Amcanın hakkından Amerikan polisi gelir!

Türk polisi birçok konuda Avrupa'daki meslektaşlarının seviyesinin üzerine çıktıkça, bazı vatandaşların seviyesi de dibe vuruyor.

YAŞAM 16.10.2020, 15:14 18.10.2020, 17:34
Amcanın hakkından Amerikan polisi gelir!

Türkiye sınırları içinde verilen görevlerde büyük başarılar sağlayan, toplumsal olaylarda ve bireysel diyaloglarda nezaketini ve sabrını muhafaza eden Türk polisi, hukukun gereğini yerine getirmek ve halkın her türlü güvenliğini sağlamak için vazifesini yaparken hukuk ve had bilmez vatandaşlarla da imtihan oluyor.

Avrupa Birliği Uyum Yasaları çerçevesinde görev ve yetki alanları iyice netleştirilen Emniyet mensupları bu kurallara titizlikle uyarken, yasaların dayatıcısı Avrupa Birliği ülkelerinin polis teşkilatlarının ise bildiğini okuduğu görülüyor.

Polis memurlarının kimlik sorma, ibraz edilmemesi durumunda güvenlik birimine davet etme, direnilmesi durumunda ise güç kullanarak gözaltına alma yetkisi Türkiye'de kullanılınca suç olurken, Avrupa ve Amerika'da kimlik dahi sorulmadan şüpheli kişi onlarca kurşunla öldürülüyor.

Onlar da müdahale!

Almanya'da 15 yaşındaki bir çocuğa, 8 Alman polisinin uyguladığı orantısız güç halen akıllarda.

Görgü şahitleri çocuğun sadece kaldırımda elektrikli bisiklet sürdüğü için polis tarafından durdurulduğunu ve bir anda sert davranılmaya başlandığını, ardından 8 polis tarafından nefesi kesilerek gözaltına alındığını anlatmışlardı.

George Floyd olayındaki gibi ABD ve Avrupa ülkelerinde çoğu ölümlerle sonuçlanan sert müdahalelerde polis memurları hakkında soruşturma bile açılmazken, Türkiye'de görevini yerine getiren polis memuru hakkında sosyal medyada yapılan en küçük eleştiride ivedilikle soruşturma başlatılıyor, görevden uzaklaştırma uygulanıyor.

Biz de müdahale!

İçişleri Bakanlığının talimatıyla Kırklareli'nde Covid-19 denetimi yapan ekipler, yaşlı bir vatandaşa "Maskenizi düzgün takar mısınız?" uyarısında bulununca "Hala ne ısrar ediyorsun? Dalga mı geçiyorsunuz insanlarla? Benim sağlığımı düşünmek sana mı kaldı? Vebalı mıyım ben?" cevabını aldı.

Hakkında işlem yapılan bir başka kişi ise, görevini yapan basın mensuplarına, "Siz beni görüntüleyemezsiniz. Sizi mahkemeden mahkemeye süründürürüm." tehdidinde bulundu.

Maskelerini kollarına veya çenelerine takarak yürüyen pek çok kişi ise "Cep telefonuyla konuşuyordum", "Su içiyordum", "Sigara kullanıyordum" gibi bahanelerle kesilen cezalara itiraz etti.

Yorumlar (0)