Lale üretiminin endüstrileşme süreci

Türkiye’de lalelerin şehri İstanbul’da, lale döneminin başlamasıyla her yer rengarenk oldu. Geçmişi İstanbul’da yüzyıllara dayanan lalelerin tarihi, dünyada çok daha uzun yüzyıllar öncesine dayanıyor.

YAŞAM 07.05.2019, 11:23 07.05.2019, 11:50
Lale üretiminin endüstrileşme süreci

Lalenin de anavatanı biz Türkler gibi Orta Asya. Lale Anadolu coğrafyasında varlık göstermeden önce, Hindistan’a ve Çin’e ulaşmıştı. Uzak Doğu ülkelerindeki saraylarda yapılan incelemelerde, duvarlara işlenmiş lale figürleri görüldü.

Türklerin Anadolu akınlarıyla birlikte lale de Anadolu’ya taşınmış oldu. Bizanslılar laleyi uzunca yıllar keşfedemediler. Türkler ise saraylarında ve bahçelerinde laleyi yetiştirmeye devam ettiler. Türkler arasında lale bir nevi zenginlik göstergesiydi. Osmanlı Devleti’nin Avrupa akınlarıyla beraber lale önce balkanlara sonraları ise Avrupa’ya ulaştı.

Osmanlı laleleri Avrupa’da

Kanuni Sultan Süleyman döneminde elçilerin hediye olarak Avrupa’ya lale götürdükleri biliniyor. Elçilerin götürdüğü bu lalelere Avrupalılar büyük ilgi gösterdi ve onlar da lale yetiştirmeye başladılar.

Osmanlı’da da lale furyası devam ediyordu. Bahçıvanlar türleri birbirleriyle melezleyerek yeni türler ortaya koyuyorlardı. İstanbul’da lale o kadar değerli hale geldi ki sadrazamlar, paşalar, önemli devlet memurları, herkes lalelere önem gösteriyor ve en kaliteli lale soğanının kendilerinde olmasını arzu ediyorlardı. En güzel lale soğanına sahip olmak için gizli bahçeler kurarak gizli araştırmalar yapılıyordu. İstanbul’da lale çılgınlığı tüm hızıyla sürerken, insanların tek bir lale soğanına 1000 altından daha fazla para ödediği bile görülüyordu.

Lale üretimi endüstriye dönüştü

Osmanlı Devleti lale üretimi konusundaki bilgi ve birikimini yüksek seviyelere taşımıştı. Ancak yolunda gitmeyen bazı şeyler vardı. Osmanlı Devleti elindeki lale tekelini Hollandalılara kaptırdı. 100 yıl içinde dengeler tam tersine dönüyor ve dünyanın en büyük lale üreticisi Hollanda oluyor. Tüm Avrupa’ya lale soğanını Hollanda göndermeye başladığında, Osmanlı Devleti de Hollanda’dan lale soğanı ithal etmeye başlıyor. Hollanda’nın ürettiği lale soğanları ise sadece bir yıl açıyor ve sonraki yıl yeniden dikilmesi gerekiyordu. Lale böylece bir endüstri haline geldi.

Dünya üzerinde birçok ülke bugün kendi lale festivallerini düzenliyor. Türkiye, Hollanda, Japonya, İran ve Kanada dünyadaki önde gelen lale üreticileri arasında gösteriliyor. 

Bahar aylarının gelmesiyle birlikte bugün İstanbul’un birçok semtini süsleyen lale bahçeleri muazzam görüntüler oluşturdu. İstanbul’daki lale bahçelerini gezmek isteyenler varsa önceliğiniz işte bu bahçeler olmalı…

Beykoz Korusu

İstanbul Boğazı ile Beykoz Paşabahçe semtleri arasında bulunan koru oldukça geniş bir araziye sahip. Boğaz kenarından başlayan koru diğer ucundan İstanbul ormanlarıyla birleşiyor. Beykoz Korusu’na 16 farklı türde toplam 250 bin adet lale dikildi.

Hidiv Korusu

270 dönüm arazi içerisinde bulunan bahçede bir adet şato biçiminde köşk yer almaktadır. Lale festivali kapsamında koruya 23 farklı çeşit 450 bin adet lale dikilmiştir.

Fethi Paşa Korusu

İçerisinde onlarca çeşit ağacı barındıran Fethi Paşa Korusu’nda bugünlerde lale festivali kapsamında 21 farklı çeşit 200 bin adet lale dikilmiş durumda.

Yıldız Korusu

İstanbul’un en güzide semtlerinden Beşiktaş’ta Yıldız Sarayının dış bahçesi olan Yıldız Korusu’na bu günlerde 50 farklı çeşitte 830 bin adet lale dikildi.

Emirgan Korusu

Sarıyer ilçesinde bulunan Emirgan Korusu 47 hektarlık alana kurulmuş ve çevresi surlarla çevrilmiş durumda. Lale festivali kapsamında Emirgan Korusu’na 211 çeşit 2 milyon 308 bin lale dikildi.

Büyük Çamlıca Korusu

Üsküdar ilçesinde yer alan Büyük Çamlıca Korusu’na Lale festivali kapsamında 18 çeşit 500 bin lale dikildi.

Küçük Çamlıca Korusu

Üsküdar’da yer alan Küçük Çamlıca Korusu'na Lale festivali kapsamında 15 çeşit 610 bin lale dikildi.

Gülhane Parkı

Topkapı Sarayı’nın dış bahçesi konumundaki Gülhane Parkına ise lale festivali kapsamında 68 çeşit 1 milyon 316 bin lale dikildi.

Yorumlar (0)