Suriye zindanlarından yardım gönüllülüğüne!

Suriye'de çocuk yaşındayken Esad rejimi güçlerince alıkonularak ağır işkencelere maruz bırakılan 23 yaşındaki Alaaddin Halebi, sığındığı Türkiye'de, yaşadıklarını unutmak için İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı ve Türk Kızılay için yardım gönüllüsü oldu.

YAŞAM 04.05.2021, 17:41 05.05.2021, 21:43
Suriye zindanlarından yardım gönüllülüğüne!

Esad rejimi güçleri, Suriye'de 2011 Mart'ında başlayan iç savaşta çocuk, kadın, yaşlı ayırmadan yüz binlerce sivili suçsuz yere alıkoydu.

Alaaddin Halebi de rejim yüzünden hayatı kararan milyonlarca sivilden biri. 

Komşusunun iftirasıyla 15 yaşında tutuklandı

Halebi, 3 Mayıs 2013'te daha 15 yaşındayken, Esad rejimine çalışan komşusunun iftirası sonucu babasıyla beraber Halep'te alıkonuldu.

"Şube 290" olarak bilinen Askeri Güvenlik Şubesine götürülen Halebi, burada 3 ay boyunca türlü işkencelere maruz bırakıldı.

"Esad'in posterine secde ettirdiler"

Halebi, tutuklandığı zaman ellerinin arkadan bağlandığını, kafasına silah dayadıklarını, yanındaki kişinin başına askerler tarafından ateş edilince korkudan altını pislediğini söyledi.

Sorguda kendisine "Rabb'in kimdir?" diye sorulduğunu ifade eden Halebi, verdiği Allah yanıtından sonra silahla başına vurduklarını söyledi.

“Rabbim Beşar'dır.” sözünü söylemek zorunda kaldığını fakat içten söylemediği için askerlerin işkenceye devam ettiğini belirtti.

İşkenceci askerlerin, üzerine su döküp elektrik şoku verdiğini, ardından da Esad'in posterine secde ettirdiklerini aktardı.

"6 gün boyunca ayakta uyudum"

Halebi, daha sonra götürüldükleri Askeri Güvenlik Şubesinde gördüğü manzara karşısında büyük şaşkınlık yaşadığını, kemikleri belli olan zayıf ve sakalları uzamış adamların sürekli bağırdıklarını, İlk duyduğu sesin 'Ya Allah' olduğunu ve hapishaneye dönmüş şubede kadınların da elbisesiz bulunduğunu anlattı.

20 kişinin tutulduğu 2 metrekarelik bir hücrede kaldığını belirten Halebi, 2 kişinin ölmüş olmasına rağmen tutukluların korkutulması için orada tutulduğunu, ilk geldiğinde 6 gün boyunca ayakta uyuduğunu aktardı.

“Görüntüleri hafızamdan silemiyorum”

Halebi, rejim güçlerinin işkenceleri ve tecavüzleri herkesin gördüğü bir alanda yapmasından ötürü tanık olduğu o anları hafızasından silemediğini ifade etti.

Suriyeli genç, bir rejim görevlisinin tecavüzüne de uğradığını belirterek direndiği için işkenceye maruz kaldığını söyledi. 

Halebi, güvenlik şubesinde diğer sivillere de tecavüz edildiğini belirterek tanıklık ettiği bir olayı da anlattı.

"Kardeşine tecavüz ettirdiler"

Tutuklu olduğu ve işkence gördüğü yerde kız ve erkek iki öğrenci kardeşin olduğunu, sorguda erkekten, kız kardeşine tecavüz etmesini istediklerini, kabul etmeyince de kardeşleri metal bir sandalyenin üzerine oturtarak altlarına ateş vererek işkence ettiklerini söyledi. 

Kızın dayanamayıp abisine, Allah aşkına istediklerini yap, diye feryat etmesinden sonra çocuğun, kardeşine tecavüz etmeye mecbur kaldığını, daha sonra da 6-7 askerin kıza tecavüz ettiğini, gencin de birkaç gün sonra akli dengesini kaybederek intihar ettiğini aktardı.

"Rüşvetle serbest kaldım"

20 kişiye verilen yemeğin sadece bir lavaş ve iki patates olduğunu söyleyen Halebi, askerlerin, yemeklerin üzerine idrarlarını yaptığını da ekledi.

Halebi, 9 Temmuz 2013'te rüşvet karşılığında serbest bırakıldığını, 3 ay sonra da babasının benzer bir şekilde salıverildiğini aktardı.

Yardım gönüllüsü oldu

Halebi, serbest kaldıktan sonra Esad rejiminin sivillere yönelik işlediği savaş suçlarını belgelemek için fotoğrafçılık eğitimi almaya başladı.

Halep'teki zorunlu tahliyeler sonucu Aralık 2016'da İdlib'e geçen Halebi, yaşadıklarını unutmak ve hayallerini gerçekleştirmek için 2018’de Türkiye'ye sığındı.

Bursa'da yaşayan ailesinin yanına giden Halebi, ilk iş olarak Suriye'de milyonlarca sivile yardım eden İHH ve Türk Kızılay gönüllülerine katıldı.

Yaşadığı acı olayları hafızasından silmek için psikolojik destek alan Halebi, bir yandan da yabancılar için düzenlenen sınava (YÖS) katılarak Ağrı'daki İbrahim Çeçen

Üniversitesinde Yapı Denetimi bölümünü kazandı.

"Türkiye'ye teşekkür etmek istedim"

Türkiye'de askerlerin vatandaşlara davranışından çok etkilendiğini kaydeden Halebi, verdiği destekten dolayı Türkiye'ye teşekkür etmek istediğini, bu sebeple Türk Kızılay ve İHH'ye gönüllü olarak başvurduğunu söyledi. 

Arama kurtarma çalışmalarında yer aldığını ve insanlara yardım etmekten dolayı mutlu olduğunu belirtti.

İzmir'deki depremde iki kişinin cansız bedenini enkazdan çıkardıklarını söyleyerek Türkiye kendilerine çok yardımda bulunduğu için Cumhurbaşkanı Erdoğan'a ve Türk milletine teşekkür etmek istediğini belirtti.

Halebi, Türkiye'de insanca ve özgür yaşadığını belirtip vatandaşlık aldığında adını Umut olarak değiştireceğini, çünkü bir umuttan çıkarak başka bir umuda gittiğini söyledi. 

"Askere gitmek istiyorum"

Hlebi, Eğitimini tamamlayıp Türk vatandaşlığına geçtiğinde askere gitmek istediğini de ifade etti. Türk askerini ve Türkiye'yi çok sevdiğini, 

Cumhurbaşkanı Erdoğan 'ı canlı bir şekilde görmek istediğini ve Erdoğan'ı sevdiğini belirtti.

Yaşadıklarını unutmak için Türkiye'ye ilk geldiğinde psikolojik tedavi gördüğünü belirten Halebi, 6 ay önce tedavi sürecinin tamamlandığını söyledi.

"Bizim konuşmamız lazım"

Suriye'de çok ağır şeyler yaşadığını anlatan Halebi, her insanın hayatında şiddetli şeyler yaşayabileceğini ama hiçbir zaman vazgeçmemesi gerektiğini söyledi. 

Umudun var olduğunu, yaşaanan acıların unutulmasının mümkün olmadığını ama yaşama tutunmak gerektiğini ifade etti.

Halebi, kendisi gibi aynı kaderi yaşayanların korkudan konuşamadıklarını, bu durumda olanların konuşması gerektiğini, çünkü o işkenceci askerlerin suçlarına devam ettiklerini vurguladı.

Yorumlar (0)