Hava temizlendi! 1 yıl sonra İstanbul’dan Uludağ göründü

Koronavirüs kısıtlamaları dahilinde trafiğe çıkan araç sayısının azalması ve vatandaşların evde kalmasıyla, ayrıca endüstriyel üretimin de azalmasıyla birlikte İstanbul’un hava kalitesi iyileşti. İstanbul’da yazın gelmesiyle Uludağ çıplak gözle görülebilir hale geldi.

YAŞAM 09.05.2021, 13:03 10.05.2021, 11:40
Hava temizlendi! 1 yıl sonra İstanbul’dan Uludağ göründü

Koronavirüs salgını dahilinde uygulanmakta olan kısıtlama ve halihazırdaki tam kapanmayla beraber, trafiğin en aza indirilmesi, üretime ilişkin faaliyetlerin azalması şehirlerin havalarının kalitesine de olumlu yönde katkıda bulunuyor.

Koronavirüsü önlemek amacıyla geçtiğimiz yıl uygulanmaya başlanan “Evde kal” mottosu şehirlerin hava kalitesinde de etkisini göstermeye başladı. İstanbul’da çekilen bir fotoğrafta Uludağ bir yıl sonra aynı noktadan fotoğraflandı.

Bahar ve yaz aylarında Uludağ’ın görülme ihtimali artıyor

İTÜ Uçak ve Uzay Bilimleri’nden Dr. Deniz Demirhan, Uludağ’ın İstanbul’dan görünmesine ilişkin, bir cismin görülebilmesindeki etkinlikleri paylaştı.

Demirhan, mesafelerin atmosferik katmanlarının belirleyici olduğunu söyleyerek, bu katmanların cisimden kişiye gelen radyasyonu kırabildiğini, yön değiştirebilmesine imkan sağladığını veya hiç ulaştırmadığını söyledi.

Bu durumda optik parametrelerin de işin içerisine girdiğini kaydeden Demirhan şu ifadeleri kullandı:

“Atmosferik katmanın içinde neler bulunuyor ki optik parametreler bunun içine iriyor? Öncelikli olarak atmosferik katman içerisinde kirleticiler bulunuyor olabilir. Hangi kirleticiler bunlar? Şehir merkezinden bahsediyorsak öncelikle azotdioksit, kükürtdioksit, partiküller ve ozon dediğimiz, 2,5 mikrometre boyutunda olan küçük partiküller veya PM10 denilen 10 mikrometre çapında olan küçük partiküller maddeler olabilir. Bir de meteorolojik parametreler işin içine giriyor. Mesela sıcaklık değişimi. Görüntünün size ulaşmasının önünde sıcaklık değişimi de ciddi oranda etkilidir.

Nem ve rüzgarın da etkisi var

Burada bir diğer önemli parametre ise nem ve rüzgar. Eğer rüzgar orada bulunan kirleticileri başka bir tarafa doğru hızlı bir şekilde götürüyorsa bölgesel ve meteorolojik koşullardan dolayı oradaki atmosferde kirletici daha da az olur. Veya nem başka bir yere taşındığı için bu bölgenin atmosferindeki kırıcılığı etkileyen parametreler de başka bir tarafa taşınmış olur. Bu da görüşünüzü arttıran bir etken olabilir.”

“Hava kirliliği görüş mesafesini etkileyen en önemli etken değil”

Polonya’da yapılan bir araştırmadan konuya ilişkin örnek paylaşan Demirhan, “Azotdioksit, kükürtdioksit, PM10 ve ozon üzerinde çalışılmış. Ve bunların sıcaklıkla etkisi ilişkilendirilmeye çalışılmış. Hem kış hem de yaz aylarını ayrı ayrı incelemişler. Burada demek ki kış veya yaz ayında mıyız buna bakmak gerek. Çünkü bu da bizim görüşümüzü etkileyen optik bir parametre olarak karşımızda duruyor.”

