Sarar ailesi soygundan sonra ilk kez konuştu!

Sarar Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Cemalettin ile eşi Zehra Sarar, evlerindeki soygunun ardından ilk defa konuştu. Zehra Sarar, "Hala ürküyorum, o anlar aklıma geldiği zaman bütün tüylerim diken diken oluyor." dedi. Cemalettin Sarar ise, "Zehra hanım olmasaydı kurtulamazdık." diye konuştu.

YAŞAM 24.05.2019, 18:05 24.05.2019, 18:37
Sarar ailesi soygundan sonra ilk kez konuştu!

Eskişehir'de Sarar Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Cemalettin ile eşi Zehra Sarar'ın evindeki kasa 3 kişi tarafından soyulmuştu.

Soygun sırasında Zehra Sarar hırsızlara karşı koymaya çalışınca darp edilmişti. Cemalettin Sarar ise hırsızlara müdahale etmemişti.

İşte kameraların karşısına geçen çiftin açıklamaları...

ZEHRA HANIM OLMASAYDI KURTULAMAZDIK

(Cemalettin Sarar) “Zehra hanım çok direndi. Bu direnmesinin sonunda ikimizi de bağlayıp yere yatırdılar. ‘Kasada ne varsa alın götürün' dedim. Zehra hanım olmasaydı kurtulamazdık. Başka bir kadın olsa elini çıkaramazdı. Kasayı alıp götürdüler. Miktarı bilemiyoruz. Yüksek miktarda diyebiliriz. Yüklü miktarda döviz istediler. 1 milyon avro ve 1 milyon dolar istediler. Hepsi fabrikada dedik. Kasada ne varsa al git dedim. Kasanın içinde dövizlerimiz vardı. Zehra hanımın dövizleri ve ziynet eşyaları vardı."

AYAKLARIM BAĞLI OLDUĞU HALDE KURTULMAYA ÇALIŞTIM

(Zehra Sarar) “Camiden eve geldim. Kış bahçesinde eşimle birlikte oturuyoruz. Sularımızı, haplarımızı içtik. Başımı çevirdiğimde iki siyah giyimli sadece gözleri gözüken iki adam. Cemalettin bunlar kim dedim ‘Sus’ dediler. Sus deyince Cemalettin beye şaka mı yapacaklar böyle de şaka mı olur? İrkildim, tuhaf oldum. Cemalettin bey bana doğru döndü, biri o sırada yukarı doğru çıkıyordu. Biri beni diğeri de eşimi etkisiz hale getirip, siyah plastik kelepçeyle ellerimizi ve ayaklarımızı bağladılar. Ben direndim. Ramazan mübarek günde hiç Allah korkunuz yok mu? diye direnmeye başladım. Ayaklarım bağlı olduğu halde kurtulmaya çalıştım. Cemalettin beyi yukarı çıkardılar. Bana sürekli kasanın anahtarını sordular. Fabrikanın kasasında olduğunu söyledim. Kasayı olduğu gibi götürün dedim. Tabi eski hizmetçi Iulia Dragusan anahtarında kasanın da yerini biliyordu."

MAKASA DOĞRU HAMLE YAPTIK BİRBİRİMİZİ KURTARDIK

(Zehra Sarar) "Zanlılardan biri direk kasanın bulunduğu odaya gitmiş. Hepsini boşatmış. Kasanın dışındakileri de götürmüş. Daha sonra beni de yukarı çıkardılar. Cemalettin beyi yüz üstü yere yatırmışlar. Bana da ‘yat’ dedi ben biraz direndim. Ellerimizi ayaklarımızı arkadan yeniden bağlayıp, bir birimize bantla bağladılar. Üzerimizden kilitlediler. Ses kesildi. Bir anda sağ kolumu kurtardım. Çekmece de bulunan makasa doğru hamle yaptık birbirimizi kurtardık. Güvenliği aradım. ‘Eşkiyalar bastı, soyulduk’ dedim. Onlarda 3 kişinin olduğunu kovaladıklarını söylediler. Bizi kim kurtardı kapı nasıl açıldı sonrasını hatırlamıyorum. Eskişehir Valisi Özdemir Çakacak ve İl Emniyet Müdürü Engin Dinç geldi. Hastaneye gittim. Kötü bir gece geçirdik. Allah kimseye böyle bir şey yaşatmasın. Beni darp ettiler ancak direndim. Benim elimi ve kolumu bağlayan eski hizmetçi Iulia Dragusan’nın ‘kocam’ diye tanıttığı sevgilisiymiş. Aksamından, ses tonundan o olduğunu anladım. Gözlerinden tanıdım. Ben silah görmedim ancak elinde kama gibi bir şey vardı.”

