İstanbul'daki ilk Afrikalı...

İstanbul'da, Küçükçekmece Gölü yakınlarında başlanan Bathonea kazılarında, Afrikalı bir insana ait olduğu düşünülen bin yıllık kafatası ve çeşitli kemikler bulundu.

YAŞAM 05.01.2020, 09:57 13.01.2020, 10:14
İstanbul'daki ilk Afrikalı...

İstanbul'un tarihini açığa çıkarmak amacıyla yaklaşık on yıl önce Küçükçekmece Gölü kenarında başlayan Bathonea kazılarında 2020 yılı uğurlu geldi. Yeni yılın ilk günlerinde yaklaşık bin yıl önce Afrika kıtasından geldiği düşünülen bir insana ait kafatası ve birçok farklı kemik bulundu. Söz konusu kemiklerde yapılan incelemeler sonucu iskeletin köle olmadığı ve doğal yollarla yaşamını kaybettiği saptandı.

"Çok kültürlülüğün kanıtı"

Kültür ve Turizm Bakanlığı izniyle İstanbul Tarihöncesi Araştırmaları (İTA) kapsamında Kocaeli Üniversitesi Arkeoloji Bölümü Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Şengül Aydıngün'ün liderliğinde devam etmekte olan kazılarda arkeoloji tarihine yön verecek bir gelişme yaşandı.

Küçükçekmece Gölü’nün Avcılar kıyısında 15 gün süren kazılarda bir iskeletin kafatası bulundu. Kafatası, bulunan 70 kafatasından farklılık göstererek daha geniş yüz ve alın yapısı, yayvan burnu ve öne çıkık çenesiyle öne çıktı. Adalet Bakanlığı İstanbul Adli Tıp Kurumu Kemik ve Diş İnceleme Şubesi Müdür Vekili ve Medeniyet Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Ömer Turan, kafatasının Afrika kıtasından gelen bir insana ait olabileceği tahmininde bulundu.

Dr. Turan, söz konusu kafatasını diğerleriyle karşılaştırarak yaklaşık bin yıl önce Afrika kıtasından İstanbul’a geldiğini düşündüren bireyin doğal yollarla öldüğünü tespit etti. Bunun İstanbul'daki kazılarda bulunan ilk Afrikalı kafatası olduğunu belirten Turan, “Afrikalı’nın vücudunda bozulma ya da tahribat olmaması köle, forsa ya da hizmetli olmadığını ve doğal yollarla öldüğünü gösteriyor. Geniş alnı ve çene yapısı Afrika kıtasından geldiğini kanıtlıyor. Diğer kafataslarından farkı ortada. 30-40 yaşlarında erkek olduğunu tahmin ettiğimiz insan, İstanbul’un tarihsel önemini tekrar ortaya koydu. 10 yılda pek çok iskelet bulduk ama Afrikalı olması çok kültürlülüğünün kanıtı” şeklinde konuştu.

"Afrikalı bir tüccar"

Kazı Başkanı Doç. Dr. Şengül Aydıngün ise, kafatasının Afrika'dan ticaret malları getirip satan bir tüccara ait olduğunu düşündüklerini söylerken Bathonea’daki kazıların ilerlemesiyle kent tarihinin dünyayı daha çok şaşırtacağını kaydetti.

Doç. Dr. Aydıngün, “Küçükçekmece Gölü’nün geçmişte Marmara Denizi’nin bir koyu olduğunu jeomorfolojik ve jeolojik incelemelerle anlamıştık. Akdeniz ve Ege’den, Karadeniz’e mal götüren ticari tekneler 5 bin yıl bu limanı kullanmış. Yarımburgaz mağarasında 4 bin yıl önceki Minos uygarlığı teknelerine benzeyen resimleri var. Karaburun’da da antik liman kalıntılarını bulmuştuk.

2019 yılında kısa süren çalışmalarda, 9 ve 10’uncu yüzyıllarda bölgenin ticari hareketlilik yaşadığını kanıtlıyor. Avrupa’nın kuzeyindeki Vikingler’den Afrika kıyılarına uzanan ticaret hareketliliği varmış. Bathonea, uluslararası deniz ticaretinin aktarma noktası gibi görünüyor” şeklinde konuştu.

"Şaşırtmaya devam edecek"

Dr. Ömer Turan, şu ana kadar 45 mezarda 70 iskelet bulduklarını söylerken bunların 28’inin erkek, 25’inin kadın, 17’sinin de 4 yaşına kadar çocuk olduğunu kaydetti. Dr. Turan, 4 ile 17 yaş aralığında kimsenin bulunmamasının çok ilginç olduğunu belirterek, “Deniz ve göl kıyısında olmalarına rağmen deniz ürünü yememeleri ilginç. Ama ölümlerinde, işkence ya da cinayet ihtimali az. Toplu ölüm de yaşanmamış. Kemik hastalıkları ve vitamin eksikliği gözlemledik, bu da beslenme zorluğu çektiklerini gösteriyor. Yaş ortalaması 24-25 arasında değişse de 50 yaşına kadar gelenler de olmuş. Bathonea şaşırtmaya devam edecek” diye konuştu.

Bathonea’daki kazılarda, daha önce tarım bilgisinin Avrupa’ya İstanbul üzerinden geçtiğini ispatlayacak çakmak taşı aletler bulunmuştu. Ayrıca, Avrupa kıtasındaki ilk Hitit izleri, Trak/Frig kavimlerinin 3 bin yıl önce İstanbul Boğazı’ndan Anadolu’ya göçü, Roma İmparatoru Büyük Konstantin’in 1600 yıl önce yaptırdığı imparatorluk sarayı, İstanbul’un ilk Hristiyan şehitliği gibi oldukça şaşırtıcı keşifler yaşanmıştı.

Yorumlar (0)