İntihar eden 4 kardeşin yakını her şeyi anlattı!

İstanbul'un Fatih ilçesinde evlerinde ölü bulunan 4 kardeşin 33 yıllık sırdaşı Serpil Alkan, o gecenin sinyallerinin aslında çok önceden geldiğini belirterek, "Geçen yaz Oya ile Silivri'de tatil yaptık. 'Hepsi benim elime bakıyor. Bana bir şey olsa onlar ölür. Ben ölürsem onlar da ölmeli. Yoksa perişan olurlar' dedi. Kamuran ile de olaydan 5 gün önce konuşmuştuk. 'Bize birşey olursa bizimle ilgilen' dedi. Anlamamıştım o cümlesini o zaman." ifadelerini kullandı. 

YAŞAM 08.11.2019, 09:37
İntihar eden 4 kardeşin yakını her şeyi anlattı!

İstanbul'un Fatih ilçesinde bulunan apartmanın birinci katında oturan Cüneyt (48), Oya (54), Yaşar (56) ve Kamuran Yetişkin (60) kardeşlerin evinin kapısında "Dikkat siyanür var" yazılı notu gören komşuları durumu polise ihbar etmiş, ardından olay yerine polis ve sağlık ekipleri gönderilmişti. Kilitli olan kapı çilingir yardımıyla açılmış ve 4 kardeş de evde ölü bulunmuştu.

4 kardeşin bilinmeyen öyküsünü, hayattaki tek yakınları olan Serpil Alkan anlattı.

Hürriyet gazetesinden Fırat Alkaç'ın haberine göre, başlatılan soruşturma dâhilindeki ilk incelemeler de Serpil Alkan'ın anlattıklarını destekliyor. Kardeşlerden Oya Yetişkin'in diğerlerinden daha sonra hayatını kaybettiği tespit edildi. Siyanürlü meyve suyunu önce kardeşlerine içirdiği sonra da kendisinin içtiği değerlendirildi. 

İstanbul Valiliği ne dedi?

İstanbul Valiliği, dün yaptığı açıklamada, Adli Tıp'tan gelen ön otopsi raporunda ölümcül miktar da siyanür belirlendiğini, ölüme neden olacak başka bir bulgu olmadığını kaydetti.

Valilik tarafından yapılan açıklamada, "Adli Tıp Kurumu'nda yapılan otopsilerde tespit edilen ilk bulgulara göre; siyanür zehirlenmesine bağlı değişimler dışında, şahısların ölümlerine müessir başkaca makroskopik patolojik bulgu tespit edilmediği belirtilerek, tüm olgularda saptanan siyanür düzeyleri öldürücü olarak değerlendirilmiştir." ifadelerine yer verildi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı ne dedi?

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan açıklamada, 4 kardeşin ölüm saatinin ardışık olup olmadığının Adli Tıp Kurumu tarafından hazırlanacak rapor sonucunda belli olacağı bildirildi. Ayrıca siyanür notunun dış kapıda değil, salonun kapısında asılı olduğu ifade edildi. Polisin, evde biri kadın, biri erkek iki kardeşi yan yana sırtüstü yatar vaziyette bir odada, diğer kardeşleri de ayrı odalarda biri sırtüstü, biri yüzüstü yatar vaziyette bulduğu kaydedildi. 

"Bütün kardeşler Oya'nın eline bakardı"

Modellik ve şarkıcılık yapan Oya Yetişkin ile ilk olarak 1986 yılında tanışan oyuncu ve dansçı Serpil Alkan, Yetişkin kardeşlerin o günlerden bugünlere hikâyesini şöyle anlattı:

"Cengiz Özer'in 'Çarlistonlar' adında bir dans grubu vardı. Ben orada çıkıyordum. Oya ilk geldiğinde 18 yaşındaydı. Çok küçüktü. Ailesi ile o yıllarda samimiyetim arttı. Evlerine gider gelirdim. Babaları küçük yaşta terk etmiş. Anneleri Safiye hanım erkek çocuklarını çok severdi. Kızları sürekli çalıştırmaya gönderirdi. Yaşar askere gitti. Geldiğinde oğlu Cüneyt'i göndermedi. Çocuk hayatı boyunca asker kaçağı olarak yaşadı. Kızlarını şarkı söylemesi için gönderirdi. Onlara iyi davranmazdı. Ama kızlar ve erkekler annelerine çok düşkündü. Annelerine olan bağlılıklan beni çok şaşırtıyordu. Safiye Hanım öldükten sonra aile dağıldı. Moralleri çok kötüydü. Kamuran kiloluydu, eve kapandı. Cüneyt evden çıkmazdı. Yaşar da günlük işlerde çalışırdı. Bir tek Oya düzenli çalışırdı. Aileye o para verirdi. Bütün kardeşler onun eline bakardı."

"Her yere borçları varmış, bana hepsini anlatmazdı"

"Son dönemlerini yokluk içinde geçirdiler. Babaları Mersin'de yaşıyordu. Vefat ettiğinde bir miras kalmış bunlara. O sıralar ev sahibi de Oya ve Kamuran'dan borç para istemiş. Bunlar o parayı vermiş. Bankadan da kredi çekmişlerdi. Oya'nın maaşına haciz geldi. İstanbul'da modellik yaptığı işten iyi para kazanamıyordu. Bursa'da modellik işi bulmuştu. Son üç dört yıldır Bursa'ya gidip geliyordu. Orada kalıyordu bazen. Eve para yolluyordu. Kardeşleri de çalışmadığı için durumları kötüydü. Geçen yaz birlikte Silivri'de Oya ile tatil yaptık. Yol parasını gönderdim. Bunalımdaydı. Kardeşleri çalışmadığı için kızıyordu. Bana 'Kardeşlerimin hepsi benim elime bakıyor. Bana bir şey olsa onlar ölür. Ben de yaşamak istemiyorum. Ben ölürsem onlar da ölmeli. Yoksa perişan olurlar' dedi. Ben çok çaşırdım bu cümle karşısında. 'Yok öyle şey olur mu' dedim. Parasızlık moralini bozuyordu. Her yere borçları varmış, bana hepsini anlatmazdı. Sonradan öğrendim."