“Kirleticiler ve görüş mesafesi arasındaki ilişki yüzde 62”

Demirhan, araştırmanın gerçekleştirildiği bölgede kirleticiler ve görüş mesafesi arasındaki ilişkinin yüzde 62 düzeyinde olduğunun belirlendiğini paylaşarak sözlerine şöyle devam etti:

“Kış aylarında kirleticilerin varlığı ve yokluğu görüş mesafesi ciddi oranda etkiliyor. Bunun oranı yapılan çalışmalarda yüzde 62 olarak ölçülmüş. Ozonla olan ilişkisi biraz daha fazla. Traposferik ozonla ilişkisi yüzde 75 düzeyinde. Nemle olan ilişkisiyse yüzde 84 seviyesine kadar çıkıyor. Yani atmosferin nemi, asıl kırıcılığını etkileyen bir parametre olarak görülüyor.

Peki yaz ayına gelindiğinde ne olur? Yaz ayının sonucu bizleri gerçekten şaşırtıyor. Yaz aylarındaki ilişki yüzde 20 seviyelerine düşüyor. Kirleticilerle sıcak yaz mevsiminin görüş mesafesi ilişkisi ozon ile yüzde 32 düzeyinde. En yükseği bu. Diğer kirleticiler PM10, kükürtdioksit ve azotdioksit ile olan ilişkisi ise yüzde 28 seviyesine düşüyor. Buradaki asıl önemli parametre ise su buharı olarak karşımıza çıkıyor. Yanı bu aylarda bizlerin görüş mesafesini etkileyen en önemli konu hava kirliliğinden ziyade atmosferin nemi ve o bölgenin meteorolojik koşulları oluyor. O bölgenin rüzgar değişiklikleri ve sıcaklık koşulları atmosferin kırıcılığını etkileyen ve Uludağ’ın görüntüsünün baharda ve yaz aylarında bizlere ulaşmasını sağlayan etkenlerdendir.”

“Kışın hava kirliliği varsa Uludağ’ı görme ihtimalimiz azalıyor”

Kış aylarında görüş mesafesinin azalabildiğine dikkati çeken Demirhan, “Kışın atmosferdeki kirleticiler veya partiküller bizim görüş mesafemizi daha da kısaltır. Kışın hava kirliliği varsa bizlerin Uludağ’ı görme ihtimali daha da az olur. Ancak yaz ayında aynı koşullarda hava kirliliği varsa Uludağ’ı görme ihtimalimiz partiküllerin miktarına bağlı olduğundan çok daha fazla olabilir. Çünkü atmosferdeki partiküller ne kadar çok olursa olsun görüş mesafesiyle ilişkileri düşük. Kirleticilerin görüş mesafesini yazın etkileme ihtimali daha da düşüyor.

Yani yaz aylarında Uludağ’ı görüyorsak burada bakılması gereken asıl konu ‘kirleticiler azaldı’ değil, meteorolojik parametrelerdir. Sıcaklıkta bir değişim bulunmuyor. Uludağ ile aramızdaki mesafe de değişmiyor. Rüzgar koşulları iyi, kirleticileri başka yerlere taşıyor. Nem çok fazla değil. Öncelikli olarak bizlerin kirleticilerden ziyade meteorolojik koşullara bakmamız gerekli.” dedi.

“Trafik ve endüstriyel faaliyetler azalınca görüş mesafesinde artış görüldü”

Korona salgınında uygulanmış olan kısıtlamalarla, trafiğin ve endüstriyel faaliyetlerin azalmasının hava kalitesini arttırdığını da söyleyen Demirhan, “Pandemi zamanında endüstriyel faaliyetler geçmiş zamanlara göre azaldı. Trafikteki araç sayısında düşme görüldü. İnsanlar daha az seyahat ettiklerinden özel araçlarıyla dışarı çıkanların sayısının da azaldığını gördü. Toplu taşımalarla ulaşım azaldı. Yani atmosfere salınan kirleticilerde büyük bir azalma görüldü. Bu da tabi ki atmosferin görüş mesafesi veya kirleticilerin yoğunluğunu da etkileyen bir durum.” şeklinde konuştu.

Yorumlar (0)