Oruç Nedir? İmsak Nedir? Orucun Fazileti Nedir?

YAŞAM 05.01.2021, 09:34 06.01.2021, 14:28 Hanife
Oruç Nedir? İmsak Nedir? Orucun Fazileti Nedir?

Oruç dinimizde imsak vaktinden akşam güneş batıncaya kadar yapılan farz, nafile veya vacip olarak çeşitleri bulunan bir ibadettir. Farsça “ruze” kelimesinden dilimize gelmiştir. Oruze olarak daha sonra değişerek oruç olduğu bilinmektedir. Arapça’da oruç için savm ve sıyam kelimeleri kullanılmıştır. Kelime manası olarak oruç; bir şeyden uzak durmak ve bir şeye karşı kendini korumak anlamlarındadır. Dini literatürde ise imsak vaktinden güneşin batışına kadar yemek ve içmekten Allah rızası için uzak durmaktır. 

İmsak vakti; Yatsının vaktinin çıkması ve sabah namazının vaktiyle fecr-i sadık dediğimiz tan yerinin ağarma vakti için kullanılan vakit dilimine imsak denmektedir. Oruç imsak vaktinde başlamaktadır.  Fecr-i sadıkta, ufuk çizgisinde güneşin ışık etkisiyle enine bir beyazlık belirir bu vakit imsak vaktidir ve bu vakitle beraber oruç yasakları başlar. Oruç yasakları akşam namazının vaktinin girmiş olduğu iftar vaktiyle sona erer.



Ramazan orucu hicretin ikinci yılı Şaban ayında farz kılındı. Farz oluşu kitap, sünnet ve icma ile sabittir. Orucun farz olduğu ayette şu şekilde belirtilmiştir; “Ey iman edenler! Sizden öncekilere farz kılındığı gibi sakınasınız diye size de sayılı günlerde oruç farz kılındı. İçinizden hasta veya yolcu olan, başka günlerden sayısınca tutar. Orucu tutmakta zorlananlara bir yoksulun (günlük) yiyeceği kadar fidye gereklidir. Kim gönüllü olarak iyilik yaparsa bu kendisi için bir iyiliktir. Eğer bilirseniz orucu tutmanız sizin için daha hayırlıdır. O (sayılı günler), doğruyu eğriden ayırma, gidilecek yolu bulma konusunda açıklamalar ve insanlara rehber olarak Kur’an’ın indirildiği ramazan ayıdır. Artık sizden kim bu aya yetişirse onu oruçlu geçirsin. Kim de hasta veya yolcu olursa, başka günlerden sayısınca tutar. Allah sizin için kolaylık istiyor güçlük çekmenizi istemiyor. Sayıyı tamamlamanız, sizi doğru yola iletmesine karşı Allah’ın ululuğunu dile getirmeniz ve umulur ki şükredersiniz diye.” (Bakara Suresi, 183-185. Ayetler) 



Bu ayeti kerime ile oruç farz kılınmıştır. Efendimiz’in (s.a.v) şu hadisi de orucun İslam’ın beş şartı arasında olduğunu bizlere bildirir; “ İslam beş şey üzerine kurulmuştur: Allah’tan başka tanrı olmadığına ve Muhammed’in onun kulu ve elçisi olduğuna şahitlik etmek; namaz kılmak, zekat vermek, Ramazan orucunu tutmak ve Hac zamanı gücü yetenler için tavaf etmek. (Buhari, İman, 1, 34-40) 


Orucun faydaları ve faziletleri 
Oruç yasaklarına uymak Allah’ın çizdiği sınırlara uymak ve emirlerine karşı gelmemektir. Bu da bir kul olarak çok güzel bir iştir. Kulluğun belli bir disiplinde olması açısından oldukça önemlidir.

Ramazan ayı kulluk bilinci oluşturan, zenginin fakirin halini anlamasını sağlayan ve Yüce kitabımız Kur’an’ın inmeye ve insanlara yol göstermeye başladığı fevkalade bir aydır. Bu sebeple bu ayı oruç tutup gerektiği gibi geçiren kişilere cennet müjdesi vardır. Başka hiçbir zaman dilimi için kesin ve net bir şekilde cennet vaadi yoktur. Bu sebeple Ramazan ayını oruçlu geçirmek, cennet müjdesinin ilk basamağıdır. Efendimiz (s.a.v.) de bir hadisinde Ramazan ayında cennet kapılarının açıldığını, cehennem kapılarının kapandığını, şeytanların ise bağlandığını ifade etmiştir. (Buhari, savm, 6) 



İnanarak ve karşılığını Allah’tan bekleyerek Ramazan orucunu tutan bir kulun geçmiş günahları affolunur. (Müslim, Musafirin, 175)

Cennette sadece oruçluların gireceği bir kapı olan Reyyan kapısı bulunduğunu bizlere Efendimiz (s.a.v) bildirmiştir. (Buhari, Savm,4)

Yüce Rabbimiz müminin her amelinin kendisi için olduğunu ancak orucun bunlardan hariç tutulmasını ve orucun kendisi için olduğunu bizlere bildirmiştir. Orucun sevabını Allah Teâlâ bizzat kendisi verecektir. (Buhari, Savm, 2-9) 

Hadis-i şeriflerden öğrendiğimiz şekli ile oruç, mümini bir kalkan gibi kötülüklerden ve günahlardan korumaktadır. Ancak bu korumaya ulaşabilmek için yalnızca aç kalmak değil davranışlarımızla da oruca uygun hareket etmemiz gerektiği bildirilmiştir. Bununla ilgili Efendimiz (s.a.v) “Yalanı ve sahtekarlığı terk etmeyen oruçlu bilmeli ki Allah’ın onun aç kalışına ihtiyacı yoktur.” buyurmuşlardır. Başka bir hadisinde ise, “İçinizden birisi oruçlu iken başkasına çirkin söz söylemesin. Eğer birinden çirkin söz ve sataşma duyarsa da ‘Ben oruçluyum’ desin.” buyurmuşlardır.  


Oruç sabır ve irade eğitimi işidir. İnsanın hayvani yönünden doğan günlük hayattaki taşkınlıklarını törpülemeye çalışır. Oruç yeme, içme, cinsel arzu ve istekleri kırar. İnsanı iyiye ve faydaya yönlendirir. Normalde helal olan yeme içmeden vazgeçen bir insanın harama zaten mecali kalmaz oruçluyken. Oruç tutmaya alışmış bir insan karşısına çıkan zorluklara kolayca sabredebilir, zorlukları yenebilir kolayca. İnsan oruç sayesinde gerçek bir insan olur. Ruhen ve bedenen yücelir. Oruç sayesinde yoksulun halinden anlar ve nimetin kıymetini bilir insan. 
 

Aleyna Nur AYAN / habernediyor.com

Yorumlar (0)