sürdürdü:

"Öğrencilerimiz ile Kovid-19’un ilk yılında hava kirliliğini, bir önceki döneme göre değerlendirdik. Buna göre 36 şehrin ortalama verilerini karşılaştırdık. Türkiye'de Kovid-19 tedbirleriyle bir dönem insanlar evlerinde kalıp araç kullanmadı. Etkinliğin azalması, kirliliğin de azalmasına vesile olurken havanın kalitesine de olumlu etki yaptı. Normalleşme adımlarıyla insan etkinliğinin artması sonrası hava kirliliğinin de artmasına sebep oldu. Çalışmamız sonucunda Kovid-19 ilk yılında hava kirliliğinin, bir önceki döneme göre yüzde 8 azaldığını gördük. Bursa, Ankara ve İstanbul gibi kalabalık şehirlerde bu dönem içinde hava kirliliği azaldı. Nüfus yoğunluğu olan büyük şehirlerde hava kirliliğinin azalması, havanın kalitesi açısından çok önemli.