Akdeniz çöp yuvasına döndü, balıkçı “nadas” diyor

Mersinli balıkçılar Akdeniz’deki kirliliğin çok üst seviyede olduğunu söyleyerek, yapılan avlanmalardan çok fazla çöp çıktığını ifade ederek uzun vadeli bir nadasın düşünülmesi gerektiğini ifade etti.

YAŞAM 25.10.2021, 14:34
Akdeniz çöp yuvasına döndü, balıkçı “nadas” diyor

Avlanma sezonunun Doğu Akdeniz’de 15 Eylül tarihinde açılması sonrası balıkçılar ‘Vira Bismillah’ diyerek ilk ayı bereketli bir şekilde geçirdi. Fakat hem bazı tür balıklarının bir seneden daha fazla sürede yetişmesi hem de denizdeki atık kirliliği istilacı türün artmasından dolayı balık popülasyonunda düşüşün gözlemlendiği görüldü.

Erdemli Balıkçı Barınağı’ndan yapılmış olan açıklamada balıkçılar, ağlarından büyük gemilerden atıldığı ifade edilen teneke yağ kutularından çizmelere, poşetten çeşitli materyallere dek birçok atığın çıktığını söyledi. Özellikle balık popülasyonunun artması için Akdeniz’de en az 1 sene nadasa bırakılıp av yasağının uygulanmasını isteyen balıkçılar, ortak bir çalışma tavsiyesinin sürdürülebilir balıkçılık için önemli olduğu tavsiyesini verdi.

“Ağda balıktan çok çöp görüyoruz”

Erdemli Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Yalçın Sakın, küçük büyük toplamda 50’ye yakın balıkçı teknesinin bulunduğunu söyleyerek, “Sezon başında Akdeniz’de biraz balık popülasyonu görüyoruz, şuanda balık popülasyonu bitti gibi. Denizden ağ çekiyoruz, kaldırınca görüyoruz ki çöp çıkıyor balıktan çok.

Çevremizdeki tüm insanlara diyoruz ki, kullandığınız çevreyi, denizleri, piknik alanlarını ve dağları ne olursunuz kirletmeyin ve deniz ile doğaya sahip çıkın. Akdeniz’in durumu hiç iyi değil. Buraları temiz tutmamız gerekli. Bir de küresel ısınma sebebiyle balık popülasyonları zaten azaldı. Çok balık çeşitleri Akdeniz’den ayrıldı ve balık türleri de azalıyor. Ondan sonra yabani dediğimiz göçebe balıklar, yabani mercan denilen göçmen balıklar var. Bunlar çok ufak balıklarla besleniyorlar. Akdeniz’e bunlar gelince küçük balıklar üreyemez.” durumda oldu. dedi.

“Akdeniz’i bir iki sene nadasa bırakalım”

Sakın, konuşmasını sürdürürken, “Biz diyoruz ki, Akdeniz’i bir, iki sene, devlet destekli yasaklayalım, denizlerin daha temiz olmasını sağlayalım, nadasa bırakalım, balıklar daha da fazlalaşıp çoğalsın. Profesörler, akademisyenler, bilim insanlarımız araştırma yapsınlar. Bir balık ne kadar zamanda büyüyor. 4 aylık yasaklarla bunu yetirmek mümkün mü yoksa bir sene mi 2 sene mi yasaklama yapmak gerekir. Bunu araştırarak sürdürülebilir balıkçılığı yapmamız gerekli. Bir vatandaşımız diyemez ki balıkçı olarak denizi nadasa bırakalım, devlet bizlere destek versin bir iki sene balıkçılık yapmayalım stoklar artsın ardından da sürdürülebilir balıkçılık yapalım. Devletimiz bizlere desin ki denizi nadasa bırakıyoruz. Bu sene balıkların nasıl ürediğini çözeceğiz, kooperatiflerle birlikte, devletimizle hep beraber bu işi çözelim.” dedi.

Denizde çok fazla atık var

Volkan Taş, geçtiğimiz senelere göre durumun hüsran olduğunu söyleyerek, “Beklediğimiz sonuçları elde ettiğimizi söyleyemeyeceğiz. Çünkü sürdürülebilir balıkçılıkta balık stoklarında azalma görüldü. Balıkçı olarak biz denizi nadasa bırakmak istiyoruz. Balık stokları çoğalsın, çeşitlilik artsın. Şu anda çok sayıda teknemiz var ve istediğimiz sonuçları yakalayamıyoruz. Denizde kirlilik çok üst düzeyde. Denizin çöpçüsü zaten balıkçıdır. Bizler getirebildiğimiz kadar çöpü karaya getirmeye çabalıyoruz ancak bizlerin de yetişemediği hususlar oluyor. Bizim, tayfalarımızın eksik kaldığı, sistemlerimizin eksik kaldığı yerler oluyor. Devlet büyüklerimiz ama bunu teşvik ve ödül altyapısında bir yöntem geliştirirlerse daha da iyi olacağını düşünüyorum. Çok fazla denizde atık var. Plastik atıklar, katı atıklar, evsel atıklar… Bunu artık ödülle mi, teşvikle mi bir şekilde önüne geçilmesi gerek.” dedi.

“Yalnızca balıkçıların değil herkesin problemi olmalı”

14-15 yaşlarında babasıyla denize tekneyle açıldığını hatırlayan Fatma Sakın, aradan geçen 7-8 sene sonrasında yeniden denize açıldığında görmüş olduğu kirliliğin 15-20 kata kadar arttığını söyledi. 7-8 sene öncesinde denize çıktıkları zaman daha çok balık popülasyonuyla karşılaştıklarını söyleyen Fatma Sakın, “Daha çok canlı çeşitliliği vardı. Buralar daha da dolup taşıyordu. Deniz kirliliği sebebiyle çok fazla canlı çeşitliliği görmüyoruz şimdi. Çok fazla plastik ve çöp var. Özellikle plastiklerin erimediğini görüyoruz ve canlı çeşitliliğini azaltıyor bu. Bizler de çok verim alamıyoruz denizden. Kimse verim alamıyorum. Çok fazla çöp çıkıyor şu anda. İnsanlar gitgide duyarsızlaşmaya başladı. Doğayı kirletmeye ilişkin bir sürekli artış var. Ve doğal olarak ben 14-15 yaşlarımda buraya geldiğimde görmüş olduğum çöpün yaklaşık 15-20 katında çöp görüyorum denizde, bu da hepimizi üzüyor ve mağdur ediyor. Yalnızca balıkçıların değil bütün halkın problemi olması gerek bu. Biraz daha insanlarımızı duyarlı olmaya davet ediyoruz.” şeklinde konuştu.

Yorumlar (0)