Antika tamircisi Peker: Sene 1975’miş gibi…

1975 yılından bu yana elektronik cihazlarla haşır neşir olan ve antika ürünlerin tekrar popüler olmasıyla birlikte artık sadece eski ürünlerle ilgilenen Mehmet Peker, bugününü “Mesleğe başladığım noktaya geri döndüm.” sözleriyle özetliyor.

YAŞAM 27.04.2019, 16:35 05.05.2019, 08:29
Antika tamircisi Peker: Sene 1975’miş gibi…

Ankara’nın Cebeci semtinde, Hacettepe’de uzmanlığı antika radyolar olan Mehmet Peker’le antika radyolar, pikaplar ve eski televizyonlar üzerine konuştuk. Bu dükkânda daha önceleri televizyon servisliği, radyo servisliği vb. işleri uzunca yıllar yaptığını söyleyen Peker, son dönem televizyon dizi ve filmleriyle nostaljinin yeniden popüler olduğunu ve eskiye dönüşün yaşandığını söyledi. Antika ürünlerin insanların dikkatini daha fazla çekmeye başladığını belirten Peker, “Ben de diğer işleri bırakarak sadece antika radyo ve televizyonlarla ilgilenmeye başladım. Aslında başladığımız noktaya geri dönmüş olduk. Ben bu mesleğe 1975 yılında başlamıştım.” dedi.

İnsanların evlerinin çatı katında duran, aile büyüklerinin evinde atıl durumda bulunan radyoları, pikapları getirerek tamir ettirdiklerini söyleyen Peker, işe başlama hikayesini şöyle anlattı:

“Bu işleri yapabilmek için merak çok önemli. Ben ilkokul, lise öğrencisiyken fizik ve kimya derslerine ilgim çok yüksekti. Derste yaptığımız deneyleri büyük keyifle yapıyordum. 1975 yılında bu işe başladığımda insanların ütü, elektrikli soba gibi arızalanan eşyalarını tamir ediyordum. Sonra radyo ve televizyonlarla ilgilenmeye başladım derken bugünkü konuma ulaştım.”

“Tamir ettiğim televizyonlar benden daha yaşlı”

Bugün tamirini yaptığı radyoların, lambalı radyolar denen, şimdikilere göre teknolojisi çok daha farklı olan ilkel radyolar olduğunu ifade eden Peker, “Bunun yanında pikaplar ve eski olması kaydıyla televizyon tamirini de yapıyorum. Ben 1957 doğumluyum, 1940-1950 model televizyonları tamir ediyorum, bu televizyonlar benden daha yaşlı.” dedi.

Antika ürünlerin parçalarını bulmanın zahmetli olduğunun altını çizen Peker, “Yeri geliyor stoklardan buluyoruz, bazen eski ürünlerden söküyoruz, bazen yurtdışından sipariş veriyorum ama bir şekilde tamamlıyoruz” ifadelerini kullandı.

“Bu dükkâna giren her eski ürün bir şekilde tamir ediliyor” diyen Peker, “Yapamayarak geri gönderdiğimiz ürün pek olmuyor. Parça komple olmasa bile dükkânda torna ve freze makinelerim var. Bununla yeniden imal ediyorum” sözleriyle ustalığını anlattı.

“Hiçbir malzemeyi çöpe atmıyorum”

Dükkanın hemen her yerinde eski bir elektronik parça yer alıyor. Eski radyodan video oynatıcıya, pikaptan araç teyplerine kadar her şeyi etrafınızda görebilirsiniz. Böyle bir dükkanda aradığı parçayı bulup bulamadığını sorduğumuz Peker, şöyle cevap veriyor:

“Bu dükkânda gördüğünüz her malzemenin nerede olduğunu ben biliyorum. Hiçbir parçayı ya da malzemeyi çöpe atmıyorum. ‘Bir gün lazım olur’ diyorum. Gerçekten de bir gün lazım oluyor ve ben o malzemeyi kullanıyorum. Hiçbir müşterime ‘şu parçayı bul gel’ demem. Çünkü ben bulamıyorsam, o hiç bulamaz. Bizim görevimiz gereken tüm her şeyi yaptıktan sonra müşteriyi bu dükkândan mutlu göndermek.”

“Bu işi kimsenin hayrına yapmıyorum” diyen Peker, “Ben bu işten para kazanarak geçimimi sağlıyorum. Ama bunun yanında manevi boyutu da var. Buraya dedesinden, babasından veya aile büyüklerinden kalan manevi değeri yüksek radyolar getiriyorlar. Bunun tamirini yaptığımız zaman hüngür hüngür ağlayanları gördüm. Bu bana mutluluk veriyor.” diye konuştu.

“O yıllarda bilinçli eskitme diye bir şey yoktu”

Antika olarak adlandırılan ürünlerle bugün üretilen cihazlar arasında dünyalar kadar kalite farkı olduğunu ifade eden Peker, “Çünkü o yıllarda bilinçli eskitme diye bir şey yoktu. Üretici firma ‘ürünü en kaliteli nasıl yaparım? En sağlam ürünü nasıl üretirim’ diye düşünüyordu. Şimdi ise ‘ürünler eskimeli ve bozulmalı ki yenisini satabilelim’ diye düşünerek üretiyorlar.” sözleriyle üretimde yıllar içinde meydana gelen değişimi dile getirdi.

“Bizi 50 sene öncesine götürdün”

Elektronik tamirinde bugüne kadar yaptığı işler arasında kendisini çok duygulandıran bir anıyı anlatan Peker, şunları söyledi:

“Yaşlı bir çiftin eski büyük bir müzik dolabı varmış. Uzun yıllardır atıl durumda bekliyormuş. ‘Tamir edebilir misin’ diye sordular, ben de ‘dükkânıma getirin tamir ederim’ dedim. ‘Tamir edemezseniz büyük cihazı boş yere sökmeyelim’ dediler. ‘Siz getirin, olmaz diye bir şey yok, yaparız’ dedim. Tamiriyle epey uğraştım. Tamir ettim sonunda ve evlerine montaja götürdüm. Cihazın evde çalıştığını gördükleri zaman karı koca 72 yaşındaki insanlar hüngür hüngür ağladılar. ‘Bizi 50 sene öncesine götürdün Allah razı olsun’ dediler. Şimdilerde dost olduk hala görüşüyoruz.”



Haber: Hande Atasoy

Görüntü: Uğur Atasoy

Yorumlar (1)
Erkin YUcebarlas 2 yıl önce
Tam adresiniz.