Neden yağmur yağmıyor? Kuraklık kapıda mı?

Mevsim normallerinin üzerindeki sıcaklıkları ve kuraklık riskini inceleyen uzmanlar, İstanbul'un bir "ısı adasına" dönüştüğünü söyledi.

YAŞAM 16.11.2019, 10:41
Neden yağmur yağmıyor? Kuraklık kapıda mı?

Çevre mühendisleri, sonbahar ayına göre mevsim normallerinin oldukça üzerinde seyreden sıcaklıkları ve yağış olmamasından dolayı yükselen kuraklık riskini inceledikten sonra suyun sonsuz bir kaynak olmadığını vatandaşı su tasarrufu yapmaya çağırdı.

"Yunanlar yağmurdan bıktı"

Çevre mühendisi Prof. Dr. Cemal Saydam; içinde bulunduğumuz mevsim gereğiyle İstanbul'un yoğun yağış görmesi gerekirken bir "ısı adasına" dönüşmesinden dolayı yağmur soğuklarını ittiğini ve Yunanistan ve İtalya'nın yoğun yağışları aldığını söyledi. Saydam, "Yunan halkı ‘yağmurdan bıktık’ diyor. Türkiye, mutlaka su kullanımını bir yaşam tarzına çevirmek ve bu konuda bilinçlenmek durumunda. İsrail su kaynakları en kıt ülkelerden ancak örnek bir tablo çiziyor" ifadeleriyle Türkiye'nin içinde bulunduğu kritik duruma dikkat çekiyor.

"Melen kurursa ne olacak?"

Prof. Dr. Saydam, İstanbul kadar büyük bir şehrin konu su gibi önemli bir noktaya geldiğinde tamamen dışa bağımlılığın tehlikeli olduğuna "Melen havzası kuruduğunda ne olacak?" ifadeleriyle dikkat çekti. Saydam, İstanbul'da ısı adasının oluşmasının en büyük sebeplerinden birinin kıyıdaki yerleşim şekilleri olduğunu, kıyıdaki yüksek binaların şehrin iç kısımlarına soğuk hava girmesine engel olduğunu söyledi ve geri dönüşümün oldukça önemli bir husus olduğunun altını çizdi.

Kanal İstanbul hakkında da konuştu

Çevre mühendisi Prof. Dr. Cemal Saydam, bir süre önce gündeme oturan "Kanal İstanbul" projesi hakkında da konuştu. Projenin, İstanbul şehrinin su kaynaklarına zarar vereceğini söyleyen Saydam "İstanbul ada haline gelecektir. Kanal tatlı su kaynaklarının önüne barikat olacak. Boru döşeyerek suyu bir yere kadar taşıyabilirsiniz. Gelecekte tatlı su kaynaklarımızın yüzde 50’sini kaybetme riskimiz var. Sızıntı olursa, yeraltı suyu havzaları bir daha geri dönüşü olmayacak şekilde tuzlanır” ifadelerini kullandı.

Sanayi bölgelerine dikkat çekti

Orta Doğu Teknik Üniversitesi'nin Çevre Mühendisliği Bölümü'nde akademisyenlik yapan Prof. Dr. Gürdal Tuncel de ilerleyen yıllarda Türkiye'de yaşanması muhtemel su krizi hakkında konuştu. Prof. Dr. Tuncel; Türkiye'nin su kaynaklarını çok kirlettiğini, bu bölgelerin ise Aliağa, Gebze, Dilovası, İzmit ve Tekirdağ'daki sanayi bölgeleri olduğunu belirtti. Tuncel; Türkiye dışı tehditlerin de çok önemli olduğunu belirterek farklı bir noktaya "Ancak asıl tehdit Ukrayna’nın doğu kısmı, Rusya’nın Karadeniz sahili, Bulgaristan ve Yunanistan’dan gelen endüstri odaklı kirleticiler. Türkiye’ye düşen yağmurların yüzde 35’i asit içeriyor" ifadeleriyle dikkat çekti.

Nasıl su tasarrufu yapabiliriz?

Çevre mühendislerinin kısıtlı su kaynaklarını mümkün olduğunca tasarruflu kullanmak için yaptığı öneriler şu şekilde:
1) Sebzelerin elde değil su dolu bir kapta yıkanması
2) Günlük bulaşığın elde değil bulaşık makineleri ile yıkanması
3) Musluk ve boru hatlarının su kaçırmadığından emin olunması
4) Diş fırçalanması esnasında akan suyun kapatılması
5) Bahçe bitkilerinin fıskiye veya hortumla çekilen su yerine doğal yağmur suyu veya geri kazanılmış su ile sulanması
6) Arabaların kova suyla yıkanması

Barajlar sinyal veriyor

Kuraklıkla ve iklim değişikliğinin etkileriyle en fazla karşı karşıya kalma riski taşıyan İstanbul'da barajların doluluk oranı %38'e düştü. %32 doluluk oranıyla tehlike sinyalleri veren Alibeyköy Barajı'nın önceden sulak olan kısımlarını şimdi küçükbaş hayvanlar otlak olarak kullanıyor. Kuraklık riski yaşayan bir diğer şehir olan Kocaeli'de ise şehrin su ihtiyacını karşılayan Yuvacık Barajı'nın doluluk oranı %20'ye geriledi. Baraj, Sapanca Gölü'ne bağlı borularla takviye su alıyor.

Yorumlar (1)
Özlem 3 yıl önce
Allah sonumuzi hayir etsin inş bolca yagmur yağar