Erbaş’tan fitre mesajı! “Bu rakamın aşağısına inmemek gerekir”

TRT1’deki yayımlanan “Ramazan Sevinci” isimli programa katılarak Ramazan ayının manevi anlam ve önemine dair önemli açıklamalarda bulunan Erbaş, Diyanet İşleri Başkanlığı olarak gerçekleştirilen çalışmalar ve faaliyetler ile ilgili de bilgileri paylaştı. 

“Oruç arınmadır, berekettir”

Tüm İslam dünyası ve Türkiye için Ramazan ayının önemine işaret eden Erbaş, “Bu mübarek ayda tuttuğumuz oruçlar, hepimiz için, tüm inananlar için birer kalkandır. Bu ayda gerçekleştirdiğimiz ibadetler, tutulan oruçlar, bizleri kötülüklere ve her türlü günaha karşı korur. Oruç arınmadır, berekettir, huzurdur. Bu özel ibadeti tüm Müslümanlara kavuşturan ise işte şuan içinde bulunduğumuz bu özel aydır” ifadelerini kullandı. 

“Ayasofya’mızda 88 senelik bir hasretin ardından teravih namazımızı kılmış olduk”

Prof. Dr. Erbaş, Ramazan ayındaki kılınan teravih namazlarına da ayrı bir parantez açarak, “Yine bu mübarek ayın bize kattığı en önemli nimetlerden birisi de teravih namazlarıdır. Herkesin malumu olduğu gibi malum şartlar sebebiyle belli bir süredir bu namazları toplu bir şekilde kılmaya hasret kalmıştık. Çok şükür bu sene beraberiz. Dün gece de yine her beraber büyük bir mutluluk içinde camilerimizde namazlarımızı kıldık. Ayasofya’mızda tamı tamına 88 senelik bir hasretin ardından teravih namazımızı kılmış olduk. Elhamdülillah diyoruz. Buradan tüm halkımızı bir kez daha Ramazan ayının bizlere özel bir hediyesi olan teravih namazlarına davet etmiş olalım” şeklinde konuştu. 


 

“40 liranın altına düşmemek gerekir”

Programındaki açıklamalarında bu seneki fitre bedelinin en alt seviyesinin 40 lira olduğunu da hatırlatan Erbaş, “İftar sofralarımızın gösterişten uzak olması şüphesiz ki daha güzeldir. İhtiyaç sahibi olan, maddi imkânı bulunmayan kardeşlerimizle iftarı birliktelik için karşılayabiliyorsak, işte iftarın da uygun olanı zaten budur. Şunu unutmamak gerekir ki bu özel ay ihtiyaç sahibi olan kardeşlerimizin kanatlar altına alınıp gözetilmesi gereken bir ay. Buna da dikkat ederek bu mübarek aydan faydalanmak hepimiz için çok daha güzel olur. Öte yandan fitre miktarını da bu sene biliyorsunuz alt seviye olarak 40 lira şeklinde belirledik. Bu rakamın altına düşmemek gerekir. Peki, üst sınır nedir? Bu konuda bir sınır yok. Maddi gücü yerinde olan vatandaşlarımız ne verirse o kadar çok sevap alır” dedi. 

“Efendimiz, ‘Doğruluktan ayrılmayınız’ buyuruyor”

Bir Müslüman için doğruluk ve dürüstlüğün çok önemli olduğunu vurgulayan Erbaş, “Efendimiz de bu konuda bizlere birçok kez uyarılarda bulundu. Mesele bir gün ashabı ile konuşurken, tabi sadece onlara değil bu vesileyle bize de öğütler veriyor. ‘Doğruluktan ayrılmayınız” şeklinde tüm insanlığa buyuruyor. Bizi iyiliğe taşıyacak olan vasıta doğruluktur. Bizi cennete taşıyacak olan vasıta ise iyiliktir. Aslında bu da bir nevi alışkanlıktır. İnsanoğlu ne kadar doğru söylemeye başlarsa o kadar bunu bir alışkanlık haline dönüştürür. Allah katında bu şekilde mükâfatını da şüphesiz ki alır. Yalan bizim düşmanımız. Yalandan, yalan söylemekten kendimizi korumamız gerekir. Sakın buna yanaşmayın bile. Kötülüğü götüren araç yalandır. Kötülük de insanoğlunu cehenneme sürükler. Yalan söylemek de bir alışkanlıktır. Yalan söyledikçe kalbi bunu hazmeder ve alışkanlık haline getirir. Bu kötü alışkanlıktan uzak durmamız şarttır” şeklinde konuştu. 

“Yalan, bizi kötülüğe sürükler”

İslam’ın amacının iyiliği çoğaltmak, kötülüğü ise insanoğlundan uzak tutmak olduğunu vurgulayan Erbaş, “Yüce kitabımızın da en önemli noktalarından biri de iyiliği istemek ve teşvik etmek, kötülüklerden sakınmak. Bizler eğer dinimize bağlı birer Müslüman isek, kötülüklerle aramıza mesafe koyacağız. İyiliği koşacağız ve iyilik için mücadele edeceğiz. Bu uğurda gayret sarf edeceğiz. Şunu unutmamız lazım, doğruluk iyiliğe götürür. Yalan ise maalesef kötülüğe sürükler” ifadelerini kullandı. 

“Bütün Müslümanların yolu doğruluk yoludur”

Başkan Erbaş, açıklamalarının son bölümünde ise şu noktalara değindi: “Peygamber efendimiz vasıtasıyla bu dünyaya ve tüm insanlığa kazandırılan tüm değerler, hepimiz için büyük bir rahmet vesilesidir. Bu sebeple hepimizin peygamber efendimizi çok doğru ve iyi bir şekilde tanıması gerekir. İman etmiş olan bütün Müslümanların yolu doğruluk yoludur. Yalan, münafıkların işidir. Onlar konuştuğu zaman yalan sözler sarf ederler. İhanete karışırlar. Verdikleri sözü tutmazlar. Bizler Müslüman olarak onlar gibi olamayız. Yalan, münafık alametidir. Bizler, emanete ihanet edemeyiz, yalan sözlere bulaşamayız.”