Modern çağın gelenekçi gezginleri

Yaklaşık olarak beş ay evvel ülkesinden ayrılarak dünyayı gezmek amacıyla yola koyulan İskoçyalı Roddy Sim, megakent İstanbul'da tesadüf eseri tanıştığı Yunanistanlı Mateo Kleopas ile farklı coğrafyaları keşfediyor.

YAŞAM 23.11.2022, 22:48 24.11.2022, 12:10
Modern çağın gelenekçi gezginleri

Kendilerini 'modern çağdaki gelenekçi gezginler' olarak isimlendiren Sim (30) ve Kleopas (26), çocukluk rüyalarının peşine takılıp yolculuğa koyuldu.

Farklı ülkelerde kimi zaman otobüsle veyahut yaya, kimi zaman otostopla ilerleyerek ziyaretler yapan iki gezgin, İstanbul düzenlenen bir etkinlikte tanıştıktan sonra yola beraber devam etme yönünde karar verdi.

Tarzları ve kıyafetleriyle asırlar öncesini bugüne taşıyan ikili, Kapadokya'daki doğal kayalarla kaplı vadileri ve peribacalarını gezdi.

Ülkemizde farklı turizm destinasyonlarını ziyaretin akabinde Asya ülkelerine gitmeyi programlayan iki kafadar, sırtlarındaki enstrümanlarıyla İskoçya ve Yunanistan'a özgü eserleri seslendiriyor.

Ulaştıkları yerlerde bazen pansiyonda bazen kamp alanında konaklayan Kleopas ve Sim, yürüyüşlerinin akabinde mola verdikleri noktalarda ve yemek yedikleri yerlerde enstrümanlarını çıkarıp şarkı söylüyor.

"Türk müziğinden etkilendim"

Sim, basın mensuplarına, uzun bir geziye çıkmayı planladığını, sırt çantası ile arpını alarak yola koyulduğunu kaydetti.

Sim, şöyle konuştu:

"1 Temmuz'da İskoçya'daki evimden çıktım ve yürümeye başladım. Çok yeri gezdim, kamp yaptım. İstanbul'da gezgin arkadaşlarla tanıştım. Türkiye'nin turistik yerlerini ve ruhunu hissetmeyi istiyorum. Türkiye'deki insanlar çok samimi, eli açık ve açık yürekli. Müziğe de ilgim var. Türk müziğinden de etkilendiğimi söyleyebilirim. Tasavvuf musikisinden bir şeyler öğrenebilmeyi çok isterim."

"Türkler misafirperver"

Mateo Kleopas ise son üç senedir yollarda olduğunu, yaklaşık olarak 25 ülkeyi gezdiğini, ülkemizde Sim ile tanıştığını söyledi.

Gezdikleri yerlerde giysileri sebebiyle insanların şaşkın bakışlarına artık alıştıklarını ifade eden Kleopas, şöyle devam etti:

"Avrupa'da uzun yıllar evvel günlük hayatın parçası olan giysiler içinde kendimizi çok daha rahat hissediyoruz. Küçüklüğümden bu yana bir savaşçı gibi giyinmekten hoşlanıyorum. Türkler davetkar ve misafirperver. Burada her şey var. Harika doğa, plaj, bisiklet, dağ, müzik..."

Yorumlar (0)