Gelini kaynanayla yaşamaya zorlamak tazminat nedeni!

Yargıtay, gelini kayınvalidesiyle aynı evde yaşamaya zorlamanın hem boşanma hem de manevi tazminat nedeni olduğuna hükmederek emsal niteliğinde bir karara imza attı.

YAŞAM 05.10.2019, 12:56 05.10.2019, 12:59
Gelini kaynanayla yaşamaya zorlamak tazminat nedeni!

Yargıtay, kayınvalidesi ile aynı evde ikamet eden ve kocasına boşanma davası açan kadını haklı gördü ve "kişilik haklarına saldırı" gerekçesiyle durumu tazminat nedeni saydı.

Kadın, Aile Mahkemesinin yolunu tutarak, kocasının kendisinden 10 yaş büyük olup ilk evliliğinden yetişkin 3 çocuğu olduğunu belirtti. Eşinin köyünde davalının annesi, davalının ilk eşinden olan 3 çocuğu ve kardeşleriyle birlikte oturduklarını ifade eden davacı kadın, kocasının inşaat işleriyle uğraşması nedeniyle Ankara'da oturduğunu bildirdi. Davacı kadın, ayrıca köyde kalabalık bir ortamda tarla ve hayvancılık gibi işlerde çalıştırıldığını ileri sürdü.

Kocasının kendisini yanına almadığını, kaynanasının iyi davranmadığını ve kovduğunu kaydeden davacı kadın, kaynanasının kendisini oğluna şikayet edip davalıya dövdürdüğünü bildirdi.

Ağır kusurlu olduğuna karar verildi

Mahkeme, kocanın da savunmasını aldı. Kocanın ağır kusurlu olduğu, artık evliliğin devamında ne taraflar ne de toplum bakımından korunmaya değer fayda kalmadığı, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı gerekçesiyle davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına, 12 bin 500 lira maddi, 12 bin 500 lira manevi tazminatın davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine karar verdi.

Bölge Adliye Mahkemesi, tarafların istinaf başvurusu üzerine tazminat kararını bozdu. Mahkemenin kararının tanık ifadelerine dayandığına işaret eden Bölge Adliye Mahkemesi, davalı erkeğin boşanmaya yol açan kusurlarının davacının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olmadığını vurgulayarak, davacı kadının manevi tazminat istemini reddine karar verdi. Davacı kadın, kararı temyiz etti.

"Kocanın kusurlu davranışları, kadının kişilik haklarına saldırı"

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi tarafından emsal bir karara imza atıldı. 

Söz konusu kararda, şu ifadeler kullanıldı:

"Yapılan yargılama ve toplanan delillerden ilk derece mahkemesince belirtildiği üzere davalı erkeğin eşini annesi ile birlikte yaşattığı, davalı erkeğin annesinin davacı kadına hakaret etmek ve kovmak şeklindeki davranışlarına sessiz kaldığı anlaşılmaktadır. Davalı kadının isteği dışında uzunca bir süre zor koşullar altında tarım ve hayvancılık işlerinde çalıştırıldığı bu kusurlu davranışların ise aynı zamanda davacı kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır.

Kadın yararına Türk Medeni Kanunu'nun 174/2. madde koşulları oluşmuştur.

Yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı şekilde davacı kadının manevi tazminat isteminin reddine karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi'nin kararının bozulmasına oy birliğiyle karar verildi."

Yorumlar (0)