Oğlu dağa kaçırılan baba: Onu HDP için büyütmedim

Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde çocukları PKK terör örgütü tarafından dağa kaçırılan ailelerin feryadı devam ediyor. Oğlu dağa kaçırılan baba Celil Bektaş da HDP Genel Merkezi önünde oturma eylemi düzenleyerek tepkisini gösterdi. Oğlu Yusuf Bektaş’ın 3 sene önce bir futbol maçı sonrası dağa kaçırıldığını belirten acılı baba, Diyarbakır’daki oturma eylemine de katıldığını söyleyerek, yaşadıkları acı dolu süreci anlattı. 

“Oğlumdan senelerdir hiçbir haber alamıyorum”

Oğlundan senelerdir haber alamadığını belirten baba Bektaş, “Oğlumun nereden olduğunun hesabını sormak için Diyarbakır’daki eyleme katıldım. HDP’li isimler bana, ‘Oğlun şerefli yolda’ dediler. Sonrasında bana sık sık haber geldi, oğlumu aramamamı söylediler. Bazı vasıtalar aracılığıyla oğlumun Suriye’de olduğuna dair çeşitli söylentiler duydum. Teslim olan gençlerle görüşüyoruz her zaman. Benim oğlumun yanından 3 kişi geldi. Benim oğlum nerede? Ben bunu bilmek istiyorum. Ben senelerdir hiçbir haber alamıyorum. HDP’lilerden bazıları, ‘Oğlun öldü’ dediler. Ben oğlumu HDP için büyütmedim” dedi. 

“Eğer Kürt davası var ise kendi çocuklarını dağa göndersinler”

Kendisinin inşaat işçisi olduğunu belirten Bektaş, “Ben hiçbir zaman Kürt olduğumu inkar etmedim. Diyarbakır’da Kürdüm, Ankara’da Türk’üm, Trabzon’da Laz’ım. Böyle bir Kürt sorunu yok, bunlar yalan söylüyorlar, Kürtleri kandırıyorlar. Eğer ki Kürt davası var ise kendi çocuklarını göndersinler. Onların çocukları Avrupa’da. Ben bazı araştırmalar yaptım, oğluma ait montu ve kimliği HDP’nin binasında buldum. Bana ‘Sabret’ dediler. Suriye’ye gittim. Oğlumun izini bulamadım. Yetmedi benden para istediler. Benim gücüm olsaydı, param olsaydı benim oğlum gidemezdi. Bunu herkes böyle bilsin” şeklinde konuştu. 

“Oğlum gelene kadar ben buradan kalkmayacağım”

Oğlu Yusuf Bektaş’a kavuşmayı her şeyden çok istediğini belirten Celil Bektaş, “Bana ölümünü atıyorlar. Biz kemiğini istiyoruz. Ölüsünü ya da dirisini istiyoruz. HDP’ye sesleniyorum; Sen de Kürtçülük varsa oğlumu geri getir. Bana oğlumdan haber verin. Oğlum gelene kadar ben buradan kalkmayacağım. Ya benim ölümüm ya da benim oğlum. Beni hiçbir güç durduramaz, sabır kalmadı. Ailemiz perişan olmuş vaziyette. Emeklerimizle büyüttüğümüz çocuğumuzu istiyoruz, başka kimseden bir şey istediğimiz yok” ifadelerini kullandı.