Türkiye'de endişe uyandıran 'hava kirliliği' raporu: 13 kente uyarı!

Geçen sene Türkiye'de 13 ilde "yüksek hava kirliliği" görülürken, yeterli seviyede ölçüm yapılabilen 175 istasyonun yüzde 97,7'sinde senelik partikül madde değerleri ortalaması, Dünya Sağlık Örgütünün sınır değerlerini aştı. 

YAŞAM 30.09.2021, 16:30 02.10.2021, 10:28
Türkiye'de endişe uyandıran 'hava kirliliği' raporu: 13 kente uyarı!

Temiz Hava Hakkı Platformu'nun "Kara Rapor 2021: Hava Kirliliği ve Sağlık Etkileri" adlı çalışmasına göre, Türkiye'de geçen sene hava kalitesi ölçümü yapılan istasyon sayısında artış yaşandı. 

Hava kalitesi ölçüm istasyonlarında artış

Geçen sene yeterli ölçüm yapılabilen 175 istasyonun yüzde 97,7'sinde senelik partikül madde değerleri ortalamasının DSÖ'nün sınır değerlerinin üstünde olduğu belirlendi.

Türkiye'deki 42 şehirde geçen yıl, kanserojen olan ince partikül düzeyi yeterli seviyede ölçülemezken, yeterli veri alınabilen 72 ilin PM10 değerlerine bakıldığında 45 şehirde hava kirliliğinin ulusal sınır verilerini aştığı tespit edildi.

Ankara, Ağrı, Karabük, Düzce, Denizli, Kayseri, Tokat, Edirne, Malatya, Sinop, İstanbul, Iğdır ve Muş’ta bulunan 15 istasyonda, 2020 senesi boyunca gerçekleştirilen ölçümlerde "yüksek hava kirliliği" görülürken, Türkiye'de yalnızca Hakkari ve Bitlis’te hava kirliliği (PM10) DSÖ'nün kılavuz değerlerinin altında ölçüldü.

Rapora göre, hava kirliliğinin en fazla oranda olduğu Muş ilinde yılın 306 gününde kirli hava solundu.

3 büyükşehir ilçelerinin havası kirli

Rapor, 2020 yılında önceki yıllara göre İstanbul’da PM10 ortalamasının daha düşük seviyelerde kaldığını fakat bu oranın bile DSÖ'nün önerdiği kılavuz değerlerin iki katı olduğu sonucunu ortaya koydu.

İstanbul'un Alibeyköy, Esenyurt, Sultangazi Mecidiyeköy ilçelerinde, PM10 ortalamasının DSÖ senelik kılavuz değerlerinin 3 katından fazla olduğu hesaplandı. 

Ankara Siteler istasyonunun yakınında ise senelik PM10 ortalaması DSÖ kılavuz değerlerinin 4 katı olarak kaydedildi.

İzmir'de en kötü hava kalitesi ise Aliağa ilçesinde ölçüldü. DSÖ senelik kılavuz değerlerinin 2 katından fazla kirlilik belirlenen ilçede, en büyük kirletici kaynaklar hurda metal işleyen demir-çelik fabrikaları, kömürlü termik santral ve haddehaneler, petrokimya ve rafineri tesisleri oldu. 

“Kirli hava Kovid’in vücuda girişini kolaylaştırıyor”

Rapora göre, Türkiye'de son 10 senede yaşanan orman yangınları ve sıcak hava dalgalarının artması, hava kirliliğinin en büyük nedenleri arasında yer aldı.

Orman yangınlarında ortaya çıkan hava kirliliği ve dumandaki partikül madde, karbonmonoksit maruziyeti ve yer seviyesi ozonu, en büyük sağlık tehdidini oluştururken, 2020 yılında Hatay Samandağ'da meydana gelen yangın nedeniyle havaya iklim değişikliğine de yol açan siyah karbon kirleticisi salındı. 

Raporda, hava kirliliğinin daha fazla olduğu yerlerde Kovid-19 vakalarının daha yüksek olduğu belirlendi.

Raporla ilgili değerlendirmelerde bulunan THHP Koordinatörü Buket Atlı, hava kirliliği kaynaklı ölümlerin ve hastalık yükünün anlaşılmasındaki en esas gösterge olan PM2.5 seviyesinin yeterli derecede ölçümünün yapılamadığını aktararak, "2030’a kadar Türkiye, hava kirliliği kaynaklı erken ölümleri yüzde 55 azaltacağını taahhüt etti. Şu an büyük bir halk sağlık problemi olan hava kirliliği ile mücadele amacıyla ulusal seviyede bir hava kirliliği ile mücadele stratejisinin açıklanması lazım." sözlerini kullandı.

DSÖ verilerine göre, dünyada yılda 7 milyonun üzerinde insan iç ve dış ortam hava kirliliği sebebiyle yaşamını yitiriyor.

Uzun süre hava kirliliğine maruz kalan milyonlarca insan, kalp damar ve solunum sistemi hastalıkları, diyabet gibi kronik rahatsızlıklar ya da kanserle mücadele ediyor, bunun yanında Kovid-19 gibi pandemilere karşı daha savunmasız duruma geliyor.

Yorumlar (0)