Avrupa'nın kara kutusu: Sosyalist Transdinyester Cumhuriyeti

Ukrayna ve Moldova arasında kimsenin tanımadığı ama 500.000 kişinin yaşadığı sosyalist ülke olan Transdinyester, diğer ülkelerden hatta komşularından bile oldukça farklı.

YAŞAM 08.11.2019, 11:30 11.11.2019, 11:43
Avrupa'nın kara kutusu: Sosyalist Transdinyester Cumhuriyeti

Transdinyester, Moldova ve Ukrayna arasında sıkışmış ince bir arazi şeridi. 500.000'den fazla kişiye ev sahipliği yapıyor ve parlamenter bir hükümete, bir orduya ve kendi para birimine sahip. Bağımsız bir ulusun tüm ziynetlerine sahip - ama tam olarak bağımsız değil.

Ülkelerine sıkı sıkı sarılıyorlar

Tabii ki, 1990 yılında Moldova'dan bağımsızlık ilan etti ve iki yıl sonra savaşa girdi. Ve bir anayasa, bir bayrak ve hatta bir arması var. Ancak bu ülkeyi birçok haritada bulamazsınız ve Birleşmiş Milletler'in tek bir üyesi varlığını kabul etmiyor. Ama Transdinyester halkı umursamıyor. Devlet iddiasına ve sevgisine inatla sarılıyorlar. Ülkeyi ziyaret eden İngiliz bir fotoğrafçı olan Justin Barton, "oldukça trajik, gerçekten" diyor. “Çok vatansever olan bir sürü insan var, ama aynı zamanda bu duruma ayak uyduramayan bir sürü insan var. Ve inanılmaz derecede izole ediliyorlar." diyor.

Çatışma asla tam olarak çözülmedi

Her şey, Moldova Sovyetler Birliği'nden ayrıldığında 1990'da başladı. Transdinyester, yeni cumhuriyette siyasi ve kültürel tecrit hisseden birçok Rus’a ev sahipliği yapıyordu. Sosyalist bir cumhuriyet kurmayı ve Sovyetler Birliği'nin bir parçası olmayı umarak bağımsızlık ilan ettiler. Yaklaşık iki yıl sonra ateşkesle sona eren bir savaş başladı. Sovyetler Birliği o zamana kadar ufalanmıştı ve Moldova Transdinyester'e bir özerklik ölçütü vermiş olsa da çatışma asla tam olarak çözülmedi.

Stalin ve Putin resimleri her yerde

Transdinyester, egemen bir devlet oldu. Bayrağında çekiç ve orak var ve genellikle Rus bayraklarının yanında duruyor. Transdinyester rublesi, General Alexander Suvorov ve büyük Catherine gibi Rus figürlerinin resimlerinden oluşuyor. Lenin'in heykeli, Parlamento binasının girişini koruyor. Stalin ve Putin'in resimleri, Transdinyester Cumhurbaşkanı Yevgeny Shevchuk'unki kadar neredeyse her yerde.

Buna karşılık, Rusya ücretsiz gaz sağlıyor ve sakinlerinin emekli maaşlarını karşılıyor. Aynı zamanda, 1000'den fazla asker de sağlıyor. Yine de, Rusya resmi olarak bağımsız devleti tanımadı ve tanıyacağı dabeklenmiyor. Aynı şekilde, Moldova da öyle ve bu iyiye işaret değil. Bir İngiliz gazeteci ve Doğu Avrupa konusunda uzman Thomas de Waal ”Moldova, tanımaya karar vermedikçe Transdinyester kendi bağımsızlığını ilan etmesine rağmen, bağımsız olamayacak." diyor. 

Transdinyester ülkesinde  yaklaşık olarak 500 bin kişi yaşıyor. Yaşayanlar 35 yaşına gelene kadar gerilla birliklerinin bir üyesi olarak kabul ediliyor. Eğer sosyalizmi yıkmaya çalışanlar olursa da onları vatandaşlık çıkarıp sınırdışı ediyorlar. Genellikle, bu şekilde sınır dışı edilenler kapitalist yüzende yokluk çektikleri için geri dönüyorlarmış.Eğer Rusça öğrenip sosyalist olursanız buraya göç etmeniz ve özelliklerinize göre belirlenen bir işte çalışmanız mümkün.

Ülkeye girmek için bir ay yalvardı

Barton, Ukrayna'da çalışırken 2014 yılında Transdinyester ile ilgilenmeye başladı. Transdinyester'ın farklı şekillerde renkli sikkelerle yeni plastik para ürettiğini duydu. Barton’ın ilgisini çektiği için konuyla ilgili elinden gelen her şeyi okudu ve Transdinyester'i ziyaret etmeye ve sakinlerini fotoğraflamaya karar verdi. Barton üst düzey yetkilileri fotoğraflamak için güvenliği sağlayan Transdinyester KGB'ye bir ay yalvarması gerekti. Karısının Rus olmasına ve iyi bağlantıları olması ona yardımcı oldu.

"Sadakati derinden bölünmüş görünüyordu"

Barton'un fotoğrafladığı insanların çoğu yoğun bir şekilde vatanseverdi, ancak siyasi görüşlerini her zaman ayrıştıramadı. Tiraspol'de Natalia Yefremova'yı ve küçük biblo dükkanını buldu. Stalin'in büstleri ve Putin'in büstleri satıyor ama komünist ya da kapitalist Rusya'yı tercih edip etmediği açık değildi. Barton ayrıca KGB'de bir Albay ve Tiraspol'daki Kazak alayının Komutanı olan Igor Nebeygolova'yı da fotoğrafladı. Rusya'nın imparatorluk döneminden büyük bir bayrak, Sovyet ve Transdinyester bayrakları ofisinin duvarını süslüyordu. Barton,"Sadakati derinden bölünmüş görünüyordu." diyor. "Sahip olduğu her şey bir şeyin sembolüydü."

Yorumlar (0)