Bu plajlar ücretsiz!

Çeşme- Ilıca

Ilıca Plajı, 3 kilometre uzunluğunda ve altın sarısı kumlara sahip. Çevresinde bulunan sıcak su kaynakları nedeniyle sıcak bir suyu var. Denizde uzun süre ilerleseniz de derinleşmiyor. Bu nedenle çocuklar ve su oyunları oynamak isteyenler için oldukça ideal bir yer olarak görülüyor. Şezlong ve şemsiye için ücret talep edilmiyor. Belediye tarafından işletilen büfeler, uygun fiyatlardan satış yapıyor. Yürüme mesafesinde olan çok sayıda kafe ve restoran da mevcut. Plajın bir kısmı Hilton Oteli’ne ait. Burası da jet-ski gibi deniz eğlencesi olanakları bulunuyor. 

Kaş- Kaputaş

Kaputaş Plajı, Kaş-Kalkan arasındaki sahil yolu üzerinde bulunuyor. Bir ‘kanyon ağzı’ plajı. Kanyonun başından deniz seviyesine 187 basamaklı bir merdiven ile iniliyor. Suyu turkuvaz renginde ve serin, çünkü Kaş bölgesinde sık sık rastlanan yeraltı suları mevcut. Çabuk derinleşen bir denizi olduğu için çocuklu ailelerin dikkatli olmaları gerekiyor. Giriş ücreti alınmıyor ancak belediye tarafından işletilen plajda şezlong ve şemsiye kiralayabiliyorsunuz.

Dalyan- İztuzu

İztuzu Plajı, Köyceğiz Gölü’nden taşan suların Ege ile buluşmadan önce oluşturduğu deltanın denizle sınırını çiziyor. 4.5 kilometre uzunluğunda ve kumdan bir yarımada. Yarımadanın bir tarafı tatlı su. Sıcak, sığ ve dalgalı bir denizi var. Giriş ücretsiz ancak karayoluyla gelenlerden 5 lira otopark ücreti isteniyor. Yarımadanın tam ucunda bulunan tesiste duş, tuvalet-soyunma odası ve uygun fiyatlı yeme-içme imkânı mevcut.

Kaş- Patara

Patara Plajı, Türkiye’nin en uzun ikinci kumsalı. 12 kilometre uzunluğunda, genişliği ise 280-1500 metre arasında değişiyor. Kumsal, Doğal Hayatı Koruma Vakfı’nın denetiminde bulunuyor. 08.00-19.00 arası insanlar, kalan vakitlerde caretta caretta’lar bu kumsalı kullanıyor. Gelemiş Köyü, plaja ulaşan yol üzerindeki son alışveriş noktası. Buradan sonra Patara Antik Kenti’nden geçerek sahile ulaşıyorsunuz. Bu ören yerinden geçtiğiniz için 5 lira ödeme yapmanız gerekiyor.

Bozcaada- Ayazma

Ayazma, Bozcaada'nın en bilinen plajı. Güzelliğini 100 metre açıktaki resiflere borçlu. Dalgakıran görevi yapan resifler sayesinde koydaki su, sürekli dingin bir akvaryum gibi görünüyor. Plajın sağ tarafında kano, muz gibi su sporları olanakları mevcut. Giriş ücreti yok ancak 12.00-17.00 arasında bir şezlong ve bir şemsiye için 20 lira talep ediliyor. Diğer saatlerde o da ücretsiz. Çevresindeki şirin sahil lokantalarında duş ihtiyacı 1 liraya karşılanabiliyor.

Bodrum- Kumbahçe

Kumbahçe, Bodrum merkezdeki 800 metrelik bir sahil. Bodrum Kalesi manzarası olan bu plajda günbatımı çok güzel oluyor. Kuzeyden esen rüzgârları almadığı için suyu sıcak ve sakin. Şezlong, şemsiye, duş ve soyunma kabini gibi olanaklardan ücretsiz olarak faydalanılıyor. Sahil boyunca birçok yeme-içme mekanı var. Yerli ve yabancı turistler tarafından yoğun ilgi gösterilen plaj, çok  geniş bir kumsala sahip değil. Bu nedenle bayram gibi tatillerde çok kalabalık olabiliyor.

Antalya- Konyaaltı

Konyaaltı, şehir merkezinin batısında yer alıyor. Falezlerin bittiği Vanlant denilen bölgeden Antalya limanına kadar uzanan plaj, 7 kilometre uzunluğunda. Yazın gündüzleri plaj, geceleri serinleme ve piknik alanı olarak kullanılabiliyor. Giriş ücretsiz ancak kıyı boyunca sıralanmış özel plajlar ve yeme-içme tesisleri de mevcut. Kumsal çakıllı, suyu hızlı derinleşiyor ve dalgalar bazen tehlike yaratabiliyor.
 
Marmaris- Kumlubük

Kumlubük, Bozburun Yarımadası’nın en bakir sayılabilecek sahili. Bu nedenle de çok sakin. Denize sıfır birkaç otel ve balıkçı dışında yerleşim göremezsiniz. Bir tesisten faydalanmak istemeniz durumunda, Hollandalı Ahmet’in Yeri'ne (Kumlubük Yat Kulübü) gidebilirsiniz. İsmi, ‘kumlu koy’ olsa da kumsal çakıllı. Denizi hızlı derinleşiyor. Dalış malzemesi getirebilenlere dalış yapmaları öneriliyor.