"Aşkım demeyen dayak yiyordu"

Adnan Oktar örgütü davasında etkin pişmanlıktan yararlanan Ayça Pars, ''Biz eskiden 'hocam' diyorduk, sonra 'Adnan' dememizi istedi. En son da 'aşkım' demeyen dayak yiyordu" dedi.

YAŞAM 26.02.2020, 16:37
"Aşkım demeyen dayak yiyordu"

İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi’nce Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları karşısındaki duruşma salonlarında görülen davada "etkin pişmanlık" hükmünden yararlanan 9 tutuksuz sanık ve taraf avukatları yer aldı

Örgütün kapatılan televizyon kanalı A9 TV’nin reji sorumlusu sanık Ayça Pars örgütün yapısını şu sözlerle anlattı.

"Bana ihanet eden Allah’a peygambere ihanet eder’ diyordu"

"Oktar dağılmaya karşı iki kavram sundu. Birincisi Kuran’dandı ‘Biz hak cemaatiz, bu yüzden bana itaat etmek zorundasınız. Bana itaat eden Allah’a, Peygamber’e itaat eder. Bana ihanet eden Allah’a peygambere ihanet eder’ dedi. Bu şekilde örgütlenmeye başladılar. Biz de inandık. İkinci kavram ise münafık kavramıdır. Kuran’daki münafık kavramını göstererek ayrılan herkese münafık damgası vurdu. ‘Örgütten ayrılan herkes münafıktır’ dedi. Bugüne kadar örgütün bu halde olması ve hala böyle devam etmesinin en önemli sebebi bu iki kavramdır."

"Ondan habersiz saçıma toka bile alamam"

"Adnan Oktar’dan habersiz ben saçıma toka bile alamam. Böyle bir ağ vardır. Gayrimenkul almak vesaire böyle bir şey mümkün değil. Tek kişi üzerine ev alınmaz zaten. Adnan Oktar ‘Şunların üzerine ev yapın der’ onun üzerine ev yapılır. Bizim üzerimize bir araba yapabilirler fakat evi birkaç kişi üzerine yaparlar."

"Biz eskiden 'hocam' diyorduk"

"Bizim eskiden kıyafetlerimizin renkleri bile sayılıydı. Çekici olmayalım, hatlarımız belli olmasın diye erkek gömlekleri giyerdik. Oktar’ın talimatıyla kadınlar bu hale geldi. Adnan Oktar’a yönelik yapılan danslar vesaire çıplaklıktan öte müstehcendi. Sebebi Oktar’ın ilgi odağı olarak gösterilmek istenmesiydi. Biz eskiden 'hocam' diyorduk, sonra 'Adnan' dememizi istedi. En son da 'aşkım' demeyen dayak yiyordu. Zoraki bir şekilde herkesi alıştırdı. O pozların yanında ayet paylaşıp da 'İslam’da kadın böyle olur' demelerini ben kabul edemedim."

"Cezaevine girince kendimi özgür hissettim"

"Cezaevine girince kendimi özgür hissettim. Orada bir sistem yoktu, beni arayan yoktu. Çok rahattı. Orası gerçekten rahattı. Daha önce kaldığımız yerde sürekli bir baskı, tehdit vardı. Cezaevine girince ailemde ilk görüşmemle bana bir avukat bulun ‘Ben etkin pişmanlıktan yararlanacağım’. Cahil diyeceğiniz bir kesimden gelmedim. Bunun örnek olması için her şeyi tüm samimiyetimle anlattım. Beraatimi talep ediyorum."

Yorumlar (0)