Ferhat gibi dağları delmişti… 70 yıl sonra eserini gördü

Sivas’a bağlı bulunan Gazi köyünde hayatını sürdüren Halil Demir, 70 sene öncesinde kardeşleri ve babası ile beraber değirmen yapmak adına açtıkları su kanalına ziyarette bulundu. Ziyareti sırasında 70 sene öncesine geri dönen Demir’in 3 metre yüksekliğe sahip olan su kanalının yapılış öyküsü zihinlerde Ferhat’ın destanını canlandırdı.

YAŞAM 23.09.2022, 17:40 25.09.2022, 08:44
Ferhat gibi dağları delmişti… 70 yıl sonra eserini gördü

Sivas’ın Gazi köyünde ortalama 3 metre yüksekliğe ve 300 metre uzunluğa sahip olan su kanalı birçok kişinin dikkatini çekiyor. Sert kayalar üzerinde insan gücü sayesinde açılmış olan kanal, görüntüsü ile zorun başarıldığını ortaya çıkarıyor.

70 yıl öncesine gitti, akıllara Ferhat’ın destansı aşkı geldi

Demir ailesince köyde bulunan un değirmenini çalıştırmak adına açıldığı belirlenen kanal, zihinlerde Ferhat’ın Şirin’e duyduğu destansı aşkı yeniden canlandırıyor. Gazi köyünde hayatını sürdüren Halil Demir (85), 70 sene öncesinde kardeşleri ve babası ile beraber açmış olduğu su kanalına ziyarette bulunarak, adeta 70 sene öncesine döndü. Emeğiyle açtığı kanala giren Demir, zamanında köy değirmenine su görülebilmek adına sert kayalarla verdiği mücadeleyi tekrar anımsadı.

“Yokluk içinde yaptık, babam zeki adamdı”

Su kanalının derinliğinin 3 metre uzunluğunun ise ortalama 300 metre olduğunu aktaran Halil Demir, “Burayı 4 kardeşim ve babamla birlikte yaptık. O dönemlerde yiyecek ekmeğimiz bile olmuyordu, üzerimize giyecek bir şeyler bulamıyorduk. Küçük kardeşim uzaktan duru su taşırdı, onu içip burada çalışmaya devam ederdik. Değirmen yapmak adına kardeşlerim ve babamla birlikte bu alanı eştik. Burayı şu anki haline getirebilmek adına kazmayı başka birinden balyozu başka birinden almıştık. Bizim malzememiz yoktu. Aç ve susuz bir halde burayı yaptık. Bu yerin derinliği 3 metre, uzunluğu ise 300 metreydi. Ancak zaman geçtikçe toprak burayı doldurmuş. 1952 yılında başlamıştık, 1955 senesinde de değirmeni faaliyete geçirmiştik. Burayı inşa ederken epey zorluk çektik. Burayı yaparken akrabalarımıza birlikte çalışmayı teklif etmiştik ancak onlar sıcak bakmadı. Babam o zaman şöyle dedi, ‘Ben buraya emek vereceğim, olur ya da olmaz.’ Bu bölge kayalıktı. Babam iş yapmayı seven zeki bir adamdı. Kayayı toprak gibi eşebilirdi. Tabi kardeşlerim ve ben babam kadar kazamazdık.” şeklinde konuştu.

“Yeni nesil bu kahrı çekmez”

Yeni neslin eskisi kadar zorluk yaşamadığına ve hazıra alıştığına işaret eden Demir, “Biz burayı yalnızca balyoz, kürek ve kazmayla eştik. Babam hayatını kaybettikten sonra değirmen kardeşime geçti. Ancak kardeşim de buraya abdest almak için geldiği sırada suya düşüyor. Yaklaşık 80 gün kadar suyun içerisinde cesedi kalıyor. Biz haber gelmeyince kaybolduğunu zannetmiştik. Bu yer bizi yokluktan varlığa döndürdü. Değirmenden dolayı ekonomik gelirimiz iyileşti. O uğraş verici günler daha sonra unutuldu. Yeni nesil bu kahrı asla çekmez.” ifadelerini kullandı.

Yorumlar (0)