Gezmek için Sultanahmet Camisi’ne giden Arjantinli Buzarquis Müslüman oldu

Arjantin’de bir üniversitede hukuk dersleri veren 50 yaşındaki Buzarquis tesadüf eseri geldiği Türkiye’de İslam’dan etkilenerek Müslüman olmaya karar verdi. Ezanı ilk defa Türkiye’de duyduğunu dile getiren Buzarquis çok uzun bir süredir kaybettiği bir şeye yeniden kavuşmuş gibi hissettiğini belirtti. Buzarquis Müslüman olma sürecini anlattı.

YAŞAM 19.04.2022, 13:37 19.04.2022, 17:53
Gezmek için Sultanahmet Camisi’ne giden Arjantinli Buzarquis Müslüman oldu

Arjantin’in başkenti olan Buenos Aires’te yer alan bir üniversite de hukuk dersleri veren 50 yaşındaki Buzarquis Müslüman olma sürecini anlattı. Lübnan kökenli olan Katolik bir aileden geldiğini ve çocukluğundan beri sürekli olarak dini meseleleri sorguladığını belirten Buzarquis şu açıklamalarda bulundu:

Komünyona katılmak için gittiğim Katedralden kovulmuştum. 9 yaşımdayken sorgulamalar içinde rahiplerin neden evlenmediklerini, bu kadar çok paralarının olmasına rağmen neden onların insanlara değil de insanların onlara yardım ettiğini sormuştum. Babamı arayarak bu tuhaf düşünceleri bırakana kadar geri dönemeyeceğimi söylemişlerdi. Daha sonra komünyon için başka bir kiliseye yönlendirdiler.

Ezan sesini ilk defa Türkiye’de duydum

Türkiye’ye geliş süreci hakkında açıklamalarda bulunan Buzarquis İspanya’ya eğitim almaya gideceği sırada bir arkadaşının Türk Hava Yolları ile İstanbul aktarmalı olarak gitmesini tavsiye etmesi üzerine geldiğini belirtti. Buzarquis 2017 yılının Eylül ayında gerçekleştirdiği Türkiye ziyareti hakkında şu açıklamalarda bulundu:

Türkiye’ye gelmek benim için adeta tek yönlü bir yolculuktu. Buradan ayrılmak istemiyordum. 20 – 25 yıldır İngilizce konuşmuyordum ve dil de bilmiyordum. Ama buna rağmen kendimi burada hiç yabancı gibi hissetmedim. Ezanı ilk defa duyduğumda yemek yiyordum. O an çok garipti çünkü o sıralar Türkiye’nin çok zor bir ülke olduğunu söyleyenlerin etkisindeydim. Ezanı ilk defa duyduğumda bir hava saldırısının gerçekleştiğini zannettim. Yemek tabağımı alarak etrafıma baktım ama herkes oldukça sakindi ve hiçbir problem yoktu. Bunun bir problem olmadığını anlayınca sokakta yürüyen insanlara baktım. İlk ezan sesini Türkiye’de duymuştum.

“Çok uzun zaman önce kaybettiğim bir şeye yeniden kavuştum”

Buzarquis Sultanahmet Camisi’ne ilk kez gittiğinde kıyafetleri nedeniyle içeriye alınmadığını ancak ertesi gün gittiğinde içeri girebildiğini aktararak sözlerine şu şekilde devam etti:

İnsanlar gelip geçiyordu ve kendimi çok garip hissediyordum. Her şeye bakıyordu. Sanki bütün hayatımı orada geçirmiş gibiydim. Yürürken kendimi garip hissederek ağlamaya başladım. Ancak bu ağlama bir üzüntü ya da keder yüzünden yaşanan bir ağlama değildi. Bunun bir huzur ağlaması olduğunu fark ettim. Çok uzun zaman önce kaybettiğim bir şeye yeniden kavuşmuştum. O an oldukça huzurlu hissettim. Bir adam gelip omzuma dokunarak beni çitlerin arkasına götürdü. Yeniden ezan okunduğu esnada turistleri çıkarıyorlardı. Oradaki çit tahtadan yapılmış basit bir çitti ancak tıpkı bir uçurum gibi ayırıyormuş gibi geldi bana.