HALA ÜRKÜYORUM

(Zehra Sarar) “Öleceğim aklıma gelir öyle bir şey aklıma gelmezdi. Biz burada çok güvenlikli olduğumuzu düşünüyorduk. Soyguncular çıktıklarında kapıyı kapattılar o an sadece kurtulmayı düşündüm. Ellerim bağlıydı, çekerek artık yırtılsa da bu elimi çıkartıp bir an önce kurtulmak istedim. Bunu düşündüm. Polis bize yakalananlarla ilgili çok bilgi vermedi. En son dün geldiler. Bir şey daha sordular. Çok gizli yürüttüklerini söylediler. Olaydan psikolojik olarak çok etkilendik. Allah kimseye göstermesin böyle bir olay. Hala ürküyorum, o anlar aklıma geldiği zaman bütün tüylerim diken diken oluyor. Evde yukarı tek çıkmaya korkuyorum. Güvenlik önlemlerini arttıracağız inşallah. Çünkü evde ne kamera var, ne alarm var, ne bekçi var. İki tane kapıda bekçi var. Biz güvendeyiz diye oturuyoruz. Adam karşıdan kendisine kapı açmış. Oradan elini kolunu sallayarak girdi." 

ÇALIŞTIKLARI SÜREDE ONLARDAN ŞÜPHE ETMEDİK

(Zehra Sarar) “Anahtar kapının üzerinde. Moldovalı hizmetçi giderken zaten anahtarı yanında götürmüş. Teslim etmedi. Çalışırken, sevgilisiyle kadın kendi aralarında güya kavga etmiş. Gece 2-3 gibi binmişler arabaya gitmiş, bir minibüsleri vardı. 2 yıl önce 2 ay kadar çalıştılar, bu sürede planladılar herhalde. Onlardan çalıştıkları sürede onlardan şüphe etmedik. Sonra anladık ki onların yerine gelen kadını takip etmişler. Bir gün çalışan kadın geldi, ‘birisi beni takip ediyor’ dedi. Daha önce Moldovalı hizmetçinin saçları sarıydı, ta ki bu olaya kadar sonra siyah yapmış saçlarını. Tabi orada otobüsler duruyor, işçiler akın gibi giriyor ya o, onların arasına karışmış girmiş. Herkes fabrikaya giriyor. Bir tek bize gelen 2 kadın buraya doğru yöneliyor. Onlar baya bir araştırma yapmışlar.” 

(Zehra Sarar) “Benim için çalınan her şey özel. Merhum Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in hediye ettiği altın yoncalı saatleri vardı. Biri benim, diğer Cemalettin beyin. Gerdanlık var. Bir an önce onların karşıma gelmesini istiyorum. Bende onu aynı şekilde yere yüzükoyun yatırıp, üzerine tekmeleyeceğim. Emniyete de söyledim, geldiği zaman ona aynısını yapmak istiyorum.”

ÜSTÜME ÇIKIP BENİ ÇİĞNEDİLER

(Cemalettin Sarar) “Sayın valimiz, emniyet müdürümüz, bakanlarımız bu işe eğildiler ve başarıyla yakaladılar. İnşallah başka arkadaşlarımıza, kimsenin başına gelmesin. Yabancı çalıştıran arkadaşlarımıza tavsiye ediyorum. Emniyete haber vermeden yabancı uyruklu insanları almayın. Yabancı çalıştırmak gayet iyi ama böyle şeyler olunca. Buna benzer bir sürü şeyler oldu. Daha öncede ülkemizde yaşandı. İnsanları katleden birileri bile oldu. Devlet büyüklerimiz hepsi aradı, sağ olsunlar. Abdullah Gül ve eşleri aradı. İş adamaları, müşterilerimiz, Eskişehirliler aradı. Yurt dışından arayanlar oldu. Allah bizi korudu. Yalnız ben karşı gelmedim. Eşim karşı geldi, onun içinde onu darp ettiler. Üstüme çıkıp beni de çiğnediler.”

BİZİ NEDEN ÖLDÜRMEDİLER BİLMİYORUM

(Cemalettin Sarar) “Bizi neden öldürmeler bilmiyorum, ben kadını tanıdım gözlerinden. Sanırım onları tanımadığımızı düşünerek bizi öldürmediler. Sesinden gözünden ben tanıdım. Niyeti olsa öldürürlerdi, ellerinde her şey vardı. Zaten o yerini biliyor. Yukarı da 5-6 kapı var, kapı var. Doğru giyinme soyunma odasına giriyorlar. Başka hiçbir şeyi ellemeden doğru kasaya gitmiş. Anahtarını biliyordu, oradan anahtarı da almış. Yatak odasına girmiyor, diğer odalara girmiyor. Bundan sonra normal hayatımızda hiçbir değişiklik olmayacak. Kaldığımız yerden devam edeceğiz. Ev son sistem koruma sistemi yapılacak. Bir tek değişiklik o olacak."

Yorumlar (0)