Depozito iade sistemi geliyor: Tüm iller ve ilçelere 7 bin nokta

Türkiye’nin ilk sürdürülebilirlik raporu Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi ve uluslararası danışmanlık firması olan Bain&Company tarafından yayınlandı. ESG (Çevresel Sosyal ve Yönetimsel) Ceo Pulse şeklinde açıklanan raporda “sürdürülebilirlik” vurgusu yapıldı.

Rapor açıklandı, “sürdürülebilirlik” vurgusu yapıldı

Türkiye'de çalışma sağlayan önemli firmaların üst düzey yöneticileri ile düzenlenen görüşmelerin belgelerinin bulunduğu, liderlerin tahmin edilemeyen olaylarla başa çıkma yöntemlerinin, ülkenin çevreci tutuma geçiş aşamasında firmaların sağladıkları rolleri ve firmalarındaki ESG çalışmaları adına bilgilerin açıklandığı raporun verileri, Dolmabahçe Cumhurbaşkanlığı Çalışma Ofisi'nde yetkililere bildirildi.

“Sanayi devriminin ardından en büyük değişim”

Raporun tanıtım görüşmelerinde açıklamada bulunan Bakan Yardımcısı Suver, “Şu an dünya büyük bir iklim değişikliğine doğru gidiyor. Bu durumun neden olduğu afetler ile birçok bölge karşı karşıya geliyor. Çevre kirliğinin artması ve ekolojik dengenin bozulması iklim değişikliğe sebep olan en temel etkenlerdendir. Bu nedenle bizlerde sürdürülebilir kalkınma düşüncesini gündemimizde tutuyoruz” dedi.

Salgının ardından arz-talep dengesinin bozulmaya gitmesi ile beraber sürdürülebilirlik düşüncesinin iktisadi çalışmalar üstünde daha büyük bir önem sağladığına dikkat çeken Suver, "Şu an sürdürülebilir kalkınma ile ilgili belki de sanayi devriminin ardından en büyük dönüşüm ve değişimin eşiğinde duruyoruz. Sürdürülebilir kalkınma düşüncesini inşa ederken hiç şüphesiz ilk sıra, çevresel sürdürülebilirliğe verilecektir. Çevresel sürdürülebilirlik firmaların stratejilerini meydana getirirken ve faaliyetlerini düzenlerken, içerisinde yer aldıkları çevrede meydana getirecekleri olumsuz yanları en aza düşürecek şekilde tutumda bulunmaları demektir" dedi.

TOGG için kentler hazırlanıyor, ihtiyaçlar karşılanıyor

Firmaların atık, emisyon ve enerji hususunda yapmaları gerektiği alanlara işaret eden Hasan Suver, söz konusu raporun açıklanmasının firmalar adına büyük bir önem sağladığını ifade etti.

İklim değişikliği durumunun Türkiye'yi etkilediğini aktaran Suver, bu noktada sürdürdükleri çalışmalardan, yaptıkları faaliyetlerden ve Türkiye Yüzyılı düşüncesine uygun bir biçimde iklim değişikliği ile verdikleri güçlü mücadeleden söz etti.

Özellikler çevresel, sosyal ve ekonomik zararlara neden olan, artış gösteren afetlere yönelik kentlerin direncini arttırmaya yönelik bütün sektörlerde öncelikli tutumların tespit edildiği Ulusal Uyum Stratejisi ve Eylem Planını 2023 senesi içerisinde bitirileceğini dile getirerek, "Mısır'da mevcut durumda görülen Birleşmiş Milletler (BM) İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi 27. Taraflar Konferansı (COP27) noktasında Ulusal Katkı Beyanımızı bütün dünya ile paylaşacağız" şeklinde konuştu.

TOGG için otopark sitemleri, teknolojik altyapı ve şarj istasyonlarının kurulduğunu ifade eden Hasan Suver, "Çevreyi kirletmeyen, sıfır emisyon üreten, yerli ve milli aracımız TOGG’un ihtiyacı olan bütün sistemleri inşa ediyoruz. Kentlerimizi TOGG için hazırlıyoruz” dedi.

“7 bin depozito iade alanı oluşturulacak”

150 bin kuruluş kapsamında sıfır atık idare sistemini oluşturduklarını aktaran Suver, “81 kentimizde sıfır atık idare planlarını hazırladık. Sıfır atığı yaşamın içerisine almak adına 17,5 milyon vatandaşımıza eğitimler verdik" ifadesinde bulundu.

Plastik poşet sebebiyle 23 bin ton sera gazı salımını ve 550 bin ton plastik atığının oluşumunu engellediklerine işaret eden Suver, “Poşet alanında göstermiş olduğumuz bütün başarıyı depozito alanında da ortaya çıkaracağız. Depozito Yönetim Sistemi'ni 2023 senesinin bitimine kadar bütün ilçelerimizde ve illerimizde 7 bin depozito iade alanı ile uygulamaya koyacağız. Sıfır atık projesi kapsamında sisteme soktuğumuz bütün bu faaliyetlerle 2017 senesinde yüzde 13 olan geri kazanım aralığını yüzde 27,2'ye ulaştırdık. 2023 senesinde bu oranı ilk olarak yüzde 35'e, 2035 senesinde de yüzde 60'a kadar ulaştıracağız. Şu an iklimde değişikliğe neden olan bütün alanlarda proje gerçekleştirebilen, ürettiğini satabilmeyi sağlayan bir ülke durumundayız. Sera gazı emisyonlarını 2030 senesinde yüzde 21'e kadar düşürme planımızı kararlılıkla sürdürüyoruz" dedi.