“Kalbimde bir şeylerin eksikliğini hissediyordum”

Arjantin’e dönmesinin ardından İslam hakkında araştırmalar yürüttüğünü aktaran Buzarquis şu sözlere yer verdi:

Kalbim çok huzursuzdu ve kendimi sadece müzik dinlediğimde huzurlu hissediyordum. Müziklerin arasında ezanlar ve Kur’an okumaları da yer alıyordu. Onların ilk başta ne olduklarını bilmiyordum sadece beni rahatlattıklarını biliyordum. Daha sonra onların müzik olmadığını fark ettim. Patronuma burada iyi hissettiğimi ancak Türkiye’ye dönmek istediğimi söylüyordum. Artık Arjantin’de kalmak istemiyordum. Kalbimde bir şeyin eksikliğini hissediyordum. O camide ve sokaklarda bulduğum huzuru bulamıyordum. Bir süre araştırdıktan sonra yaşadığım yerdeki camilere gitmeye başladım ve buralarda Arapça öğrenip İslam hakkında bilgiler edindim.

“İşte benim aradığım cevap bu”

Kısa süre içerisinde haftada 3 gün camiye gittiğini belirten Buzarquis İslam’a geçiş sürecini de şu şekilde anlattı:

Bana buralarda namaz ve zekat hakkında bilgiler verdiler. Zekatı duyduğumda “İşte aradığım bu. İnsanlar birbirlerine yardım edebilirler” diye düşündüm. Şehadet getirmeden önce namaz kılmaya başladım. Bana neden şehadet getirmediğimi sorduklarında kalbimin benzin deposu gibi yavaş yavaş dolduğunu ve şu an yüzde 60 dolu olduğunu söylüyordum. Kendimi tam olarak hazır hissettiğimde ve tamamen dolduğumda şehadet getirecektim. Ocak ayının ortalarına kadar bu şekilde yaşadım. Daha sonra nasıl şehadet getirileceğini öğrenerek kalbim tamamen dolu şekilde Müslüman oldum. Şükürler olsun ki Müslüman olarak Türkiye’ye dönebildim ve burada tüm namazlara katılabildim.

“Sultanahmet Camisi’ne yeniden gidim ve girer girmez ağlamaya başladım”

Buzarquis Müslüman olmasını sağlayan deneyim hakkında şu ifadeleri kullandı:

Bu tıpkı Müslüman olmanın ne demek olduğunu anlamak gibiydi. Türkiye’nin havasında İslam var. Adeta bir parfüm gibi. Onu görmüyorsun ama koklayabiliyorsun. Bu benim için oldukça önemliydi. Türkiye’ye döndüğümde Sultanahmet Camisi’ne yeniden gidim ve girer girmez ağlamaya başladım. Bu daha önce yaşadığım duyguyla benzer bir duyguydu. Tıpkı bir gün kaybolup evine tekrar dönmek gibiydi.

Mesleğini icra ederken de İslam’dan yararlanıyor

Bir psikolog olarak mesleğini icra ederken de İslam’dan yararlandığını belirten Buzarquis sözlerine şu şekilde devam etti:

Müslüman olmaktan mutluyum ve bunun görünür bir şey olması için de çalışıyorum. Bu beni farklı bir konuma getirdi. Bugün fakültemde hukuk psikoloji hocalarının Müslüman olduğunu biliyorlar ve bana sürekli olarak soru soruyorlar.

Müslüman olmasının ardından Abdulcelil ismini alan ve 2019 senesinde hac ibadetini yerine getiren Buzarquis bunun günümüzde oldukça önemli bir ibadet olduğunu ve kat edilmesi gerek uzun bir yolun olduğunu ifade etti.

Yorumlar (0)