Duygu Delen cinayetinde çok konuşulacak karar çıktı

Gaziantep’te yaşayan 17 yaşındaki Duygu Delen, Ağustos 2020’de, 19 ay önce, Şehitkamil ilçesindeki bir sitede şüpheli şekilde düşerek öldü. Duygu’nun erkek arkadaşı olan ve o sırada Duygu ile aynı evde bulunan Mehmet Kaplan, şüpheli ölüm hakkında “kasten öldürme” şüphesiyle 18 ay önce yargılanmaya başladı. Kaplan, Gaziantep 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nde bugün görülen 10’uncu duruşmada hakim karşısına SEGBİS (Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi) ile katılırken avukatı Enes Akbulut, Deren ailesinin avukatları Ömer Faruk Akan ve Mehmet Balcı ile Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü avukatı Şafak Nur Atmaca, Gaziantep Barosu ve Ankara Barosu temsilcileri mahkemede hazır bulundu. Baba Bülent Delen, Anne Şenel Delen ve Delen ailesinin yakınları da duruşmayı salondan takip etti.

Acılı anne ve baba mahkemede söz aldı

Duruşmada söz isteyen Bülent Delen, “Benim çocuğum 19 aydır toprağın altında. Ben bu devletin adaletine sığınıyorum ve güveniyorum. Tutuklu şahsın en ağır cezayı almasını bekliyorum.” ifadelerini kullandı.

Anne Şenel Delen, ayakta zor durduğu halde beyanını şu cümlelerle verdi: “Sanığın ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasını talep ediyorum. Bu konuda önce Allah’a sonra size güveniyorum. Benim yavrum geçen hafta 19 yaşına girdi. Ama 19 aydır toprağın altında. Kızımın katilini serbest bırakıp da başka suçlar işlemesine sebep olmayın. Cezasını en ağır şekilde çeksin. Ben bin kere ölsem de davamdan vazgeçmem. Benim canım yandı başka masumların da canı yanmasın.”

“Bu cinayet, açıkça bir kıskançlık cinayetidir”

Acılı Delen ailesinin avukatlarından olan Mehmet Balcı, delillerin karartılmaya çalışıldığını belirterek ilgi çeken bir konuşma gerçekleştirdi: “Savunma tarafı cinayet delillerini karartmak için uğraşıyor. Sanık Mehmet Kaplan’ın ifadelerinde çelişkiler bulunduğu açıkça bellidir. Duygu Delen’in Adli Tıp raporlarında görüldüğü üzere belirtilen yerden kazara düşmesi imkansızdır. Duygu, oda içinde darp edildi ve sonra da birlikte yere düştüler. Ardından sanık Mehmet Kaplan, Duygu Delen’i balkondan aşağıya attı. Sanık, oldukça zeki biri. 40 senelik meslek yaşantımda gördüğün en zeki sanıklardan. Mehmet Kaplan, Duygu Delen’i öldürmek için eve çağırmadı. Ancak Duygu’nun telefonunda gördüğü şeylerden sonra kıskançlık krizine girdi. Bu şekilde cinayet işlendi. Bu, açıkça bir kıskançlık cinayetidir.”



Bakanlık avukatı: “Cinsel istismar suçlamasına katılmıyoruz”

Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü adına mahkemede bulunan Avukat Şafak Nur Atmaca, cezalandırılma talep ederek, “Savcının esas hakkındaki mütalaasında çocuğun cinsel istismarı suçlaması dışındaki suçlamalara katılıyor ve sanığın cezalandırılmasını talep ediyoruz.” ifadelerini kullandı.

Savcı, “zincirleme şekilde cinsel istismar” dedi

Duruşmada görüşü alınan savcı, müşteki ve avukat beyanlarının ardından esas hakkındaki mütalaasını yineledi: “Zincirleme şekilde nitelikli cinsel istismar” suçunun işlendiğine dair bir delil yoktur. Bu sebeple sanığın bu suçtan beraat ettirilmesi gerekir. Konutta yağma ve hakaret suçlarından ise cezalandırılma verilmelidir. Mehmet Kaplan’ın öfke kontrolü sorunu bulunmaktadır ve uyuşturucu kullandığı saptanmıştır. Kıskançlık sebebiyle Duygu Delen’e geçmişte darp uyguladığı ve hatta kontrolünü kaybederek maktulün boğazını sıktığı bilinmektedir. Bu sebeple Kaplan’ın üzerine atılı olan çocuğun kasten öldürülmesi suçlamasından ağırlaştırılmış müebbet hapse çarptırılması gerekir.”