"Devletten yardım alması için ikna etmeye çalıştım"

"Ben Oya'ya para yardımı yapıyordum. Ama kimseden yardım almak istemiyordu. Ramazanlarda evlerine erzak gönderiyordum. Kabul etmiyordu. Zorla veriyordum. Geçen yıl haciz gelmişti evine. Gittiğimde eşyaların yarısını topladıklarını gördüm. Devletten yardım alması için ikna etmeye çalıştım. Kamuran bana 'Bizden daha kötü durumda insanlar var' diyerek istemiyordu. Gururlu insanlardı. Bir defasında zorla Yaşar'a alışveriş kartı verdim. Aynı zamanda kardeşlere iş bakıyordum."

"Parasızlık ve muhtaçlık duygusu onu perişan ediyordu"

"Kamuran ile en son, olaydan beş gün önce konuşmuştuk. Parasızlık olaylarından dolayı morali bozuktu. 'Bize bir şey olursa, bizimle ilgilen' dedi. Anlamamıştım o cümlesini o zaman. Ama ben siyanür içme olayının Oya'dan kaynaklandığını düşünüyorum. Siyanürü nasıl buldu, nasıl aldı bilmiyorum. Oya biraz asabi, çok laf dinlemeyen bir insandı. Duyduğuma göre Oya kapıya not bırakıp son olarak o canına kıymış. Parasızlık ve muhtaçlık duygusu onu perişan ediyordu. Hiç keyfi yoktu. Sürekli ek işler bulmaya çalışıyordu."  

Kardeşleri tek tek anlattı

Serpil Alkan, birlikte intihar eden 4 kardeşi tek tek anlattı. 

"Psikolojik tedavi görüyordu"

OYA YETİŞKİN: "Oya benden 5 yaş küçüktü. 1986 yılında tanıdım, 18 yaşına yeni girmisti. Aynı yıl birlikte yaşadıkları anneannesi pencereden atlayıp intihar etmişti. Annesi kolundan tutup Cengiz Özer'in yanına getirdi. Kızımı dansçı yapın diye. Birlikte Cengiz Ozer'in ekibinde şarkılar söyleyip dans ediyorduk. Alışveris yapmayı cok severdi, hic para biriktirmezdi. Annesi elindeki parayı hep alırdı. Kızına kötü davranırdı. Diğer kardeslerine ve eve bakıyordu. İlk tanıdığım yaşlardan itibaren psikolojik tedavi görüyordu, ilaçlar kullanıyordu. Ek para kazanmak için modellik yapıyordu. Asabi biriydi, çabuk sinirlenirdi. Modellik dışında sporla da uğraşıyordu. Karate ve aerobik dersleri veriyordu." 

"Erkek kardeşlerinin çalışmamasından şikâyetçiydi"

KAMURAN YETİŞKİN: "Gençliğinde şarkıcılık yapıyordu. Diğer kardeşlerine göre daha olgundu. Bana ‘abla' derdi. Evlerine çok giderdim, birlikte kalırdık. Nese dolu bir insandı, ancak geçim sıkıntıları nedeniyle üzülüyordu. Yaşı ilerleyince ve annesi ölünce ağır depresyon geçirdi. Evden dışarı çıkmıyordu. Kilosundan dolayı sahne onu kaldırmiyordu. Bana "iş bul birlikte sahneye çıkalım' diyordu. Çok güzel bir sesi vardı. En son geçen hafta konuştum. Erkek kardeşlerinin çalışmamasından şikâyetçiydi."

"Korkusundan bir yere gitmezdi"

CÜNEYT YETİŞKİN: "Enne Safiye hanım en çok Cüneyt'i severdi. Onu sakınırdı, dışarı bile göndermezdi. Bu nedenle evden dışarı çıkmayan, asosyal bir kişi oldu. Ben dışarı çık, gez, gör derdim. Ama sürekli evde bilgisayar başında dururdu. Saçları çok erken beyazladı. Çok bakımsızdı. Annesi onu askere göndermemiş. Bu nedenle asker kaçağıydı. Korkusundan bir yere gitmezdi. Yakalanırım diye abisi Yaşar'ın kimliğini kullanırdı bir yere gittiğinde. Korkak bir çocuktu. Hayatında hiç çalışmadı. Hiç arkadaşı yoktu. Seni askeriyeye şikayet edeceģim diye takılırdım. Bir odaya kapanır, konuşmazdı bile."

"Son yıllarda borçları nedeniyle motorunu sattı"

YAŞAR YETİŞKİN: "Cüneyt'e göre biraz daha sosyaldi. Anneleri kız çocuklarını erkek gibi, erkek çocuklarını da kız gibi yetiştirdi. Yaşar sessiz, sakin, kimseyi incitmeyen bir kişiydi. Bir motoru vardı. Çiğ köftecide kuryelik yaptı. Motorla ufak işlerle uğraşıyordu. Son yıllarda borçları nedeniyle motorunu sattı. Annesi öldükten sonra bunalıma girdi. Eve kapandı. Ablası Oya'nın kendi gibi modellik yapan Dora adında yabancı uyruklu bir arkadaşı vardı. Onunla bir süre arkadaşlık yaptı. Son günlerde iş bulmak için çabalıyordu. Keyfi yoktu."

Yorumlar (0)