Gazze’ye gelin giden Manisalı Hüsniye el-Borno, 57 senedir Filistinlilerin acılarını paylaşıyor 

Makedonya göçmeni bir ailenin kızı olarak 1947 senesinde dünyaya gelen Hüsniye Hanım, Gazze’ye gelin gidişinin 57. yıl dönümünde Türk ajanslarına açıklamalarda bulundu. El-Borno, 57 senedir yaşadıklarını, Filistinlilerin acılarını paylaştığını gözyaşları içerisinde anlattı. 

YAŞAM 23.08.2021, 11:54 24.08.2021, 14:58
Gazze’ye gelin giden Manisalı Hüsniye el-Borno, 57 senedir Filistinlilerin acılarını paylaşıyor 

Mısır’da tanıştığı Filistinli genç ile evlenerek Gazze’ye gelin giden ve 57 senedir Gazze’de yaşayan Manisalı Hüsniye Sunay el-Borno, tüm acılara rağmen Filistin’i terk etmediğini Türk ajanslarına aktardı. El-Borno'nun Gazze Şeridi’ndeki evine konuk olan basın ekibine evlilik süreci ve Gazze’deki öyküsünü anlatan 74 yaşındaki Hüsniye Sunay, henüz 19 yaşındayken Mısır’a seyahate gittiğini ve o sırada Mısır’da okuyan Fazıl el-Borno ile tanışarak evlendiğini; Gazze’de yaşanan tüm savaşlara tanıklık ettiğini belirtti. 

İsrail’in mayıs ayında Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırıda evi yıkılan el-Borno, tüm eşyalarını, tüm anılarını ve fotoğraflarını kaybettiğini, yalnızca evliliğinin ilk senelerinde çekilen bir fotoğrafın kaldığını aktardı. 

İlk karşılaşma ve tanışma 

Makedonya göçmeni Manisalı Türk bir ailenin kızı olan el-Borno, eşi ile 1964 senesinde Mısır İskenderiye’de tanışmış. İskenderiye’de tıp fakültesinde okuyan Fazıl el-Borno'nun, aynı kentte ticaretle uğraşan amcasının komşusu olduğunu söyleyen Hüsniye Sunay, “Fazıl beni görmüş, Müslüman olup olmadığımızı sordu. Ben de Müslüman olduğumuzu ve Türkiye’den geldiğimizi söyledim. O da bana, benimle evlenmek istediğini söyledi. Bunu babama söyledim. Babam da ‘Amcanın dükkanına gelsin, tanışalım.’ dedi. Fazıl, amcamın dükkanına gitti.” 

İlk görüşte sevda 

Hüsniye el Borno: “Fazıl, dükkana gitti. ‘Burada okuyorum, kızınızı çok sevdim. Sizin Müslüman olduğunuzu öğrendim. Ailem, Gazze’de yaşıyor.’ demiş. Babam da Fazıl’a, ‘Ailen gelsin tanışalım.’ demiş. Tanıştıktan sonra eşimin ailesi Gazze’den beni istemeye geldi.” 

İskenderiye’de nişan, Gazze’de düğün 

El-Borno: “İskenderiye’de nişanlandık sonra Manisa’ya gittik. Oradan da Gazze’ye geçtik. Gazze’de düğünümüz oldu. Eşimin ailesi de beni görünce çok beğenmiş. Evlendik, Gazze’ye yerleştik ve 57 senedir burada yaşıyoruz.” 

Bir ajans çalışanının, “Gazze’de geçirdiğiniz 57 senede en güzel günleriniz hangisiydi?” sorusuna el-Borno, ”22 sene önce eşimi kaybettim. Onun hayatta olduğu günler en güzel günlerimdi.” cevabını verdi. Hüsniye el-Borno'nun eşi Fazıl el-Borno, 22 sene önce vefat ettiğinde çiftin çocukları henüz küçükmüş. Eşi Fazıl önce İsrail makamları tarafından tutuklandı. Oğulları Memduh el-Borno da babasının Filistin direnişine destek vermesinden ötürü 1969 senesinde İsrail askerleri tarafından gözaltına alınmış.  