“Bir canım var ama bin tane olsa Duygu için veririm”

SEGBİS ile davaya katılan Mehmet Kaplan, savunmasında şunları dile getirdi: “Ben, savcının mütalaasının gerçekleri içerdiğini düşünmüyorum. Dosyada Adli Tıp Üst Kurulu’nun raporlarından gereksiz kağıt parçalarıymış gibi bahsediliyor. Hâlbuki o raporun altına tam 30 doktor imza attı. Neden bu raporlara ve kamera kayıtlarına 18 ay sonra itiraz edildi? Ben, 18 ayın 13 ayını tek kişilik hücrede yatarak geçirdim. Benim sevdiğim kız öldü. Ben sevdiğim insanı kaybettim. Bir tane canım var ama bin tane olsa Duygu’nun bir saniye daha yaşaması için veririm. Şimdiye kadar verdiğim tüm ifadelerin arkasındayım. Yapabildiğim kadar kendimi savundum. Burada yatıyorum ama kalbim rahat. Bu dünya gelip geçici. Ülkemin adaletine de güveniyorum. İnşallah hak yerini bulacak.”



“Mehmet Kaplan’ın ifadeleri raporlarla doğrulandı”

Mehmet Kaplan’ın avukatı Enes Akbulut, Kaplan’ın söylediklerinin doğrulandığını yineleyerek savunmayı verdi: “Müvekkilim, tüm delillerin araştırılmasını talep etmektedir. Müvekkilim Mehmet Kaplan’ın ifadeleri, bilirkişi ve Adli Tıp Kurumu raporlarıyla doğrulanmıştır. Deliller incelendiğinde de Mehmet Kaplan’ın Duygu Delen’i sırtına alarak balkondan atması sizce mümkün müdür? Mütalaada cinayetin işlendiği yazıyor ancak nasıl işlendiği hakkında ayrıntılı bir anlatım yok. Müvekkilimin geçmişine gönderme yapılarak Duygu’nun ölümüne cinayet demek, 18 aylık yargı sürecini yok saymaktır. Biz, ilk günden bu yana olayın aydınlatılmasını istiyoruz. Belli ki karşı tarafın iddialarının sonu yok. Delen ailesi ve avukatlarının bugüne kadar iddia ettikleri her şey delillerle bir bir çürütüldü. İddialar çürüdükçe de yargılama soyut duruma kaydı. Savcının raporlarına baktığımızda kendisinin işi artık ‘Mehmet Kaplan alkollüydü, esrar da kullandı, Duygu’yu dışarı atmıştır.’ noktasına getirdiğini görüyoruz. Konutta yağma suçundan ceza isteniyor ancak öyle bir durum da söz konusu değil. Müvekkilimin soyut iddialarla suçlanması, hukukun temel normlarına aykırıdır.”

“Benim kalbim rahat, pişman değilim”

Sanık ve avukatların beyanlarının ardından son söz Mehmet Kaplan’a verildi. Kaplan, kalbinin çok rahat olduğunu belirterek hiçbir şekilde pişmanlık duymadığını çünkü hiçbir şey yapmadığını kaydetti. 

Sonrasında mahkemeye kısa bir ara verildi. O arada mahkeme heyeti, sanık Mehmet Kaplan’ın cezasını görüştü. Kasten öldürme ve cinsel istismar suçlamalarından beraat eden Kaplan’a, hakaret suçundan 90 günlük hapis cezası verildi ancak bu ceza 1800 TL para cezasına çevrildi. Konutta yağma suçundan ise 10 sene hapis cezası verildi. Bu hükümle birlikte sanığın tahliye edilmesine oy birliğiyle karar verildi. Kararın ardından Delen ailesi sinir krizi geçirdi. Aile, yakınlarının yardımıyla salondan çıkartıldı.

Duygu’nun ölümü

13 Ağustos 2020 tarihinde gerçekleşen olayda Gaziantep Şehitkamil’in Batıkent Mahallesi Vehbi Dinçerler Caddesi’nde bulunan bir apartmanın 4’üncü katındaki bir dairede buluşan Duygu Delen ve Mehmet Kaplan, bir süreliğine görüşme gerçekleştirdi. O görüşmenin ayrıntıları bilinmezken Duygu Delen’in (17) daireye girdikten bir süre sonra düştüğü biliniyor. Olay yerinden hızla hastaneye kaldırılan Duygu, burada yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Olay sırasında evde bulunan tek kişi olan Mehmet Kaplan, “kasten öldürme” suçlamasıyla gözaltına alınırken hakkında “zincirleme şekilde nitelikli cinsel istismar”, “hakaret” ve “konutta yağma” suçlamaları da yöneltilmişti.

Yöneltilen suçlamalarla birlikte Mehmet Kaplan, 18 ay önce tutuklanmıştı. Duygu Delen’in yalnızca binaya giriş anı ve düştüğü anı binanın güvenlik kameralarına yansımıştı. Olayın tanıklarından olan bir kişi ise çimleri suladığı sırada halı düşmesi gibi bir ses geldiğini ve binanın önüne baktığında genç kızı yerde hareketsiz yatarken gördüğünü ifade etmişti. Ambulansı ilk arayan kişi de yine bu ifadeyi veren kişi idi. Tanığın ifadesine göre Mehmet Kaplan, Duygu’nun ardından binadan çıkmış ve tanığa “Arabayla hastaneye götürelim mi?” sorusunu yöneltmişti. Tanık ise ambulansın geldiğini belirtmişti.