Napolyon'dan Einstein'a bir dolu tuhaf gerçek!

Tarihte yaşanmış bu ilginç gerçekler, asla öğretmenleriniz tarafından öğretilmemiştir ve muhtemelen hiçbirini bilmiyorlardır.

YAŞAM 28.10.2019, 19:07 01.11.2019, 09:48
Napolyon'dan Einstein'a bir dolu tuhaf gerçek!

Tarih elbette çok geniş ve önemli bir konu. Her şeyi okumak ve incelemek elbette zor ama çoğu gerçek, İkinci Dünya Savaşı gibi büyük tarihsel olayların gölgesinde kalıyor. Bu büyük tarihi olaylar kesinlikle çok önemli hikayelerden oluşuyor ama biraz sonra inceleyeceğimiz gerçekler kadar tuhaf olmadıklarına eminiz.

1.Hindi, daha önce kutsal görülen bir hayvandı.

Hindi, şu anda Amerika'nın Şükran Günü yemeğinin en sevdiği kısmı olmasına rağmen, M.Ö. 300'de, bu büyük kuşlar Maya halkı tarafından tanrıların gemisi olarak müjdelendiler ve onurlandırıldılar. İktidarın ve prestijin sembolleri olarak görüldüler ve Mayalardan kalan her türlü figürde görülebilirler.

2.Napolyon, bir tavşan sürüsü saldırısına uğradı.

Bir zamanlar, ünlü fatih Napolyon Bonapart, tavşanların saldırısına uğradı. İmparator, kendisi ve adamları için tavşanların avlanmasını istedi. Askerler gelen emir için yaklaşık olarak 3.000 tavşan topladılar. Tavşanlar kafeslerinden serbest bırakıldığında, ava çıkmaya hazırlardı. En azından plan buydu! Ancak tavşanlar, onları suçlarcasına Bonaparte’ın ve askerlerinin etrafını sardılar. Ve biz de Waterloo olayının fatihin en büyük yenilgisi olduğuu sanıyorduk.

3.Çatal kullanmak bir zamanlar günah sayılırdı.

Yaygın olarak kullanılan çatallar, bir zamanlar küfür olarak görülüyordu. İlk olarak 11. yüzyılda İtalya'da kullanılmaya başlandılar. Şu an hayatımızın vazgeçilmez bir unsuru olan çatallar, “yapay eller” olarak görüldükleri için Tanrı’ya bir hakaret olarak algılanıyordu.

4.Titanik için hiçbir zaman “batmayan gemi” denilmedi.

James Cameron'ın  1997 yılında çekilmiş ikonik Titanik filminin aksine, sahipleri asla batmayacağını söylemedi. Tarihçi Richard Howells, "bütün popülasyonun, Titanik’'i ilk seferine çıkmadan önce eşsiz bir gemi olarak düşünmesinin mümkün olmadığını" söyledi.

5.Fidel Castro’ya 600’den fazla suikast düzenlendi.


Yanlış okumadınız, 600’den fazla. Küba lideri Castro’nun ölümünü siyasi muhalifler, suçlular ve hatta ABD de dahil olmak üzere çok sayıda düşman istedi ve bunun için gerçekten çok uğraştılar . Suikastlar, patlayan bir purodan zehirli bir dalış elbisesine kadar her şeyi içeriyordu.

6.Albert Einstein, kurulduğunda İsrail’in başkanı olabilirdi, ancak reddetti.

Nobel ödüllü bir fizikçi ve dünyanın en ünlü denkleminin yaratıcısı olan Albert Einstein'ın etkileyici bir özgeçmişi olduğunun hepimiz farkındayız.. Ancak reddettiği önemli bir statü vardı: İsrail Cumhurbaşkanlığı. İsrail’in ilk başkanı Chaim Weizmann, Einstein’ın “yaşayan en büyük Yahudi” olduğunu söyledi. Dolayısıyla, 9 Kasım 1952’de Weizmann’ın ölümü üzerine, en uygun aday Einstein idi.

7.Eroin, bir zamanlar doktorlar tarafından önerilen ve  öksürükten baş ağrısına kadar her şey için kullanılan  mükemmel bir ilaçtı.

Bu denli zararlı bir madde neredeyse 33 yıl boyunca ilaç olarak kullanılmış. Üstelik bu tedavi amaçlarından biri de çocukların öksürüğünün geçirilmesi.

8.Rus lider Joseph Stalin, ölen ya da görevden alınan insanları çıkarmak için sık sık fotoğraflarla oynuyordu.

Stalin'in sansür  konusundaki taahhüdü o kadar güçlüydü ki, Sovyetler Birliği’nin uluslararası gücünün zirvesinde, fotoğrafları değiştirerek tarihi yeniden yazdı. Ve sadece tarihsel de değildi: Her bir silme işlemi, Stalin'in güvenini kaybeden insanlar oldukları için ya da gerçekten öldürüldükleri için de gerçekleştiriliyordu. 

9.Çinli kadınlar, ayaklarının daha küçük ve daha feminen görünmelerini sağlamak için onları bağlayıp çekerlerdi.

İlk olarak, ayakları sıcak suya daldırılıyor  ve ayak tırnakları kısa kesiliyordu. Daha sonra, ayak parmakları hariç tüm ayak parmakları masajdan önce yağlanıyor ve üçgen şekline getirilerek tabana yaslandırılıyordu. Ayak, ikiye katlanıp bükülüyordu. Son olarak, ayaklar, on metre uzunluğundaki bir ipek şerit kullanılarak iyice bağlanıyordu.

10.Tarihteki en kısa savaş Anglo-Zanzibar Savaşı idi. Sadece 38 dakika sürdü.

Doğu Afrika’da Tanzanya’ya bağlı Zanzibar adasında gerçekleşen bu savaşın çıkış noktası yönetim koltuğunda oluşan boşluktu. Bu savaşta, İngiliz güçleri Zanzibar’a yaklaştığı anda Zanzibar teslim olmuştu. Yaklaşık 38 dakika süren bu savaşta can kaybı da yaşanmamıştır.

Yorumlar (0)