Memduh el-Borno, o günleri, “Babam 2,5 sene cezaevinde kaldı. Babam cezaevinde hapisti, annem de kendini eve hapsetti. Annem, o zaman çok gençti. Babam cezaevinde kaldığı süre boyunca evden hiç çıkmadı.” sözlerilye anlattı.



Zor zamanlarında eşinin ailesi destek oldu 

Hüsniye el-Borno: ”Eşim cezaevinde iken eşimin anne ve babası ile yaşıyorduk. Aile evinde kalıyorduk. Bana çok destek oldular. Eşimin ailesi çok iyiydi. Herkes beni çok severdi. Benim için ölüyorlardı.” 

“Kocam vatanımdır, vatanımı terk etmem” 

Hüsniye el-Borno: “Eşim Fazıl cezaevindeyken İsrail istihbaratına gittim. Bana neden hala burada oturduğumu sordular. Ben de kocamı beklediğimi söyledim. Sene 1971 idi. ‘Kocanı ve çocuklarını al ve git.’ dediler. ‘Türkiye’ye gidin, size istediğiniz parayı verelim.’ dediler. Ben de ‘Çok şükür kocamın toprağı var, evi var. Paraya ihtiyacımız yok. Para istemiyorum. Ben de onun gibi Filistinliyim. Türkiye’ye gitmiyorum.’ dedim. Bana, ‘Seni cezaevine atmamızdan korkmuyor musun?’ dediler ben de ‘Suçum varsa atın.’ dedim. Sonra da ‘Oğlum ve kızım Filistinli. Türk pasaportları var ama benim eşim de Filistinli.’ dedim.” 

“Pişman değilim” 

Türkiye’ye gitme teklifini reddettiği için pişman olup olmadığını soran gazetecilere, Hüsniye Hanım şu şekilde yanıt veriyor: “Hayır pişman değilim. Yaşadığımız tüm acılara rağmen Gazze’yi terk etmeyi bir kez bile düşünmedim. Kocam, vatanımdır.” 

“Zamanla Türkçeyi unuttum” 

El-Borno: “Zamanla Türkçeyi unuttum. Çünkü kimse burada Türkçe konuşmuyor. Ama biraz konuştuğumda hemen hatırlıyorum. Türkiye’ye gittiğimde hep konuşmaya çalışıyorum.” 



Gazze’de abluka altında kaldı 

El-Borno: “Evlendikten sonra Türkiye’ye sık sık gidip geldik. Eskiden İsrail’deki Ben Gurion Havalimanı’ndan gidiyorduk. 2 saatte İzmir’e varıyorduk. O günler kolaydı. Ama şimdi İsrail ablukasından dolayı çok zor. Gazze’de 6 savaş ve 2 halk ayaklanması gördüm. Bunların en ağırı, kendi evimi ve kızımın evini kaybettiğimiz Mayıs 2021’dekiydi. Memleketimi en sonra 2014 senesinde Türkiye’nin yardımıyla Gazze’den tahliye edildiğimde ziyaret ettim. Kızım Nermin’in geçen sene yakalandığı kanser hastalığına yakalandı ve tedavi için Manisa’ya gitti. Fakat İsrail ablukasından dolayı kızımı ziyaret edemedim.” 

“Mısır’dan çıkmak istedim ama izin vermediler” 

El-Borno: “Birkaç ay önce Mısır’ın Refah sınır kapısından Türkiye’ye gitmek için çıkış yapmak istedim ama Mısırlı yetkililer buna izin vermedi. Türkiye’ye en son 7 sene önce gittim. İki kız kardeşim hala Manisa’da yaşıyor.” 

“Yaşadığım en zor günler 2021’de idi” 

Hüsniye el-Borno: “Gazze’de yaşadığım en zor günler, 2021’deki İsrail saldırılarının olduğu günlerdi. İsrail, Gazze’ye abluka uygulamadan önce hayatım daha iyiydi. Filistin’e, Batı Şeria’ya ve Kudüs’e rahatlıkla gidebiliyorduk. 57 sene boyunca yaşanan tüm olaylara tanık oldum. Ama burayı terk etmeyi düşünmedim. Çocuklarım ve kocam için burada kaldım. İnşallah tüm Filistin yine tekrar Filistinlilerin olur.” 

Yorumlar (0)